Hakan DİKMEN

Sanatın geniş kitlelere ulaşmasına dönük ön görüleriniz nelerdir?

İçerik ve hitap ettiği hedef kitleler bağlamında sanatın her alanında birey olarak içselleştirmek ve hayatımızın bir parçası olarak değerlendirmek gerekir.  Genel anlamda Sanat, yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi ve bunun görselleştirilmesi, deneyimleştirilmesi olarak anlatabiliriz. Bir şefin yemek yapması ve bunun sunması ile annemizin bize ördüğü bir atkıdaki renk uyumuna kadar aslında sanat hayatın her anında farkında olmadan yaşattığımızı bir olgu.  Sanatçının aslında niteliksel ve niceliksel olarak belirli sürdürebilir açıdan devamlılık sağlayan, eserleri ile bir davayı ifade edebilme gücü olan, estetik ve zaman kavramının dışında içinde samimiyeti olan, bunu sanatsevere sanatçı olarak yansıtabilmek ile sanat aslında şu an kabul gören disiplinlerin etkileşim alanı olmuştur. Buradaki esas öngörü olarak ortaya koyabileceğim argümanlar, sanatın farklı ve daha geniş kitlelere erişebilir, yeni ve kendi içinde sürekli yenilikçi gelişmeye açık ekosistem ile kurgulanması. Sanat eserlerini daha bağımsız ve önceden belirlenmiş temalara, başlıklara dayandırmadan özgürce üretim yapabilir ve sergileyebilir olması. Ekonomik açıdan eserlerinin daha uygun şartlarda yaratılan yeni sanatsever ekosistemin arz etmesi gibi temel farklılıkları olarak sıralayabiliriz.

Sanatçı iz bırakmalı

Bu bağlamda sanatçıların bu yeni ekonomi ve gelişmeler doğrultusunda konumlandırmaları ne olmalı?

“Yaratıcı Ekonomi” kurmanın yolu ise sadece ve sadece özgür iradeye sahip yaratıcı zihinler yetiştirmekten geçmektedir” kapsamında bir alıntıdan yola çıkarak, tüm sanatçılar kendi özgün düşünce ve yaratıcı yetenekleri ile eser ve ürün üretmesi ve popüler olan değil bilakis özgün ve özgür olanı tercih etmeleri sanat eseri olarak zamanda bir iz bırakmaları. Hiçbir baskı ve yönlendirici bir söylem içinde olmadığımız için her biri kendi dünyalarında kendi özgür iradeleri ve ruhları ile değer yaratmalılar. Yaratılan bu değerlerin genel ekonomi bileşenleri içine aktarmakta güncel kanaların yönetimine aktarmaları gerekmektedir. Yaratıcı ekonomiler bağlamında, ki tanım olarak içerdiği sanat, müzik, reklamcılık, yayıncılık, mimarlık, medya ve yazılım vb gibi temel ana sektörler söz konusu ekonomiyi oluşturmak esas olmalıdır.

Gelecek nesilleri düşündük

McArt.Ist Sanat Kuluçka Merkezi olarak siz neler yapıyorsunuz bu yeni ekonomi dahilinde?

2017 yazında McArt.ist Art Incubation Center kurucusu olarak yaratıcı endüstriler bağlamında bir sosyal girişim olarak kurguladım. Yeni nesil ve bilinen farklı sanatçılara dönük yeni iş geliştirme alanları sunmak, katma değer yaratacak farklı kanal yönetimleri sunmak amacıyla. Bu amaç doğrultusunda sanatın yaygınlaşmasını ve yaşamların bir parçası olması temel felsefe olarak ortaya koyduk. Gelecek nesillere iz bırakmak en büyük gaye olarak yer aldı bu yolculuğumuzda. 

Bu alanda “McLoft Series” adıyla karma sergi periyodik olarak etkinliğimiz oluyor sanatçıları bir araya getiren. Çağdaş sanatın farklı disiplinlerine destek olarak adına “McArt Awards” adıyla yarışma düzenleyerek sanatçılara prestij sağlamak şeklinde ikinci bir etkinliğimiz var bu kanal yönetimi sürecinde.  

Öte yandan, kişi ve kurumlara temel fonksiyonlarda eğitim, çalıştay, sunum, yatırımcı eşleştirme, uluslararası pazarlara erişim, kurumsal çözümlerle iş birlikleri yapılandırmak gibi katma değerli hizmetler sunmaktayız.

Nihai nokta yok

Sizinle çalışmak isteyen sanatçı ve/veya sanatseverler ile ilgili kriterleriniz nelerdir?

Bu bağlamda, çok açık fikirli olarak herkesi hitap etmek istiyoruz öncellikle. Her kesimi dinlemeye onlardan geri beslemeler almaya bu eldeki verilere göre akışı ve projeleri kurgulamaya çalışıyoruz. En uygun eşleştirme ve içerik ile birlikte. Bu nedenle sanatçılardan çalışmalarında belirli bir içerik beklenmiyor. Tek kriter projeye değer katacak bir olgunun oluşturulması. Her alanda her disiplinde sanatçılara açık bir yapıdayız, niteliksel ve niceliksel olarak belirli bir sanatsal zeminde ve seviyede dengelemek üzere değerlendirme yapmaktayız. Belirlenen bir nihai nokta yok. Sürekli gelişme ve geliştirme politikası ve iş yönetim ilkesi ile dinamik bir yapı faaliyet gösteriyoruz. Farklılık ve farkındalık yaratacak içerikler kurgulamak temel olarak planlanan. Uluslararası düzeyde sanatçılara, sanatseverlere ulaşmak gibi güncel planlarımız var.

Sanat Türkiye’de öncelik olmadı

Türkiye’de sanatın yerini ve geleceğiniz nasıl görüyorsunuz?

Bu başlık çerçevesinde, sosyo ekonomik yapının öncellikle irdelenmesi ve toplumsal olarak sanatın bireysel hayatımızdaki yeri üzerinden değerlendirmek gerekir. Sanat hiçbir zaman sosyal olarak geniş kitlelerin öncelliği olarak görülen bir olgu olmamıştır. Temelinde sosyo-ekonomik öncellikler, kültürel hayat değerlerinin farklı segmentler bazında homojen olmaması gibi hususlar genel sorunsal olarak karşımıza çıkmakta. 

Değerlendirme ve analizlerde varsayılan toplumun belirli bir kesimine hitap eden ve bir anlamda elit olarak tanımlanan kitleye hitap eden ve bu kitle tarafından yönlendirilen şekillenen bir alan olarak görülmekte. 

Bu sanat endüstrisinin üzerinde ve onunla da entegre olacak şekilde bir kurguya oluşturmak ve sanat ortamı yaratmak hem sanat alanındaki oyuncular ve girişimcileri ile birlikte kurgulamak gereği var. Aslında önemli bir ekonominin varlığından söz edilebilir, teknolojinin gelişimiyle beraber sanatın çevrimiçi olarak kanal yönetiminin hızla yaygınlaşması. Dijital sanat, yapay zeka, sanat gerçeklilik gibi teknolojinin yaratıcı endüstriler bağlamında dokunduğu birbirinden bağımsız olmayacak kurguları ve eserlerin oluşması. Bunun kripto para, blockchain, bitcoin ve NFT vb bileşenlerle bir ekonomik düzene girmesi Türkiye’de başta söylediğim gibi güncel ekosistemin üzerinden bir alanın yapılandırılması esas gerek oluşturmakta.