TAKİPTEKİ KREDİ 600 MİLYARA YAKLAŞTI
Bankacılık sektöründe 600 milyar liralık bakiyeye yaklaşan takipteki kredi ve yakın izleme kredilerinde satışların gelecek sene hızlanarak 2023'te zirve yapacağı tahmin edilirken, yabancı yatırımcı ise artacak hacimlerle pazara girme iştahını sürdürüyor.

Türk bankacılık sektöründe özellikle 2018 kur krizi sonrasında artan, 2020 pandemi ile büyüyen, donuk alacaklar, yakın izlemedeki ikinci grup krediler ve bilonço dışına atılan kredilerin büyüklüğü 600 milyar liraya ulaştı.
Varlık Yönetim Şirketleri Derneği (VYŞD) Başkanı Sezin Ünlüdoğan, Eylül ayında sona eren BDDK'nın NPL düzenlemesi sonrasında şu ana kadar 2.7 milyar TL olan NPL satışının sene sonunda 5-6 milyar liraya çıkmasını beklediklerini söyledi.
Reuters ile yaptığı söyleşide NPL satışlarının 2022'de hızlanarak artmasını, 2023'te ise zirve yapmasını beklediklerini kaydeden Ünlüdoğan, "NPL satışlarının gelecek yıl yoğun başlayıp, 2023'te daha da zirve olmasını bekliyoruz. Çünkü sorunlu kredilerde 2018'den gelen bir bakiye artışımız var. Bunun üzerine 2020 pandemi süreci ile birlikte ikinci grup da artmaya başladı" diye konuştu.
Ünlüdoğan, bu yılın son çeyreğinden itibaren gelecek üç yıl içinde 63 ile 88 milyar TL arasında bir NPL satışı beklediklerini ifade etti.
2019'da 13 milyar TL seviyesinde olan tahsili gecikmiş alacak satışı, geçen yıl 990 milyon TL'ye kadar düşmüştü.
Türkiye ekonomisinde 2018'deki kur krizinin ardından şirketlere verilen yüksek montanlı döviz kredileri başta olmak üzere pek çok kredinin geri ödemeleri aksamaya başladı. Kredilerdeki bozulmanın bankalara ve şirketlere yükünü azaltmak için çeşitli adımlar atılsa da geniş kapsamlı bir çözüm hayata geçirilmedi.
Kur krizinin ardından 2020 yılında Türkiye'de etkisini yoğunlaştıran pandemi ile birlikte ekonominin duraksaması ise sorunlu kredilerde ikinci perdeyi araladı. BDDK geri ödenmeyen kredilerin NPL'e atılma süresini aralıklarla yaklaşık 1.5 yıl öteledi. BDDK son olarak, Eylül sonunda dolacak bu sürenin tekrar uzatılmayacağını açıkladı.
Ünlüdoğan, satışlardaki beklenen artışla yabancı yatırımcının da ilgisinin artacağını, yabancı yatırımcıların yakından ilgili olduğunu belirterek, "Yabancı yatırımcılar ilgili ve görüşmeler yürütüyor. Ancak tüm dünyada NPL'ler arttı ve bu yatırımcılar da tüm dünya ile ilgileniyorlar. En doğru pazarları seçmeye çalışıyorlar. Hacimler arttığında yabancı yatırımcıya da bir rol düşecek" diye konuştu.
Varlık yönetim şirketlerinin, bankalardan gelecek satış seviyesini yerel sermaye ile kaldırabilecek durumda olduklarını ifade eden Ünlüdoğan, ancak bu satışların hacminin çok artması durumunda yabancı sermayeye ihtiyaç duyulacağını ifade etti.
Ünlüdoğan, "Tasfiyedeki alacaklar aktarıldığında, oranın bize yükü daha az, yönetilebilir. Ama yeniden yapılandırmalar gelmeye başladığında, ikinci gruptaki krediler geldiğinde, o taraf yatırım yükü daha ağır bir taraf. Orada yabancı yatırımcı ilgisini de görüyoruz" dedi ve ekledi:
"Sadece yerel sermaye değil yabancı yatırımcının da devrede olması mümkün. Hem bankadan alırken yatırım miktarınız artıyor hem de dosyayı çözerken bir refinansman konusu devreye girebiliyor. Bu yüzden de kaynak yaratmanız gerekiyor."
2018'deki kur krizinin ardından, aralarında Japon Orix, Bain Capital, Cerberus ve Goldman Sachs gibi kurumların da olduğu pek çok uluslararası yatırımcı, Türkiye'deki sorunlu kredi pazarına yatırım konusunda görüşmeler yürütmüş ancak o dönemde bu görüşmelerden bir sonuç alınamamıştı.
İKİNCİ GRUP KREDİLERDE HASILAT PAYLAŞIMI OLABİLİR
Şu ana kadar ikinci grup kredilerde çok ciddi bir satış olmadığını belirten Ünlüdoğan, burada nasıl bir satış ya da çözüm olacağına yönelik banka ve ilgili taraflarla görüşmelerin başladığını belirterek, hasılat paylaşımı gibi yapılacak tahsilatın bir kısmının bankalara devredildiği çözümlerin olabileceğine dikkat çetki.
Ünlüdoğan, bu alanda yabancı yatırımcının da bu çözümlere dahil olabileceğini ifade etti.
NPL'lerde %92 seviyesinde, ikinci grupta da %90 seviyesinde ticari ve KOBİ kredilerinin yer aldığını, her ikisinde de yüzde 10 civarında bireysel kredi olduğunu kaydeden Ünlüdoğan şöyle konuştu:
"Satışa ise bireysel krediler %50 oranında yer alıyor. Biz önümüzdeki dönemde bireyselin yüzde 25-30'a gerileyebileceğini, tüzelin payının ise artacağını öngörüyoruz."