ŞİRKETLER TWİTTER'I PROTESTO EDİYOR
Twitter, Elon Musk'ın satın almasının ardından çalışanların işten çıkarılmasıyla kan kaybediyor. Üst düzey yöneticiler görevden alınırken, diğerleri istifa etti. Bu durumu protesto eden şirketler de sosyal medya şirketini bırakıyor. Mavi tık uygulamasının da şirketin zararını artıracağı belirtiliyor. Av. Görkem Gökçe, Mavi tık uygulamasının şirketin zararını artıracağını belirtiyor

Hakan DİKMEN
Elon Musk Twitter’ı neden aldı?
- Twitter’ı 44 milyar dolara satın alan Elon Musk yaptıklarıyla kısa zamanda ilgiyi hep kendi üstünde tutuyor. Şirketin yönetim kurulu üyelerini işten çıkardı ve kendisini ‘tek yönetici’ sistemiyle yönetilen bir şirket yaptı Twitteri. Musk’ın yakın zamanda sosyal medya platformunda büyük bir temizliğe girişeceği ve 2 bine yakın çalışanı işten çıkaracağı belirtildi. Elon Musk ne yapmak istiyor, ne planlıyor? Bu konuyu sosyal medya ve ekonomi konularında davalara da bakan Av. Görkem Gökçe ile konuştuk.
Twitter’ı devraldıktan sonra Musk hızla hareket ederek önce yönetim kurulu üyelerini işten çıkardı, daha sonra da bir çan eğrisi ile şirket çalışanlarının performansını değerlendirerek, bu çan eğrisinin altında kalanlarla şirketin yollarını ayırdı. Şu an Hindistan ofisinin yaklaşık yüzde 90’ı, Amerika’da çalışanların da yarısı işten çıkartılmış durumda. Ancak uygulamaya koymak istediği projeler için bazı çalışanların tekrar işe alınabileceği, bir kısmıyla tekrar görüşüldüğü basına yansıyor. Geçtiğimiz günlerde Musk bir adım daha atarak 5500 taşeron işçinin 4 bin 400’ünü de işten çıkardı. Dolayısıyla Musk’ın ilk etapta planının işçi çıkartarak Twitter’ın bozuk finans durumunda maliyetleri azaltmak ve belli oranda gelir gider dengesini düzeltmek olduğunu söyleyebiliriz.
- Musk’ın ifade ettiği gibi “kuş özgürleşti mi?” yoksa kafese mi girdi?
Henüz kuş ne özgürleşti ne de kafese girdi. Twitter’ın dünyanın her ülkesinde kullanıcıları var. Her ülkenin de kendine ait yasaları ve düzenlemeleri bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri fikir ve ifade özgürlüğü alanında çok geniş bir alana sahipken başka ülkelerde aynı alan bulunmuyor. Dolayısıyla 176 ülkede birden uygulanabilecek tek bir politika yok. Elon Musk’ın ilk hedefi Twitter’ı ifade özgürlüğünü daha fazla koruyan bir yere çevirmekti ancak ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hızlı adım atılmasını engelliyor. Örneğin Donald Trump’ın tekrar Twitter’a dönüp dönmeyeceği gibi bir konu dahi belirsizliğini korumakta. Elon Musk ve ekibi fikir ve ifade özgürlüğünü korurken, dezenformasyon ve yalan haberin yayılmasını engelleyecek bir çözüm bulmaya çalışıyor. Bu kolay bir denge değil. Sosyal medyanın kamu tarafından daha fazla denetleneceği ve yeni regülasyonların geleceği bir döneme hazırlanmamız gerekiyor.
- Musk’a “dava” şoku! “Mahkemede görüşürüz” diyenlerin açtıkları davaları sizce nasıl sonuçlanacak. Hele bir de Altı aylık hamileyken işten çıkarılan eski bir Twitter çalışanı, işten çıkarılması nedeniyle Elon Musk liderliğindeki şirkete dava açmayı planladığını söyleyince Pazar karışmış. Bir avukat olarak bu konudaki düşünceleriniz nedir?
Burada davalara tekil olarak bakmak lazım. Şu ana kadar Musk çalışanlarına tazminatlarını fazlasıyla ödeyerek işten çıkartmaları gerçekleştirdi. Yasal zorunlulukların ötesinde örneğin 3 aylık maaş verilmesi gibi uygulamaları devreye soktu. Amerika’da iş hayatı Avrupa ülkelerine göre çok daha esnek ve çalışanların hakları da biraz daha bireysel sözleşmelere bağlı olarak düzenleniyor. Bu sebeple açılan davalarda Twitter’ı ağır bir şekilde etkileyecek bir sonuç beklemek doğru olmaz.
- Yeni dönemde twitter siyaseti nasıl etkileyecek?
Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeleri birbirinden ayırmak lazım. Gelişmiş ülkelerde twitterda yayılabilecek dezenformasyon, komplo teorileri, yalan haber gibi hususlar ve botlar demokratik seçimlerin sonuçlarını etkileyebilecek bir noktaya geldi. Bu olumsuzlukları denetleyebilecek ve doğru karar verebilecek yetkin bir personel ve şirket politikası ihtiyacı ortada. Bu kadar fazla sayıda insanın işten çıkartılması, Twitter’ın denetim gücünü etkileyeceği için kaygıyla karşılanıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen bir çok yasal düzenleme bulunmakta. Elon Musk’ın otoriter ve totaliter rejimlerle iş birliği yapmakta çekince duymaması bu tip ülkelerde Twitter kullanıcılarına daha fazla baskı uygulanması sonucunu yaratabilir. Örneğin Elon Musk Çin Hükümetiyle yakın ilişkilere sahip. Burada kullanıcıların eskisine nazaran çok daha korunaksız olduğunu söylemek yanlış olmaz.
- Elon Musk’ın açıkladığı “İçerik Yönetim Konseyi” ne yapacak? Yeni dönemde twitterın içerik yönetim politikasında ne gibi değişiklikler bekleniyor?
Elon Musk böyle bir konseyin kurulacağından bahsetti ancak bugüne kadar içerik yönetim politikasında bir değişiklik olmadı. Benzer bir konsey Meta’da da bulunuyor ve içeriklerin kontrolünü sağlıyor. Elbette konseyin kimlerden oluşacağı, hangi konularda yetkili olacağı çok önemli. Geniş yetkiler verilen bağımsız bir konsey nefret söylemini engellerken, sağlıklı bir tartışma atmosferi doğmasına da yardımcı olabilir. Farklı bir konsey nefret söylemine bir ölçüde izin vererek, demokratik tartışma süreçlerine zarar verebilir. Musk’ın kullanıcılardan gelir elde etmek istediğini ve genel eğilimini düşündüğümüz zaman daha çok kullanıcıyı sisteme katacak bir uygulama beklemek yanlış olmaz. Unutmamak lazım ki Musk önce bir iş insanı ve temel amacı kar etmek. Twitter’da neticede en önemli gelir kaynağı kullanıcı sayısı. Dolayısıyla daha fazla kullanıcıyı kapsayacak uygulamalar hayata geçirilecektir.
- Elon Musk’ın Twitter satın alma sürecini tamamlar tamamlamaz mavi tikli yani doğrulanmış hesaplardan aylık 8 dolar isteyeceğini açıklaması tartışmalara yol açtı. Sizce bu doğru bir karar mı?
Twitter’ın temel gelir kaynağı reklam gelirleri. Temelde kullanıcılardan abonelik ücreti gibi bir ücret alarak daha bağımsız bir platform oluşturulması olumlu bir adım olur. Böylece hizmet sağlayıcı ile hizmet alan ilişki de değişiyor. Bugün hizmet bedava olduğu için şirket yönetimi kullanıcı talep ve beklentilerine biraz daha kapalı. Paralı hizmet sunulması halinde kullanıcıların talep ve beklentileri de şirket politikasına daha çok yansıyacaktır. Yapılan değerlendirmeler ise böyle bir adımın atılması halinde ilk etapta Twitter’ın reklam gösterimlerinin düşmesi nedeniyle önemli bir gelir kaybına uğrayabileceğini ortaya koyuyor. Ben kullanıcı desteğine ve kullanıcıların bu platformlardan gelir elde ederek daha özgür bir şekilde içerik üretmelerine imkan verilmesini doğru buluyorum.
- Twitter’ın günde 4 milyon dolar zarar ettiğini söyleyen Musk, bu yüzden çalışanların sayısını azaltmaktan başka çaresi olmadığını söyledi. Bir yandan da biraz önce belirttiğimiz gibi 2 bine yakın çalışanı işten çıkartması bekleniyor ve mavi tıklı hesaplardan ayda 8 dolar talep ediyor. Tüm bu önlemler Twitter’ın zarar etmesini durduracak mı?
Musk’ın önündeki en büyük engellerden bir tanesi reklam verenlerin konuya bakış açısı. Reklam veren önemli şirketler twitter politikalarındaki değişime bağlı olarak reklam bütçelerini kısabilir veya başka platformlara yönlendirebilir. Bu halde Elon Musk beklediğinden çok daha fazla zarar edebilir. Reklam verenleri korurken alternatif kaynaklar oluşturabilecek adımlar atılmasına ihtiyaç var. Yalnızca şirketten işçi çıkartarak maliyetleri kısmanın orta vadede şirketin finansal yapısına katkısı sınırlı olacaktır. Dolayısıyla Musk en başta reklam verenlerin reklam bütçelerini, twitter’daki aktif kullanıcı sayısını ve bu kullanıcılardan gelir elde etme araçlarını yenilemek zorunda. Twitter’ın bu baskı nedeniyle form değiştireceğini düşünüyorum. Bildiğimiz anlamda Twitter son buluyor. Yakın zamanda kullanıcıların da platform üzerinden gelir edebileceği, şirketlerin satış yapabileceği, içerik üreticilerin Patreon veya Onlyfans gibi ürettikleri içerik üzerinden gelir elde edebileceği farklı bir twitter bekleniyor.
- Elon Musk’ın twitter devir anlaşmasına sonucunda artık twitter hisseleri borsada da işlem görmeyecek. Bunun sonuçları ne olabilir?
Bunun en önemli sonucu Elon Musk’ın artık hissedarlara veya kamuya karşı sorumluluğunun azalmış olması. Tek yetkili Elon Musk. Şirkette mutlak hâkim. Dünyada 450 milyon kişinin kullandığı, her ülkeyi etkileyen bir platformun bir tek kişiye bu kadar bağlı olması elbette kaygı yaratıyor. Dünya tarihinde hiçbir medya sahibinin bu kadar büyük bir gücü ve yetkisi olmadı. Yeni bir durumla karşı karşıyayız. Şimdiden sonuçları öngörmek mümkün değil.
- Twitter, Facebook gibi büyük sosyal medya kuruluşları siyasetten, ekonomiye birçok alanda ülkeleri ilgilendiriyor. Burada yayılan bilgiler vatandaşların karar süreçlerini etkiliyor. Bu mecraların içerik ve denetim politikası sadece şirket yöneticilerine mi bırakılmalı yoksa devletler müdahale etmeli mi?
Fikir ve ifade hürriyetini koruyacak, tartışma ortamını da demokratik bir toplumun temel değerlerine uygun şekilde geliştirecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi lazım. Toplumlar kendi yasal süreçleri içerisinde yeni düzenlemeler yapmak, devletler eliyle de bu düzenlemeleri uygulamak hakkına sahip. Tek bir kişiye bu kadar yetki verilmesi elbette doğru değil. Ancak bu regülasyonları yapmak ve uygulamak sanıldığı kadar da kolay değil. Düşünce ve ifade özgürlüğünü korurken, dezenformasyonu engellemenin kolay bir formülü yok. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde denge fikir ve ifade özgürlüğünü yok etmeye doğru yöneliyor. Sansür ve baskı mekanizmaları gelişiyor. Bu nedenle özellikle Amerika ve Avrupa’da başlayan tartışmalar çok önemli. Uzun zamandır ihmal edilen bir alan, sosyal medyanın regülasyonları artık çok daha güçlü bir şekilde tartışılmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde yapılacak düzenlemeler hukuk sistemlerini de geliştirip, ileriye götürecek.
Büyük şirketler Twitter'ı bırakıyor mu?
Elon Musk'ın satın aldığı Twitter için yoğun geçen haftalar oldu. Üst düzey yöneticiler görevden alınırken, diğerleri istifa etti. Bu durumu protesto eden şirketler de bu sosyal medya şirketini bir bir bırakıyor.
Balenciaga, Twitter'dan ayrılan ilk büyük marka oldu. Hareket, yakın zamanda Elon Musk tarafından satın alınan platformdaki huzursuzluğun artmasıyla geldi.
Balenciaga, sorunlu sosyal ağdan kefil olan ilk büyük şirket oldu. Diğerlerinin, lüks markanın liderliğini takip edip etmeyeceğine karar vermeden önce platformun işletmeleri için ne kadar değerli olduğunu tartması gerekecek. General Motors ve Dyson gibi büyük şirketler reklam kampanyalarını çoktan askıya aldılar ve Musk'ın şirketi Ekim sonunda satın almasının ardından Gigi Hadid gibi ünlüler Twitter'dan ayrıldı.
Pazartesi gününden itibaren moda markasının Twitter hesabı aktif değildi. Haber ilk olarak The Business of Fashion tarafından aktarıldı ve Balenciaga'nın hesabının platformdan ayrılmadan önce yaklaşık 950.000 takipçisi olduğu belirtildi. Playbill , Cuma günü Twitter'dan ayrıldığını duyurdu. Gigi Hadid, Shonda Rhimes, Whoopi Goldberg ve daha birçok ünlü de Twitter ile işlerinin bittiğini ve Dyson ve Mazda gibi şirketlerin platformda reklam vermeyi durdurduğunu söyledi. Birçoğu, şirketten uzaklaşma kararlarının, Musk'ın devralmasından bu yana platformda yükselen nefret söylemi ve yanlış bilgilendirmeden uzaklaşma arzusundan geldiğini söyledi. Platform, herkesin ve herkesin bir doğrulama onay işareti için ödeme yapmasına olanak tanıyan, ayda 7,99 ABD doları tutarında bir hizmet olan Twitter Blue'yu başlattı. İnternet trolleri hızla şirketleri taklit etmeye ve sahte tweet'ler göndermeye başladı. Sahte tweetler nedeniyle şirketin hisseleri yüzde 2,2 düştü. Bu, Musk'ın ifade özgürlüğüne yaptığı vurguyla birleştiğinde, şirketler ve markalar için büyük bir endişe haline geldi.
Bakalım önümüzdeki günlerde bu sosyal medya şirketi hayatı nasıl etkileyecek.