Medipol Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılında Sürdürülebilir Kalkınmada Üniversitelerin Rolü Zirvesi" gerçekleştirildi.

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, toplumda bu noktada henüz yeterince farkındalık oluşmadığını bildirdi.

Sürdürülebilir kalkınmanın üniversitelerin, iktidarların, belediyelerin, şirketlerin ve toplumun tüm birimlerinin amacı haline gelmesi gerektiğinin altını çizen Oğuz, şunları kaydetti:

"8 milyarlık dünya nüfusuna mevcut kaynakların yetebilmesi ve kaynakların tükenmemesi noktasında toplumun her ferdine sorumluluklar düşüyor. İhtiraslarımızı ve arzularımızı dizginlemeyi öğrenmemiz, empati kurabilmemiz lazım. Neyi feda ederek büyüdüğümüzü düşünmemiz lazım. Dünyada kuzeyliler israfla çöp dağları oluştururken güneyliler açlıkla boğuşuyor. Köklerimizden aldığımız değerlere sığınmalıyız. Ekmeği ve ateşi dışarı atmama, eski kıyafetini yama yapıp yeniden kullanma, suyu kirletmeme gibi değerlerimizi sürdürmeli; israf etmemeli ve tasarruf kültürünü hayatımıza oturtmalıyız."

- "BM’nin belirlediği başlıklar üniversitelerin de ödevi"

İstanbul Medipol Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Recep Öztürk, üniversiteler olarak sürdürülebilir kalkınmaya ciddi katkılar yapabileceklerini kaydetti.

Birleşmiş Milletler’in bu noktada belirlediği başlıkların üniversitelerin bir ödevi olduğunu belirten Öztürk, "Kurumsal politikalarımızın her birinde sürdürebilirlik temasına mutlaka yer veriyoruz. Stratejik kalkınma araçları çok önemli ve bu yönde kapsamlı hazırlıklar içindeyiz. Oğuz Hocamızın da dile getirdiği tasarruf kültürünü büyütüp geliştirmeliyiz." ifadelerini kullandı.

İstanbul Medipol Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Kariyer Merkezi Müdürü Prof. Dr. Burcu Yavuz Tiftikçigil, yeni üretim modelleri ve yeni davranışlar geliştirmenin önemine işaret ederek, "İnsanların gezegenin kaderini belirlediği yepyeni bir çağa girildiğini, dünya nüfusunun bu şekilde artmaya devam etmesi halinde, kaynakların insanoğluna yetebilmesi için üç dünyaya daha ihtiyacımız olacağın, kaynakların verimli kullanılabilmesi için çok geç olmadığına değinerek kötü gidişin durdurulabilmesinin de yine insanların elinde olduğunu kaydetti.

İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kesik ise sanayileşen ülkelerin kişi başı milli gelir seviyesinin daha yüksek olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye gibi ülkeler sanayileşmelerini tamamlamadan hizmet sektörüne yöneldi. Japonya gibi sanayileşmesini tamamlayan ekonomiler ise daha başarılı oldu. Günümüzde sadece imalat yaparak, markalaşmayı ıskalayarak katma değer üretemiyorsunuz. Biz de Gedik Üniversitesi olarak son 2 yılda rotamızı sürdürülebilir kalkınmaya yönelttik. Hindistan merkezli kuluçka merkezi olan T-Hub ile ortak çalışmalarımız sürüyor. Gedik Test Merkezi'mizle tersanelere ve santrallere hizmet veriyoruz. Türkiye’nin ilk WAAM özel tellerini geliştirdik ve tüm dünyaya satışa çıkardık. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte THE ImPact listesinde önemli bir çıkış yakalayacağımızı düşünüyoruz."

Verilen bilgiye göre, zirvenin diğer oturumlarında Boğaziçi Üniversitesinden Dr. Tamer Atabarut, İTÜ’den Dr. Öğr. Üyesi Ebru Acuner Türet ile Dr. Öğr. Üyesi Burak Barutçu, MİKADO’dan Şadan Ertekin Mis, Birleşmiş Milletler SDSN Türkiye Koordinatörü Bahar Özay, Medipol’den Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Sezgin Huysal ile Sürdürülebilir Yaşam Okulu Kurucusu Aslı Dede birer konuşma yaptılar. "Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının Gerçekleştirilmesinde Eğitimin Rolü" başlıklı bir panel de zirve kapsamında gerçekleştirildi.