Dolar $
32.21
%0.01 0
Euro €
34.99
%0.01 0
Sterlin £
40.95
%-0.08 -0.03
Çeyrek Altın
4085.78
%-0.52 -21.21
SON DAKİKA
Turizm Pazar 06 Ağustos 2023 02:04

SADAKO 'NUN HİROŞİMA'SI

Bazı seyahatleriniz vardır ki, size hoş gelen doğal ortamlardan, keyif alacağınız tarihi kentlerden veya güzel sofralardan çok farklı deneyimler ve duygular kazandırır.

Sadako 'nun Hiroşima'sı

Ben, şahsen bu tür deneyimleri de bir seyahat sever olarak çok önemsiyorum zira oralarda da yaşanacaklar, öğrenilecekler ve farkındalıklar var.

Bu hafta Hiroşima haftası nedeniyle sizi çok sevdiğim Japonya’nın Hiroşima kentine götürmek ve orada yaşadığımız çok özel anları anlatmak istiyorum.

Osaka kentinden hızlı trenimize binip günübirlik bir gezi için 330 km uzaklıktaki Hiroşima kentine gidiyoruz. Japonya’yı tanıyabilmek için Hiroşima’ya gelmeden ve görmeden olmazdı elbet. Bu tarz yerlere gelmeden önce genelde biraz gergin oluyorum çünkü bölgede yaşanan felaketleri bildiğimizden, acaba neler göreceğiz ve yürek göreceklerimize dayanabilecek mi endişesi yaşıyorum bazen.

Hiroşima tren istasyonuna vardığımızda büyük bir heyecanla gardan dışarı çıkıyoruz ve direkt Hiroşima Barış Park’ın ve Barış Anıtın önünde kendimizi buluyoruz.

Hiroşima Batı Japonya’da bulunuyor ve kökeni 1589 senesine kadar giden eski bir Japon kenti. Burası “Suyun kenti” olarak anılıyor çünkü 6 ayrı nehir bu bölgeden geçiyor ve Ota-Gawa nehir deltası nedeniyle büyük bir ada gibi göründüğü için “Hiroşima” adını almış. Hiroşima kelimesi Japon dilinde ‘büyük ada ‘ anlamına geliyor. Zaman içinde küçük bir kasaba şeklinde kurulan bu yerleşim merkezi Batı Japonya’nın en hareketli kentlerinden biri haline gelmiş.

06 Ağustos 1945 günü başlarına geleceklerden habersiz bölge halkı ve ülke normal günlük yaşantısına devam ediyordu. II. Dünya Savaşı zamanıydı ve Japonya bu savaşta taraftı. Temmuz ayında o dönemin Sovyetler Birliği aracılığı ile başta Amerika ve İngiltere ile olmak üzere Almanya’nın Potsdam kentinde barış müzakereleri yapılıyordu.

26 Temmuz 1945 günü müttefikler Japonya’ya teslim olma çağrısı yapıyordu ancak önerilen şartları Japonya kabul edecek durumda değildi zira maddelerden birisi Japonya’daki imparatorluğun feshi konusuydu ve böylece Potsdam Demeci Japonya tarafından red edildi.

hiro-5

Durum böyle olunca ise savaşa devam kararı alındı ve 06 Ağustos 1945 günü sabah kent sokaklarında insanların en yoğun olduğu bir saatte, saat 08.15 de ‘ Little Boy’ kod adını taşıyan dünyanın ilk atom bombası 550 metre yükseklikten kentin üzerine bırakılıverdi.18 bin ton TNT patlayıcıya denk gelen gücüyle Robert Oppenheimer’in geliştirmiş olduğu bu uranyum bombası kente düşmüş ve dev bir mantar şeklinde infilak etmişti. Dünya tarihi o gün en korkunç günlerinden birisini yaşıyordu. Kent feci patlamanın etkisiyle dev bir alev fırtınasının içinde kaldı.Ortaya çıkan ısı 4000 derece civarındaydı ve radyoaktif bir yağmur yağıyordu.Bombanın etkisi ile Hiroşima’da o gün 140 bin kişi can verdi. 3 gün sonra Nagasaki kentine ikinci atom bombası atıldı ve orada da yaklaşık 70 bin kişi öldü.Her iki kent tamamen yerle bir olmuştu.

O gün ölmeyen insanlar ise çok uzun seneler boyu atom bombasının yan etkilerinden dolayı kan kanseri gibi kanser türlerine ve benzeri hastalıklara yakalanarak hayatını kaybetti.Bu hastalıklara Atom bombası hastalıkları da deniyordu.

Tren istasyonunda durduğum yerden bir yandan parkın yemyeşil ağaçları ve Motoyasu nehiri görünüyor.Biraz ilerde ise eski Hiroşima Kültür ve Endüstri Merkezi’nin atom bombası sonrası kalıntılarını görüyorum.Burası günümüzde Hiroşima Barış Anıtı olarak geçiyor. O gün bombadan görmüş etki ile yıkılmış ve yanmış haliyle bu yapı karşımızda duruyor.

Bu binaya o gün yaşanan felaketten çıktığı haliyle korumaya almışlar ve bir anıt haline getirmişler.Binanın kubbesi bir hayalet gibi ve o kara günü bize hatırlatıyor.Kubbe Genbaku Kubbesi veya Atom Bombası Kubbesi olarak da anılıyor.

Parkın içinden yürüyoruz ve bir köprüden nehirin diğer yakasına geçiyoruz.

Ordan bir ses geliyor sanki ve biz o sesin geldiği yere doğru ilerliyoruz. Park bugün ne kadar bakımlı ve yemyeşil de olsa bir şekilde sessizliği yaşanan tarihin hüznünü anlatıyor  sanki.

hiro-2

Biraz daha ilerleyince sesin aslında burada bulunan Çocuk Barış Anıtı’nın önündeki bir seremoniden geldiğini anlıyoruz.

Japon okul çocukları burada öğretmenleriyle birlikte sıralanmış ve bir yandan göz yaşları içinde çok hüzünlü bir şarkı söylüyorlar ve ellerinde rengarenk kağıttan yapılmış turnaları tutuyorlar.

Japonya’nın dört bir köşesinden çocuklar buradaki anıtı ziyaret edip atom bombasından etkilenen Sadako adındaki bir çocuğun hatırına renkli kağıttan hazırlamış oldukları turna kuşlarını bırakıyorlar.

Sadako Sasaki 1945 yılında atom bombasının patlaması esnasında Hiroşima’da yaşayan ve kurtulan iki yaşında bir kız çocuğu. Ancak patlamanın 10 yıl ardından Sadako bombanın yan etkileriyle kan kanseri hastalığına yakalanıyor.  Sadako ölmekten çok korkuyor ta ki arkadaşı Chizuko ona Japon kağıt katlama sanatına uygun olarak kağıt bir turna kuşu hediye edene kadar.

Japon inanışına göre turna kuşu çok uğurlu bir kuş ve efsanelere göre hasta bir insan kağıttan 1000 adet kağıt turna kuşu katlarsa tekrar şifasına kavuşuyor.

Bu efsaneyi duyan Sadako çok umutlanıyor ve büyük bir şevk ile her gün turna kuşları katlamaya başlıyor.

644 üncü kuşunu katladığı gün ise vücudu artık dayanamayıp ebedi bir uykuya teslim oluyor. Sadako ‘nun ölümü üzerine çok üzülen sınıf arkadaşları ise Japonya’nın her bir yanından arkadaşları için bağış toplamaya başlıyorlar ve 1958 senesinde Hiroşima’da  Sadako ‘nun anısına bugün önünde durduğumuz Hiroşima Çocuk Anıtını yaptırıyorlar.

Buraya Japonya’nın her yerinden gelen çocuklar Sadako’ yu anıp, hazırladıkları renkli turna kuşlarını bırakıp büyük bir hüzün ile şarkı söyleyip burada aslında ağıt yakıyorlar.

Ağıtları sadece Sadako için değil 1945 senesinde ve sonrasında atom bombasının etkisi ile bu kentte hayatını kaybedenler için.

hiro-3

Bu küçücük çocukların ağıtları o kadar can yakıcı ki anlatamam. Yüzlerindeki ciddi ve üzüntülü ifade, disiplinleri ve yaptıkları tören o kadar içten ki  ve dokunaklı ki, etkilenmemek mümkün değil.

Çocukları sessizce dinlerken ve izlerken o kadar yüreğime dokunuyorlar ki, benim de yanaklarımdan göz yaşlarım istem dışı akmaya başlıyor.

Söyledikleri şarkı yaşanan acıları insanın iliklerine kadar hissettiriyor.

Çok üzgünüm. Çocukların suçu ne, masum insanlar neden ıstırap çekiyor ve ölüyor ?

Neden savaşlar var ? 

Yapılan uzunca seremoniyi sonuna kadar sessizce izliyorum.

Seremoninin sonunda içimde bin bir duygu ve düşünce ile tekrar nehirin diğer yakasına geçip ilerde bulunan Hiroşima Müzesi’ne gidiyorum.Müzede 06 Ağustos 1945 de yaşanan bu karanlık tarihi olayı tüm detaylarıyla anlatıyorlar ve insan ile çevre üzerindeki etkisini gösteriyorlar.

hiro-4

Müze de çok bilgilendirici ve etkileyici.

Müze’den çıktığımda ise kapının önünde Japon ilkokul öğrencileri yanıma geliyorlar.

O çok tatlı ve masum halleriyle benimle İngilizce konuşmaya çalışıyorlar. Güler yüzlü ve çok saygılılar. Biraz sohbet ediyorlar ve rengarenk kurşun kalemleri ile bizim için resimler yapıp,  üstüne isimlerini yazıp bize hediye ediyorlar. Ne kadar güzelsiniz.

Bu çocukları ve günümüzde ise tekrar yemyeşil bu güzeller güzeli parkı ve pırıl pırıl nehiri görünce insan umut ve mutlulukla doluyor.

1996 senesinden bu yana Hiroşima Barış Parkı müzeleri ve anıtlarıyla birlikte bir UNESCO Dünya mirası olarak kabul ediliyor.

Atatürk ne güzel ifade etmiş ‘ Yurtta sulh, Cihanda sulh’...

Umarım dünyanın hiç bir yerinde hiç bir zaman bir daha böylesine veya benzeri olaylar,savaşlar yaşanmaz ve masum insanlar, çocuklar ölmez.

Japonya’ya giderseniz mutlaka Hiroşima’ya da gitmenizi ve Sadako ‘nun anısına yapılan törenleri izlemenizi tavsiye ederim.

hiro-1

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR