SALGINA RAĞMEN BÜYÜME
Pandemi yılında üçüncü çeyrekteki yüzde 6,3'lük büyümeden aldığı hızla son çeyrekte yüzde 5,9, yıllık bazda yüzde 1,8 büyüyen Türkiye yüzde 2'lik beklentilerin altında kalsa da dünyada Çin ile birlikte GSYH'ini pozitif kapatan iki ülkeden biri oldu. Büyümeyi sanayi üretimi ve kredi büyümesi taşıdı.

Sedat YILMAZ
ABD, Almanya, İngiltere, Japonya ve Çin’in aralarında bulunduğu G-20 ülkeleri içinde yüzde 9’luk yıllık sanayi üretimiyle birinci olan Türkiye, koronavirüs salgını sebebiyle dünyada birçok ülkenin küçüldüğü 2020 yılında gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesinde Çin’in ardından ikinci sırada yer aldı. Türkiye 2020 yılı dördüncü çeyreğinde yüzde 5,9, yıllık bazda yüzde 1,8 oranında pozitif büyüdü. Dünyada Türkiye ile birlikte Çin ekonomisi de son çeyrekte yüzde 6,5, yıl genelinde yüzde 2,3 pozitif büyüme yaşadı.
Yüzde 7’lik piyasa beklentilerinin altında gerçekleşmesine karşılık yüksek bir performans gösteren Türkiye ekonomisi 2019 son çeyrekte yüzde 6,4 büyüyüp yılı yüzde 0,9 ile pozitif tamamlandıktan sonra pandemi yılı 2020’nin ilk çeyreğinde yüzde 4,5 büyümüştü. Ekonomi pandemi kaynaklı ikinci çeyrekte yüzde 10,3 küçülmesine rağmen 3’üncü çeyrekte yüzde 6,3 ve son çeyrekte yüzde 5,9’luk büyüyerek yılı yüzde 1,8 oranıyla pozitif bir oranla kapatmasını bildi.
Sanayi üretimi ve kredi genişlemesinin taşıdığı GSYH, bir önceki yıl olan 4,32 trilyon lirayı geçerek 5,04 trilyon lira, dolar bazında 717 milyar dolar olarak gerçekleşti. Büyüme dolar bazında ise küçülme gösterdi. 2019 yılında GSYH 760,8 milyar dolar olmuştu. Kişi başı milli gelir de dolar bazında 9 bin 213 dolardan 8 bin 599 dolara geriledi. Kişi milli gelir Türk Lirası bazında ise artış kaydetti. 2020 yılında kişi başına GSYH cari fiyatlarla 60 bin 537 TL oldu. GSYH 4’üncü çeyrekte yüzde 26,2 artarak 1,52 trilyon lira olarak gerçekleşti.
Yatırımlar başı çekti
Dördüncü çeyrekte büyümeye yüzde 10,3 ile yatırımlar, hane halkı tüketim harcamaları yüzde 8,2, devlet harcamaları yüzde 6,6, tarım yüzde 4, oranında katkı verdi. Yıllık olarak ise yatırımlar yüzde 6,5 ile başı çekti. Hane halkı harcamaları yüzde 3,2, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2,3 artış kaydetti. 2020 yılında ihracat yüzde 15,4 gerilerken ithalat ise yüzde 7,4 arttı.
Sektörel olarak en yüksek büyüme yüzde 21,4 ile finans ve sigorta, yüzde 13,7 ile bilgi ve iletişim faaliyetlerinde gerçekleşti. Tarım yüzde 4,8, sanayi yüzde 2 büyüme kaydetti. En fazla küçülen sektörler de yüzde 5,2 ile mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri, yüzde 4,3 ile hizmetler sektörü ve yüzde 3,5 ile inşaat olarak sıralandı.
Yüzde 5,9 gelen son çeyrekte yüksek büyümeye de en yüksek katkılar tüketim ve yatırımlardan geldi. 4’üncü çeyrekte en yüksek katkı 5,9 puan ile iç tüketimden, 2,7 puan da yatırımlardan oluştu. Dördüncü çeyrekte sanayi ve hizmet sektörleri büyümeyi etkiledi. En yüksek katkıyı 3 puan ile hizmetler, 2,1 puan ile sanayi verdi. Son 10 çeyrektir negatif hareket eden inşaat sektörünün son çeyreğe katkısı 0,6 puan oldu.
Büyümeyi müspet etkileyen yatırımların içinde başı makine ve teçhizat yatırımları çekti. 38 çeyreğin zirvesine çıkan makine ve teçhizat yatırımları 2020’de yüzde 21 oldu. Son çeyrekte aynı alandaki büyüme yüzde 38,7 ile yüksek bir performans sergiledi. Söz konusu artış 2010 yılından bu yana en iyi büyüme olarak kayıtlara geçti.
Hane halkı tüketiminde dayanıklı mallar son iki çeyrektir hızlı bir büyüme trendine girdi. Dayanıklı mallar kalemi 2020’nin son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42,3 oldu. Üçüncü çeyrekte söz konusu kalem yüzde 60,7 olmuştu. Giyim ve yarı dayanıklı mallar kaleminde son çeyrek büyümesi yüzde 6,9 olarak ölçüldü. Dayanıksız mallarda ise büyüme yüzde 8,2 oldu.

Dünyada ikinci ülke
Türkiye küresel koronavirüs salgınına rağmen birçok ülkeden pozitif ayrıştı. Türkiye, 2020'de yakaladığı yüzde 1,8'lik büyüme performansıyla, yıllık büyüme verisi açıklanan ülkeler arasında, yüzde 2,3 büyüyen Çin'in ardından ikinci sırada yer aldı.
Türkiye ekonomisi, pandemiye rağmen yüzde 1,8 büyürken, hem yıllık hem 4'üncü çeyrek büyüme verisi açıklanan OECD ülkeleri arasında pozitif büyüme kaydeden tek ülke oldu.
Gelişmiş ve gelişen ülkelerin oluşturduğu G-20 topluluğu içinde dördüncü çeyrekte yüzde 6,5, yıllık bazda yüzde 2,3 büyüyen Çin ile birlikte pozitif büyüyen ikinci ülke olan Türkiye, son çeyrekte yüzde 5,9 ve yıllık bazda yüzde 1,8 ile dünyadaki birçok ülkeyi geride bıraktı.
Yıllık bazda ABD yüzde 3,5, Almanya yüzde 3,7, İngiltere yüzde 9,9, Avrupa Birliği yüzde 6,4, Euro Bölgesi yüzde 6,8 küçüldü. 2009’dan bu yana ilk kez küçülen Japonya da yıllık yüzde 4,8 daraldı. Yıllık Fransa yüzde 8,1, İspanya yüzde 11 daraldı.
Yılın son çeyreğine göre de ABD yüzde 2,5, İngiltere yüzde 7,8, Almanya yüzde 3,6, İtalya yüzde 6,6, Fransa yüzde 5, Japonya yüzde 1,1, Güney Kore yüzde 1,3, OECD yüzde 3,4, Avrupa Birliği ortalama olarak yüzde 4,8 küçüldü.
Kur büyümeyi engelledi
Ekonomistler, 2020 GSYH büyümesini yorumlarken küresel salgına rağmen Türkiye’nin pozitif bir performans sergilediğini söylediler. Genişleyici para ve maliye politikalarının tetiklediği kredi büyümesi ve geçen çeyreklerden gelen pozitif baz etkisi ile iyi bir trend yakaladığını belirten ekonomistler, kredi büyümesi sonucu enflasyon ve cari dengede oluşan olumsuzlukların ise büyümenin yan etkileri olarak görülebileceğini dile getirdiler.
Kasım ayından bu yana yürütülen para ve maliye politikalarıyla sıkılaştırma sonucu ekonomide bir daralmanın olacağı beklentisinin oluştuğunu ifade eden ekonomistler, ülkedeki iktisadi faaliyetlerdeki güçlü seyrin büyümeyi yükselttiğini belirttiler.
Ekonominin büyümeden çok kaliteli büyüme ve sürdürülebilirliğinin önemli olduğuna dikkat çeken ekonomistler, pozitif büyümeye karşılık dolar bazındaki GSYH düşüşünde TL’deki değer kayıplarının sebep olduğunu kaydettiler.
Artan kredi genişlemesinin yüzde 17’lere çıkan politika faiziyle frenlenmeye çalışıldığını dile getiren ekonomistler, gelecek aylarda oluşacak enflasyon ve faiz oranları çerçevesinde kredi büyümesinin dengelenme ihtimalinin olduğunu söylediler.
Aşılama ve kademeli olarak ekonomik aktivitenin başlamasıyla birlikte ekonomide canlanmanın daha da artacağını ve faizlerdeki indirimlerin gündeme geleceğini dile getiren ekonomistler, bu durumun 2021 birinci çeyreğinde kendini göstereceğini ve yılsonu büyümenin yüzde 5 civarında gerçekleşeceğini tahmin ettiler.
Pandemiye rağmen Türkiye’nin imalat sanayiinde güçlü bir trende girdiğini belirten ekonomistler, ihracat ve ithalat konusunda güçlü bir taleple karşılaştığını, büyümede lokomotifin sanayi ve özellikle imalat sanayi olduğunu görmek gerektiğini kaydettiler.
Kaliteli büyümenin önünü açacak
Türkiye’nin Çin ile birlikte dünyada tek pozitif büyüyen ülke olduğuna dikkat çeken Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin yılı büyümeyle kapatan nadir ülkelerden biri olduğunu bildirdi. Elvan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Küresel sağlık krizinin damga vurduğu 2020’yi büyümeyle kapatan nadir ülkelerden olduk. 2021 yılında temel önceliğimiz fiyat istikrarının sağlanması. Enflasyonla mücadele politikalarımız daha kaliteli ve sürdürülebilir bir yatırım, üretim ve büyüme patikasının da önünü açacak” ifadelerini kullandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye ekonomisinin salgın koşullarına rağmen 2020'de yüzde 1,8 büyüdüğünü belirterek, “G-20'de Çin'den sonra ikinci sıradayız. 2021 ve sonrasında büyümenin sürdürülebilir olması için de var gücümüzle çalışacağız. Kapalı iş yerlerinin açılmasına yönelik müjdeler de iş dünyasının umutlarını artıracak” ifadesini kullandı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise Türkiye’nin pandemi sürecinde büyüyen nadir ülkelerden biri olduğunu dile getirerek, “2020 yılı büyüme verileri pandemiye rağmen büyüdüğümüzü ortaya koydu. 2020 büyümesi, gelecek için pozitif sinyal verdi” dedi. Olpak, olağanüstü bir gelişme yaşanmadığı sürece ekonominin bu yıl yüzde 5’in üzerinde büyüyeceğini, aşılama ve ekonomik aktivitenin artmasının buna işaret olduğunu kaydetti.

Lokomotif imalat sanayi
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye ekonomisi Kovid-19 başlangıç yılı 2020'de bile yüzde 1,8 büyüyerek, 1 Haziran'da başlayan normalleşme adımlarını katma değere çevirebildiğini ispat etti. OECD'de birinci sıradayız. Büyümede lokomotif, imalat sanayii oldu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yılında ekonomisi de diri çıkan ülke olmak ne kolay ne de azımsanacak bir başarıdır” dedi.
İmalat sanayi ürünlerine tüm dünyada artan talebi en iyi şekilde Türk iş dünyasının değerlendirdiğine vurgu yapan Avdagiç, sürecin söz konusu sektörün ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine işaret etti. Hem yıllık hem çeyreklik bazda en yüksek artışın makine ve teçhizat yatırımlarında yaşanmasının, gelecek için umut verdiğini aktaran Avdagiç, bunun gelecekteki talebe hazırlık yapıldığının, ihracat kapasitesinin de artacağının işareti olduğunu bildirdi.
Türkiye’nin gösterdiği büyüme ile üretimden vazgeçmediğini gösterdiğinin altını çizen Avdagiç, bunun gelecek talepler için umut verdiğini, böylece ihracat kapasitesinin de artacağının delili olduğunu kaydetti.
Bu büyüme sanayinin başarısı
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyümesine yönelik, “Covid-19 pandemisi nedeniyle son derece zorlu ekonomik faaliyet koşullarından geçtiğimiz bir yıl olan 2020 yılındaki ülkemizin büyüme performansının, beklentilerin aksine pozitif bantta gerçekleşmiş olmasını çok değerli buluyorum. Bu büyüme ile ilgili dikkat çekmek istediğim nokta; sanayimizdeki büyümenin, Türkiye büyümesinden de öte bir başarı hikâyesi olduğu gerçeğidir” dedi.
Türkiye’nin ekonomisini pozitif büyümeyle kapattığı bir yılda en güçlü desteği imalat sanayiinden almış olmasının sanayiciler için tek kelimeyle gurur verici olduğunu belirten Bahçıvan, “Sanayimizin bu performansına, en zorlu ekonomik faaliyet koşullarında dahi ülke ekonomisinin en değerli teminatı ve omurgası olduğunun bir göstergesi olarak bakmalıyız” diye konuştu.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen Türkiye ekonomisinin geçen yıl pozitif büyüme performansı sergilemesinde itici gücün sanayi sektörü olduğunu söyledi.
Üretim güven tazeledi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, küresel ticaretin azaldığı ve dünya ekonomisinin küçüldüğü bir yılda, rekor ihracat başarısına imza atan sektörlerin, üretim ve tedarikçi gücünü göstererek güven tazelediğini belirtti.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da. ülke ekonomisinin salgının gölgesinde geçen 2020 yılını yüzde 1,8 büyümeyle tamamlamasını, takdire şayan bir performans olarak değerlendirdiklerini kaydetti.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, büyüme rakamlarının büyük bir canlanmanın habercisi olduğunu dile getirdi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da Türkiye’nin yeni normalin lider ülkeleri arasında yer alacağına inandığını ifade etti.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise, “Büyüme rakamlarının en büyük itici gücü ve destekçisi ihracat olmuştur” dedi.