Dolar $
32.33
%-0.12 -0.03
Euro €
34.94
%0.26 0.09
Sterlin £
40.91
%-0.02 -0
Çeyrek Altın
3912.44
%-0.12 -4.75
SON DAKİKA
Turizm Pazar 12 Kasım 2023 02:41

SAĞLIK TURİZMİNDEN 2 MİLYAR DOLAR GELİR

Girişimci Yusuf Ziya Ergün, sağlık turizmi ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi ve yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirinin 2023'ün ilk altı ayında 1 milyar 33 milyon 942 bin dolar tutarında gerçekleştiğini söyledi

Sağlık turizminden 2 milyar dolar gelir

Hakan DİKMEN

Son yıllarda geleneksel tamamlayıcı tıbbın geldiği nokta ekonomiyi de yakından ilgilendirmeye başladı. Sağlık turizmi ile ilişkilendirilmesi ekonominin de getirdiği bir strateji. Sağlık çok önemli bir konu ama, bu konunun turizm ile ilişkilendirilmesi size ters gelmesin. Sağlık turizminin önemine dikkat çeken girişimci Yusuf Ziya Ergün, ülkenin iç ve dış turizmini canlandırarak çeşitli katma değerler oluşturmak ve toplam ulusal gelire katkıda bulunduğunu vurguladı. 

Ergün, “Sağlık turizmi ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi ve yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri, 2021 yılında 670.730 kişi sağlık hizmeti almış ve buradan elde edilen gelir 1.726.973 bin ABD doları tutarında gerçekleşmiştir. 2023’ün ilk altı ayında toplam 746.290 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 1.033.942 bin ABD doları tutarında gerçekleşmiştir” dedi. 

Sağlık bütçesinin yüzde 80’i ilaca

Türkiye'de sağlığa ayrılan yüzde 5'lik bütçenin yüzde 80'inin ilaca gittiğine vurgu yapan Ergün, “Geriye kalan kaynakla sağlık hizmeti yürütülmeye çalışılıyor. Türkiye'nin yıllık sağlığa ayırdığı bütçe 30 milyar dolar. 24 milyar dolar sadece ilaca ve diğer sağlık gereçlerine gidiyor. Kişi başı yıllık sağlık harcaması 381 dolar seviyesinde” diye konuştu.

Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın dünya çapında yaygın olarak kullanıldığını kaydeden Ergün, buna kısaca GETAT da denildiğini söyledi. “Dünyanın bir çok ülkesinde nüfusun yaklaşık % 60'ının temel sağlık hizmetleri amacıyla geleneksel tıbba bağımlı olduğunun altını çizen Ergün, “Biz de de ‘Kocakarı İlaçları’ diye adlandırılan ilaçların ülkemizdeki tarihi pek eskilere dayanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) artan talebe karşı GETAT uygulamalarının belirli bir standarda uygun olmasını sağlamak amacıyla, kanıta dayalı politikalar ve stratejik planlar oluşturarak GETAT uygulamaları hakkında raporlar hazırlamaktadır. Aynı zamanda ülkeler kendi politikalarını belirleyerek GETAT uygulamaları / uygulayıcıları ve doğal sağlık ürünleri ile ilgili düzenlemeler yapmaktadır. Ülkelerin birçoğunda ulaşılabilir olduğu için en yaygın bitkisel tedavi tercih edilmektedir. Çoğu üye devlet bitkisel ürünler ile ilgili düzenlemelerde bulunarak, bitkisel ilaçların güvenli ve yüksek kalitede olmasını ve toplum sağlığını korumayı amaçlamaktadır” şeklinde konuştu, GETAT uygulamalarının bilimsel kurallar çerçevesinde ve Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kurum ve uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini belirtti. 

Doğal sağlık ürünlerine 36,9 milyar dolar harcanıyor

Ergün, doğal sağlık ürünleri için yapılan harcamanın 2018 yılında 24,8 milyar dolarken, 2023 yılı için 36,9 milyar dolar olarak belirlendiğini, Çin de ise 2022'de bir önceki yıla göre % 20'den fazla bir artışla 113,1 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini söyledi. Ergün şunları söyledi: “Ülkemizde ise Doğal Sağlık Ürünleri için halihazırda harcanan paranın kesin olmamakla birlikte 1.5 milyar doları geçtiği tahmin edilmektedir. Bu rakamın tahmini olma nedeni henüz böyle bir istatistiğin yayınlanmamasından dolayı. Bu iki milyar dolara yakın gider yurt dışından gelen vitaminler ve takviye edici gıdalara ödenmektedir. Ülkemizdeki yaşanan son enflasyon ile son artış konusunda ancak bu yılın sonunda gerçekçi bir rakam ortaya çıkacaktır.” 

Paranın çoğun dışarıya gidiyor

Bu paranın çoğu yabancı ülkelere gittiğini söyleyen Yusuf Ziya Ergün, sektöre pandemi ile birlikte girdiğini bor ve kenevir tohumu yağından oluşan özel bir formül gıda takviyesi ürününü piyasaya çıkardığını bildirdi. 

Ergün şu bilgileri verdi: “Bor, biliyorsunuz çok önemli bir maden. Ülkemiz ise bu madene sahip olan en önemli ülkelerden. Sağlık alanında ne işe yarar derseniz, enerji metabolizması, hücre büyümesi ve kemik gelişimi gibi bir dizi biyolojik işlevde yer alır.

Bor Madenlerinin tüm dünyadaki rezervinin yaklaşık %73'ü Türkiye'de bulunduğunu biliyorsunuzdur. Bor üretiminin Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yılı olan 2023 yılında yaklaşık 5.500.000 ton ve bu alanda gelirin yaklaşık 2,5 milyar Amerikan doları olması bekleniyor. İşte size sağlık alanında kullanılan birkaç maddenin faydaları. İlk olarak bor madeninin insan sağlığına faydaları:

Bellek güçlendirme: Düzenli bor kullanımı, uzun ve kısa süreli belleği güçlendirir. Aynı zamanda beyin fonksiyonlarını geliştirirken yaşlanmayı geciktirir.

Anti-enflamatuvar etki: Bor’un anti-enflamatuvar etkisi, artrit ve osteoartrit gibi romatizmal hastalıkların tedavisine yardımcı olur.

Antimikrobiyal etki: Bor’un antimikrobiyal etkisi, mantar ve bakteri enfeksiyonlarının iyileşmesinde etkilidir.

Kemik sağlığı: Bor, kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi minerallerin kemiklerde depolanmasına yardımcı olur, böylece kemik yoğunluğunu artırır ve osteoporoz riskini azaltır.

Artrit tedavisi: Bor, iltihaplanmayı azaltarak ve kemik sağlığını destekleyerek artrit belirtilerini hafifletebilir 

Hormon düzenlemesi: Bor, östrojen ve testosteron dahil olmak üzere bazı hormonların düzeylerini düzenler, bu da genel sağlık ve refah için önemlidir.

Sağlık sorunlarına karşı koruma: İnsan vücudunda olumlu etkileri kanıtlanmaya devam edilen bor; besinler yoluyla tüketildiğinde halsizlik ve stres oluşumunu minimum seviyeye     indirmektedir. Ayrıca beyin kanseri tedavisinde dahi kullanılmaktadır.”

Cari açık kapanabilir

Ergün, “Ülkemizin yeraltı hazinesi borun 2022 ihracat tutarı 1,18 milyar dolar olduğunu göz önüne alırsak gerçekten daha yolun başında olduğumuzu anlarız. Bu değerli hazinenin Tonu 150 dolar olan bor cevheri borik asite dönüşünce tonu bin dolardan satılabiliyor. Borik asit, bor karbüre dönüştürüldüğünde tonu 40 bin dolara kadar çıkıyor. Bu üründen yüzde 80 bor karbür katkılı zırh üretildiğinde ise ton başına fiyat 300 bin dolara çıkıyor. Gıda takviyeleri şeklinde ihraç edildiği takdirde ise tonu minimum 1,000,000 USD olmakta. Bu konuda çalışan şirketlere devlet desteği arttığı takdirde Cari açığın kapanması işten bile değil. 2022 yılında 2,4 milyon ton BOR  ihracatı toplam ciro 1,18 milyar dolar peki bu ihracat bor karbür olsa idi 720 milyar USD gıda takviyesi olsa idi maalesef rakam makineye sığmazdı. Böyle bir imkan kullanılmıyor içinde bulunduğumuz Ekonomik durum tam bir ironi” şeklinde konuştu.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR