SRİ LANKA'NIN BUDİST TAPINAKLARI
Asya'nın birçok ülkesinde Budizm'in izleri ile karşılaşırsınız. Örneğin Hindistan, Tayland, Japonya, Kamboçya, Bhutan, Laos, Myanmar, Moğolistan, Vietnam ve Kore gibi. Günümüzde dünyada yaklaşık beş yüz milyon Budist yaşıyor.

Deniz DİKMEN
İnsanın dünyayı gezerken en güzel edindiği deneyimlerden biri de farklı açılar, farkındalık ve empati kazanmasıdır. Çok dar olan çemberinizin dışına çıkıp birde dünyaya dışardan geniş açıdan bakmak hem çok eğlenceli hem çok öğretici oluyor.
Sizi bu sefer çok şirin ve henüz pek bozulmamış bir ada olan Sri Lanka Adası’na ve oradaki Budizm için önemli olan tapınaklara götürmek istiyorum.
Budizm üç büyük semavi dinden sonra Hinduizm ile birlikte kuşkusuz en önemli dünya dinlerinden bir tanesi. Aslında Budizm bir dinden çok bir öğreti olarak kabul edilir çünkü burada bir ‘tanrı’dan inen bir vahi yoktur mesela. Budizm'de Siddartha Gautama figürünün gerçek hayatta kendi kendine yaptığı meditasyonlarla ve yaşadığı evrelerle ulaştığı bir aydınlanma olgusu yani Nirvana söz konusudur ve bu aydınlanma insanlara bir din gibi aktarılmaktadır, öğretilmektedir.
Kralın oğlu
Rivayetlere göre Siddartha Gautama M.Ö. 6’ncı yüzyılda bugünkü Nepal’ de bir kralın oğlu olarak dünyaya gelir ve 29 yaşına kadar zenginlik, bolluk, bereket içinde sıkıntılardan uzak sarayda bir yaşam sürer. Babası onu güçlü bir varisi olarak yetiştirmeye ve bu nedenle hayattaki zorluklardan, çirkinliklerden uzak tutmaya çalışır. 29 yaşında genç bir delikanlıyken ise o güne kadar hiç tanımadığı sarayın dışındaki gerçek hayat ile tanışır ve hastalık, yaşlılık ve ölümü öğrenir. Bu olayların sonucunda sarayı terk edip hayatın anlamını ve bu sıkıntıların çözümünü aramaya başlar. Uzun saçlarını keser, zengin elbiselerini sade bir elbise ile değiştirip bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk uzun yıllar sürer, kendisi bilginlerle bir araya gelir, oruç tutar, meditasyon yapar ve hayatın anlamını keşfetmeye gayret eder. Bu yolculuk boyunca 108 badire atlatır. Bu nedenle Budizm'de 108 rakamı önemlidir ve Budist keşişlerin tespihlerinde 108 boncuk bulunur.
Çilekeş dönemi biter
35 yaşına geldiğinde ise bir oruç dönemin ardından hayatının çilekeş dönemi bir köylü kızının kendisine süt ve pirinç muhallebisi ikram etmesiyle sona erer. 49 gün boyunca bir incir ağacın altında kendi içine çekilir ve bugün bildiğimiz tipik Buddha oturuşu olarak bildiğimiz ‘Lotus’ pozisyonunu alır ve aydınlığa yani Nirvana’ya erişir. Bu nedenle incir ağacına ‘bodhi tree’de denir yani ‘Uyanma’ veya ‘Aydınlanma ağacı.’ O günden sonra Siddartha artık ‘Buddha’ yani ‘eren kişi’ olarak kabul edilir ve 80 yaşına kadar Hindistan’daki köyleri kasabaları gezer ve insanları öğretisi ile aydınlatmaya çalışır ve Kushinagara kentinde vefat eder. Vefat etmeden önce meşhur ‘yatan buddha’ pozisyonunu aldığı söylenir yani sağ tarafında yan yatıp ya kolunun üstüne ya da bir yastığın üzerine başını koymuş ve dinlenmeye çekilmiş halidir. Bu pozisyon ölümden önceki ve yeniden doğuşa hazır hali sembolize eder.
Asya’nın birçok ülkesinde Budizm'in izleri ile karşılaşırsınız. Örneğin Hindistan, Tayland, Japonya, Kamboçya, Bhutan, Laos, Myanmar, Moğolistan, Vietnam ve Kore gibi. Günümüzde dünyada yaklaşık beş yüz milyon Budist yaşıyor.
Hemen hemen gittiğim bütün Asya ülkelerinde Budist tapınaklara denk gelip gezdim ve Budist törenlerini izledim.
Sri Lanka ziyaretimiz sırasında da iki önemli Budist tapınağını ziyaret etmiştik.
Birisi Anaradhapura eyaletindeki Mahamewna Bahçelerindeki Jaya Sri Maha Bodhi kutsal ağacının bulunduğu bahçe. Bu ağacın Siddartha Gautama’nın altında oturduğu ve aydınlanmaya ulaştığı incir ağacının bir dalı, bir uzantısı olduğuna inanılıyor ve M.Ö. 288 yılında bu bahçeye ekildiği biliniyor.
Bu ağacın yanı başında bir Budist tapınak var. Bizde burayı ziyarete gidiyoruz. Hava sıcak, sade olan bu bahçeyi Sri Lanka bayraklarıyla süslemişler. Ziyaretçiler çoğunlukla beyaz kıyafetler giymişler ki beyaz duruluğu temsil ediyor. Çoluk çocuk herkesin elinde rengarenk çiçekler, lotus çiçekleri, meyveler, kaselerin içinde pirinç ve süt gibi tapınağın sunağına bırakacakları ikramlar. Herkes bir sükûnet içinde, tapınağa girmeden önce ayakkabılarını çıkarıp binaya girip ziyaretini ve duasını yapıp çıkıyor. Bir yandan bir çeşit dini müzik çalıyor. Karşımıza çıkan tablo o kadar güzel ki -rengarenk bayraklar, çiçekler ve insanlar muhteşem görünüyor. Biz de bu ziyaretçilerin arasına karışıyoruz ve onları izleyerek tapınağa giriyoruz.
Dünyanın en büyük anıtlarından biri
Buradan hareketle çok yakında bulunan Ruwanwelisaya’daki Ruwanweli Maha Seya ya da Mahathupa olarak ta bilinen büyük beyaz stupa’yı ziyaret ediyoruz. Stupalar Budist mimaride bir nevi kümbettir ve tapınaktır. Bu büyük stupa’da ise Gautama Siddartha’nın ölümünden sonraki kalıntıların büyük bir bölümü bulunuyor. Bu mimari harika yaklaşık yüz metre yüksekliğinde ve dolayısı ile dünyanın en büyük anıtlarından bir tanesi. M.Ö.140 yılında yapılan bu stupa bir platformun üzerinde yer alıyor ve binanın inşasında kullanılan fillere atıfta bulunarak bu platform fil heykellerin taşıdığı bir terasın üzerinde bulunuyor. Binanın temeli bir dolunay gecesinde atılmış çünkü Budizm'de örneğin Siddartha’nın doğumu veya ağacın altında aydınlanması gibi önemli olaylar hep bir dolunay gecesinde vukuu buluyor.
Sri Lanka’da Kandy kentinde ise bulunan başka önemli bir Buddha tapınağı ise ‘Temple of the Sacred Tooth Relic’ veya Sri Dalada Maligawa diye bilinen kutsal diş tapınağı .Bir rivayete göre Buddha’ya ait bir diş bu tapınakta korunuyor. Tapınak ise aslında Kandy Gölü’nün kenarında bulunan ve eski Kandy Kraliyet Sarayı’nın ve bir takım müzelerin bulunduğu bir komplekse ait.
Buddha’ya ait olan bu kutsal diş özellikle siyasiler tarafından büyük ilgi görüyor ve ziyaret ediliyor çünkü dişe sahip olan kişinin aynı zamanda siyasi güce de sahip olacağına inanılıyor. Ayrıca bu diş her gün çiçek özleri ile yıkanıyor ve inananlar bu suyun tedavi edici özelliği olduğuna inanıyor ve bu nedenle bu su tapınakta her gün dağıtılıyor. Bir nevi zemzem suyu gibi.
Aynı törenler burada da yapılıyor. Oldukça kalabalık bir ziyaretçi sayısı var. Dünyanın her yerinden Budistler burayı ziyarete gelip çok sevdikleri ve saydıkları Buda'yı anıyorlar.
Gerek Anaradhapura gerek Kandy her ikisi de eski tarihi yapılarıyla 1982 ve 1988 senesinde birer Unesco Dünya Mirası statüsüne ulaştılar.
Tanıtmış olduğum bu tapınakların haricinde Sri Lanka’da örneğin Golden Rangiri Dambulla Kaya Tapınağı gibi daha nice altı bin civarında Budist tapınak ve birçok eski dönemlere ait tarihi yapı var. Her birinin mimarisi ve iç süslemeleri muhteşem. Sri Lanka gerek doğal gerek tarihi yapılarıyla çok güzel ve görülmesi gereken bir ada.
Budizm ile ilgili belki merak ettiğiniz bir kaç bilgi daha eklemek isterim.
Örneğin lotus çiçeğin neden Budizm'i sembolize ettiği sorulur. Lotus çiceği bir bataklık çiçeğidir aslında ve Budizm'de karanlıktan ve bataklıktan aydınlığa ve arınmışlığa doğru olan gelişimi anlatır.
Buda'nın heykellerinde bulunan alnının ortasında ki üçüncü göz merak edilir. Bu üçüncü göz aslında bizim tabir ettiğimiz gönül gözüdür. Normal gözlerimizin görmediği şeyleri bu üçüncü gözün gördüğü düşünülür ve Hindularda da aslında 6’ncı chakraya ve beynin alt kısmına denk gelen hayali bir noktadır.
Buna ‘ farkındalık gözü’ de deniyor ve insanın sezgisinin çok güçlü olduğu bir nokta olduğuna inanılır. Buddha bu üçüncü göz sayesinde aydınlığa kavuşuyor. Üçüncü göz bilgeliği sembolize eder ve maneviyatın da bu göz sayesinde derinleştirilebildiğine inanılır.
Buddha figürünün çevresinde genelde yılan heykelleri bulunur. Doğu kültürlerinde yılan zekanın, tedavinin, geçiş dönemin ve yeniden doğuşun sembolüdür.
Gözleri yarı kapalı
Buddha figürlerin gözleri genelde yarı kapalıdır. Bu Buda'nın meditasyon halini anlatır.
Budist keşişler genelde turuncu bir giysi kullanır. Turuncu, renk olarak Budist inanışında alevi veya ateşi simgeler ve günahların alevlerde yok olduğuna inanılır. Bu nedenle keşişlerin bu kıyafeti günahsızlığı, temizliği simgeler.
Genel anlamda Budistler insan hayatında zorlukların, ıstırapların olduğuna ve bu zorlukların meditasyon, fiziksel ve spiritüel çalışma ve iyilik yaparak aşılacağına inanırlar.
Umarım size bu dünya öğretisi ile ilgili biraz bilgi verebilmişimdir. Sri Lanka’ya mutlaka bir gün seyahat etmenizi ve tüm adayı gezmenizi öneririm. Bizler de Sri Lanka’dan ayrıldıktan sonra bir iki kez gezdiğimiz yerlere bombalar atıldı, saldırılar düzenlendi. Dünya değişmeden o güzellikleri mutlaka yakalamanızı isterim.