Türkiye ve Suriye sermayeli KOBİ’lerin dayanıklılıklarının artırılması, İş dünyasında birlikte çalışma kültürünün geliştirilmesi hedefiyle Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED), Hollanda merkezli sivil toplum kuruluşu SPARK iş birliği ile hayata geçirdiği “Dayanıklı KOBİ’ler Güçlü Yarınlar” projesi kapsamında yapılan webinar serisinin beşinci etkinliği, “KOBİ’lerin Uluslararasılaşması” temasıyla düzenlendi. Moderatörlüğünü Haber Spikeri Seda Öğretir’in üstlendiği etkinliğe TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Öner Çelebi, Armut.com Kurucu Ortağı Başak Taşpınar Değim, Sertifier CEO'su Arda Helvacılar ve Sadık Ventures Kurucusu Canberk Mersin katılım gösterdi. 

Öner Çelebi: “Küresel düzeyde stratejiye sahip olanlar yarışa avantajlı başlıyor”

Günümüzün küresel rekabetçilik ortamında her büyüklükteki işletmenin ana hedefinin uluslararasılaşmak olduğunu söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Öner Çelebi, “Sınır ötesi ve küresel düzeyde faaliyet gösteren işletmeler sadece gelir artışı yaratmakla kalmıyor, bilgi alışverişi, iş ağları, finansman kaynakları ile kapasite gelişimine yönelik süreçlerden de faydalanabiliyor. İşletmelerimizin sürdürülebilir rekabetçiliğinde küresel düzeyde stratejiye sahip olanların, rakiplerinden birkaç adım önde avantajlı bir konumda yarışa başladıklarını görüyoruz” dedi. KOBİ’lerin sınır ötesi etkinliklerini artırmalarını sağlayacak önerilerde de bulunan Çelebi, “KOBİ’lerimizin kapasitelerinin gelişmesi, yüksek teknoloji kullanımı ile markalı-katma değerli üretim ve yüksek katma değerli ihracat yapmaları için potansiyellerini küresel düzeyde rekabet edecek seviyeye taşımaları gerekiyor. Elbette uluslararasılaşma bugün karar verildiğinde yarın gerçekleşecek bir durum değil. Bu bir zihinsel dönüşüm ile hazırlık sürecini gerektiriyor. Bunun için gerekli teknik ve insan kaynağı altyapısı ile stratejilerin de oluşturulması önemli. Bununla birlikte küresel sistemde ayakta kalmak, sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçilikte avantaj sağlamak istiyorsak dijitalleşme kaldıracı ile KOBİ’lerimizin sınır ötesi etkinliklerini artırabiliriz” diye konuştu. 

Başak Taşpınar Değim: “Ekonomik büyümenin hızlanması için en kritik alan girişimcilik”

Son yıllarda özellikle teknoloji, e-ticaret ve online kanallar alanındaki yükselişin ülke ekonomisi açısından çok değerli olduğunu ifade eden Armut.com Kurucu Ortağı Başak Taşpınar Değim, sözlerini şöyle sürdürdü; “Ekonomik büyümenin hızlanması için girişimcilik en kritik alan. Ülkemizdeki büyük şirketlerin de girişimcilik alanına verdiği destek ve yatırımın ekonomiye önemli bir güç kaynağı oluşturduğunu görüyoruz. Böylece kurulan yeni işletmelerle hem yeni istihdam alanları oluşuyor hem de rekabetin seviyesi yükseliyor. Armut olarak gerçekleştirdiğimiz teknoloji çalışmaları ile alanımızda örnek bir liderlik sergilediğimizi düşünüyoruz. Her zaman söylediğim bir söz var: Girişimcilikte arasında seçim yapmanız gereken iki risk var. Birisi deneyip başarısız olmak, diğeri de hiç denemeyip geriye bakıp pişman olmak. Başarısızlık da insana çok şey öğreten bir olgu. Bu nedenle belki girişimcilerin cesaretini artıracak, kendilerini geliştirmeye yönelik programlar, daha önceden bu yola girmiş rol modellerinin hikayelerinin önlerine çıkması ve ‘sen de yapabilirsin’ denilmesi, girişimcileri yüreklendirme konusunda faydalı olabilir.”

Arda Helvacılar: “KOBİ’ler bilginin ölçeklenmesi ve biriktirilmesi sürecinden faydalanmalı”

Sertifier CEO'su Arda Helvacılar ise konuşmasında, “1950’lerde, yüz yıllar sonrasında görmeye başlayacağımız yarının hayal edilen ve resmedilen dünyasını bugünlerde yaşıyoruz. Uçan arabalar, uzay kolonileri artık bilim kurgu filmlerinden erişilebilir gerçekliğe dönüşmeye başladı. Bunların hepsine vesile olan temel şey bilginin anlık erişilebilir, paylaşılabilir ve kümülatif biriktirilebilir hale getirilmesi. Moore Yasası’nı ele almak ve gelecek projeksiyonlarını bu yasa temelli kurgulamak gerekiyor. 2011 senesine geldiğimizde, dünya tarihindeki tüm bilgi miktarını yalnızca bir yılda üretebilmeye başladık ve süreç ölçeklenerek devam ediyor. Bilginin ölçeklenmesi ve biriktirilmesi sürecine KOBİ'lerin katkısı besbelli. Bu doğrultuda KOBİ’lerin durumdan faydalanması da kaçınılmaz oldu. Sürece adapte olanlar, hayal edilen geleceği mevcut bilgiyi bilip üzerine koyarak ilerletenler başarılı olacak” sözlerine yer verdi. 

Canberk Mersin: “Şirketle birlikte ekip de globalleşmeli”

Sadık Ventures Kurucusu Canberk Mersin, geçmiş yıllarda özellikle küçük ölçekli Türk şirketlerin globale açılmaya cesaret edemediğini ancak bu durumun günümüzde değişmeye başladığını vurguladı. Teknoloji girişimciliği ve yatırımcılığının global bir şirket olma adına önemli avantajlar sağladığına dikkat çeken Mersin, “Teknoloji yatırımı yapan bir şirket kurduğunuzda daha ilk günden uluslararası bir şirket olabiliyor ve uluslararası yatırım yapmaya başlayabiliyorsunuz. Ancak bu noktada şirketlerin atılım yapması çok önemli. Türk şirketleri her şeyden önce yurt dışına açıldığında hem farklı sorunları hem de iyi örnekleri çok iyi gözlemlemeli. Böylece kendine uygun en iyi ve en doğru modeli geliştirmeli. İkinci önemli konu ise şirketle birlikte ekibin de globalleşmesi. Çünkü ekibinizde yabancılar çalışmaya başladığında bu farklı kültürlerin etkisiyle gerçekten uluslararası düşünen bir şirket haline gelmiş oluyorsunuz” dedi.

25 Türkiye, 25 Suriye sermayeli KOBİ’ye 1,5 milyon TL fon

Türkiye ve Suriye sermayeli KOBİ’ler arasında birlikte çalışma kültürünü geliştirmeyi hedefleyen “Dayanıklı KOBİ’ler Güçlü Yarınlar” projesi ile KOBİ’lerin afet ve pandemi gibi krizlere karşı dayanıklılıklarının artırılmasına, dijital dönüşüm süreçlerinin desteklenmesine, sosyal bütünlük sağlanmasına, ekonomik kapsayıcılığı artırılmasına ve iş gücü kaybının önlenmesine katkı sunulması da amaçlanıyor. 25 Türkiye, 25 Suriye sermayeli olmak üzere toplam 50 KOBİ’nin katıldığı proje; eğitim, webinar, eşleştirme ve koçluk toplantıları olmak üzere dört ana faaliyet alanı üzerinden gerçekleştiriliyor. Katar Kalkınma Fonu - Qatar Fund For Development (QFFD) tarafından finanse edilen sekiz ay süreli proje kapsamında ayrıca, her bir katılımcı firmaya 30 bin TL olmak üzere toplam 1,5 milyon TL fon sağlanacak. Fon, dijital dönüşüm süreçlerinin iyileştirilmesi ve projenin eğitim süreçlerinde belirlenen altyapı eksikliklerinin giderilmesi amacıyla kullanılacak.