SON DAKİKA
Turizm Pazar 19 Kasım 2023 02:46

TAİPEİ'YE MACERALI UÇUŞ

Tayvan jeopolitik olarak Çin, Kore ve Japonya üçgeninde çok önemli bir konumda olmaya devam ediyor. Tayvan çok yeşil bir destinasyon ve büyük bir kısmı yüksek dağlarla çevrili. Günümüzde ada da yirmi dört milyon insan yaşıyor ve nüfusun yüzde doksan beşi Çin kökenli

Taipei'ye maceralı uçuş

Deniz DİKMEN

Seyahat etmenin tüm güzelliklerinin yanı sıra, seyahatiniz esnasında bazen zorlu anlar da yaşayabiliyorsunuz tabii.

Bu nedenle bazı destinasyonlar için özellikle yola çıkmadan önce gergin olduğum zamanlarda oluyor. Çok seyahat edince elbette yollarda çok olaylar yaşıyorsunuz ve çok dikkatli olmanız gerektiğini öğreniyorsunuz.

Yolda giderken uçak, gemi, tren veya kendi sürdüğünüz aracınızla önemli teknik sorunlar yaşayabiliyorsunuz. Vahşi doğada tehlikeli hayvanlarla karşılaşabiliyorsunuz, ciddi doğa olaylarına maruz kalabiliyorsunuz. Bu yazımda size biraz maceralı geçen bir Taipei yolculuğumu anlatmak istiyorum.

Aylardan eylül ve Hong Kong’da bir iş seyahatindeyim. Buradaki toplantılarımı bitirdikten sonra, Tayvan’ın başkenti Taipei’ye uçmak durumundayım. Taipei Hong Kong’un sekiz yüz kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor ve uçakla yaklaşık iki saatlik bir uçuşla Taipei’ye varabiliyorsunuz.

taipe-3

Tayfun için uyarı mektubu

Eylül ve ekim ayında bu bölgede bazen tayfunlar olabiliyor. Bu gezimde yola çıkmadan önceki gece otel odama bu vesile ile bir uyarı mektubu geliyor. Ertesi gün için Hong Kong’da sekiz şiddetinde bir tayfunun eseceğini, kentin tamamen kapanacağını ve otel odasından çıkmamamız gerektiği konusunda devamlı uyarı geçiyorlardı. Ofisimizden de bu konuda uyarı gelmişti. Şirketler kapalı olacak, çalışanlar evlerinden dışarıya çıkmayacaklardı.

Benim de uçuşum akşamüstü olacaktı. Ben de tüm uçak seferlerinin iptal edileceğini düşünüyordum. Bağlı olduğumuz seyahat acentemizi aradığımda ise, yetkili kişi uçuşların yüzde doksanın iptal olduğunu ancak, benim uçuşumun iptal olmadığını iletiyordu.

Otel odamın penceresinden dışarıya baktığım zaman ise ortalığın kasıp kavrulduğunu görüyordum. Sekiz şiddetinde tayfun uyarısı dışarda saatte 63 ile 117 km arasında rüzgar ve fırtına var anlamına geliyor. Hatta bazen bu rüzgar saatte 180 km ye de çıkabiliyor. Bu Hong Kong için olabilecek en üst seviyedeki bir alarm durumudur aslında.

taipe-7

Kıyamet kopuyordu sanki

O gün sokaklarda tek bir insan ve araç bile yoktu.  Ağaçlar inanılmaz derecede sarsılıyordu. Saat başı uçağın sefer durumunu çek etmeme rağmen uçuşumla ilgili herhangi bir değişiklik olmuyordu. Bu arafa tayfun şiddetle esmeye devam ediyor ama, benim uçağım kalkacak diye bildiriyorlardı.

Aşağıya inip otelin resepsiyonuna danışıyordum onlar da hava yollarının bilgisine uymam konusunda beni uyarıyorlardı. Ancak ben ne yapacağım konusunda tereddütlüydüm. Taksi durağındaki taksi şoförü ile konuştuğumda ise, hemen havalimanına hareket etmemiz gerektiğini söylüyordu. Çünkü tayfunun birazdan daha da hızlanacağını ve dönüş yolunda kendisinin özellikle köprü geçişinde çok zorluk çekeceğini söylüyordu. Ben de cesaretimi toplayıp bavulumu alıp tüm görünen zorluklara rağmen, taksici ile havalimanına gitmeye karar verdim.

Yollar gerçekten bomboştu, tüm dükkanlar kapalıydı. Bizim gibi tek tük araçlar karşımıza çıkıyordu. Kıyamet kopuyordu sanki. Binalardan parçalar kopacak veya yoldan aracımızın üstüne bir şeyler uçacak diye korkuyordum.

Taksi şoförü son sürat gaz pedalına basmış gidiyordu. Gerçekten hava gitgide daha da bozuyordu. Havalimanına giden köprüden sanki uçarak geçiyorduk. Hava kapkaranlıktı.

taipe-1

Tek düşüncem sağlıkla varmak

Tek düşüncem havalimanına sağlıkla varmaktı ve oradaki duruma göre hareket etmekti. Zira uçuşun yapılacağına hala inanamıyordum. Nihayet Hong Kong Havalimanı’na varmıştık ve dışardaki tehlikeli ortamdan kendimi güvenli terminal binasına atabilmiştim. İçerisi çok sakindi zira uçuşların geneli iptal edilmişti zaten. Uçuş seferlerini çek ediyordum ve benim seferim hala yapılacak görünüyordu. Gate’ime ( Uçağa biniş kapısı) doğru yürüdüm. Benimle birlikte tedirgin bekleyen yolcularla beklemeye başladım. Uçuş saatimiz geldiğinde bizi uçağımıza almaya başladılar.  Ama fırtına dışarda hala deli gibi tepiniyordu. Uçuş saatimiz gelince uçak peronda yerini almıştı ve biz bu havada gerçekten havalanıyorduk. Havalandık. Hiç bir sorun da yaşamadık. Daha sonra uçuş detaylarına baktığımda biz tam tayfunun ters yönüne doğru havalandığımız ve uçtuğumuz için hava sahamızda bir sorun olmadığını görmüştüm. Hatta bulunduğumuz hava katmanları çok sakindi. Çok rahatlamıştım tabii çünkü saatlerdir gerilmiştim ve ne yapacağıma çok zor karar vermiştim.

taipe-5

Muazzam güzel bir hava

İki saatlik bir uçuştan sonra güvenli bir şekilde Taipei Havalimanı’na iniş yapmıştık. Bu fırtınadan da olsa gerek kapı vizesini hemen ve kolaylıkla vermişlerdi. Pasaporttan geçip kapıda beni toplantıya götürmek için bekleyen kişilerle buluştum. Şaka gibi Taipei’de muazzam güzel bir hava bizi karşılıyordu.

Tayvan Adası veya resmi adı ile Çin Cumhuriyeti Pasifik Okyanus’un en batsında ve Çin kıyılarına yaklaşık yüz altmış kilometre uzaklıkta bulunuyor. Adanın kendisi dört yüz kilometre uzunlukta ve yüz kırk beş kilometre genişlikte nispeten küçük ama stratejik önemi büyük olan bir ada. Bu ana adanın haricinde yakındaki 86 küçük ada da Tayvan’a bağlı bulunuyor.

On altıncı yüzyıla kadar bağımsız bir ülkeyken on yedinci yüzyılda Tayvan kırk yıl boyunca Hollanda’nın bir kolonisi haline geliyor. Ardından on yedinci yüzyılın sonlarında Çin bu adalar topluluğunu kontrol etmeye başlıyor ve iki yüz yıl boyunca burada hüküm sürüyor. 1895 yılında ise Japon -Çin savaşı sonrası Japonya bu adayı kendi kolonisi haline getiriyor. 1945 yılında ada tekrar Çin ‘e iade edilse de , 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti kurulduğunda bir grup Çin Milli Kuvvetleri Tayvan’a kaçıyor ve Çin’den bağımsız kendi Çin Cumhuriyeti’ni kuruyor. O gündür bugündür Çin Halk Cumhuriyeti Tayvan’ın bağımsızlığını kabul etmiyor ve Çin toprağı olduğunu savunuyor.

taipe-2

Tayvan ve başkenti Taipei

Günümüzde ise Tayvan jeopolitik olarak Çin, Kore ve Japonya üçgeninde çok önemli bir konumda olmaya devam ediyor. Tayvan çok yeşil bir destinasyon ve büyük bir kısmı yüksek dağlarla çevrili. Günümüzde ada da yirmi dört milyon insan yaşıyor ve nüfusun yüzde doksan beşi Çin kökenli.

Toplantıya giderken bu yemyeşil dağlardan tepelerden geçiyoruz. Uzaktan Taipei’nin ikonik 101 lakaplı binasını görüyorum. 2004 yılında 101 inşa edildiğinde 508 metre yüksekliği ile dünyanın en uzun binası unvanını almıştı. Fakat, daha sonraki yıllarda Dubai’deki Burç El Halife 828 metre boyu ile bu unvanı 101’den devir aldı.

Tayvan ve başkenti Taipei’de olmak benim için her zaman çok keyifli. İnsanlar çok güler yüzlü ve misafirperver. Taipei çevresinde ise gezilecek görülecek bir sürü yer var. Kültür ve tarihe merakınız varsa mutlaka Taipei’deki Ulusal Saray Müzesi’ni görmenizi isterim. Burada yaklaşık 650 bin parça Çin Sarayına ait sanat eseri bulunuyor. Bu eserlerin çoğu Pekin’den 1948 -1949 yıllarında Çin Milli Güçleri tarafından Tayvan’a getirilen orijinal parçalar. 

Eğer yerel tapınakları merak ediyorsanız 1738 yapımı Longshan Tapınağı’nı ziyaret edip, buradaki din kültürünü ve yerel din seremonilerini deneyimleyebilirsiniz.  Liberty Square yani Özgürlük Meydanı’na gidip Özgürlük Ark'ını, National Chiang Kai Shek Anıt Mezarını, Ulusal Konser binasını ve Ulusal Tiyatro binasını görebilirsiniz. Tüm binalar Tayvan bayrağının kırmızı, beyaz ve lacivert renklerine uygun olarak boyandığını göreceksiniz.

taipe-2

Gece pazarları

Gece pazarlarını severseniz Taipei’de bir çok gece pazarı kuruluyor. Lin Jiang, Tonghua, Ningxia, Shilin, Raohe, Shida gece pazarları genelde öğleden sonra saat 16 da açılıyor ve gece yarısına kadar ziyaret edilebiliyor.

Ximeng District’e giderseniz ise buranın en hareketli alış veriş caddelerine gelmiş olursunuz. Burada hayat çok renkli ve hareketli ve keşfedilecek çok şey var. Taipei’de beş yüz basamaklı Elephant Mountain de kısa bir hiking turu ile dağın tepesine çıkıp Taipei kentini yukarıdan seyrede bilirsiniz. Eğer Taipei’nin biraz dışına çıkmak isterseniz Jiufen kasabası çok şirindir.

Eski bir altın maden arama kasabası olan Jiufen özellikle gün batımında ve gece daracık dik sokakları, minik restoranları, dükkanları ve her yeri kırmızı mutluluk balonları ile süslü çok tatlı bir destinasyondur. Burada yasemin çayı içebileceğiniz şirin çay evlerini keşfedebilir ve Jiufen’den günbatımında muhteşem bir deniz manzarası izleyebilirsiniz. Beitou Hot Springs’e gittiğinizde ise harika jeolojik formasyonlar ve termal yapılar göreceksiniz. Tayvan’a gitmenin keyfi benim için her zaman çok doyurucu olmuştur.

Günlük toplantımız sona erince, Taipei merkeze inip meşhur bir Teppanyaki restoranında günü nefis bir yemekle sonlandırıyoruz. Zorluklarla başlayan bu günü verimli bir toplantı, güzel insanlarla ve muhteşem bir ortamda bitirebilmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Umarım Tayvan halkının yarattığı bu huzurlu ve güzel ortam, hiçbir zaman bozulmaz, zarar görmez ve insanlar barış içinde ülkelerinde yaşamaya devam ederler.

taipe-4

ABONE OL