Obalı, Sigorta Haftası ve Uluslararası Sigortacılık Zirvesi sonrası yaptığı açıklamalarda, dünyada çeşitli alanlarda büyük koruma açıkları bulunduğunu ifade etti. Emeklilik açığının 1 trilyon doları aştığını ve sağlık harcamaları ile siber risklerden kaynaklanan açıkların da kayda değer boyutlara ulaştığını aktardı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde koruma açıklarının yüzde 90'lara kadar çıkması, sigorta bilincinin artırılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Türkiye'deki durumun da iç açıcı olmadığını belirten Obalı, "Endüstriyel alanda yüzde 90, konut tarafında ise yaklaşık yüzde 75 oranında koruma açığı bulunuyor" dedi. Bu bağlamda, TSB olarak beklenen Marmara depremi için simülasyonlar yapıldığını ve koruma açıklarının kapatılması konusunda devletler, sigorta şirketleri ve vatandaşlar arasında işbirliğinin şart olduğunu ifade etti.

Sigortalıları doğru poliçe ile buluşturmak için farkındalık kampanyaları yürüttüklerini belirten Obalı, "Mikro site oluşturarak bireylerin hangi teminatlara ihtiyaç duyduğunu anlamalarına yardımcı olacağız" dedi. Ayrıca, sigorta bilincinin artırılması için gençlere yönelik organizasyonlar ve eğitim programları da düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.

Obalı, sektördeki tüm paydaşların, sigorta bilincini yaygınlaştırmak için üzerlerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı. Özellikle, tüketici odaklı bir vizyon benimsemenin ve mikro sigortacılık gibi yenilikçi ürünlerle dar gelirli kesimlere ulaşmanın önemine değindi. "Devlet politikası olarak herkesin dilinde sigorta bilincinin olması gerekiyor. Zorunlu sigortalarda devletin aktif rol oynaması, özel sektörle işbirliğinin artması da hayati öneme sahip" şeklinde konuştu. 

Sigorta bilincinin artırılması için atılacak adımlar, yalnızca bireyler için değil, ülke ekonomisi için de büyük önem taşıyor.