SON DAKİKA
Savunma Perşembe 18 Aralık 2025 02:39

S-400 İLE ÇOK BOYUTLU SINAV

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alması üzerinden yıllar geçmesine rağmen, konu Ankara-Washington hattında hâlâ en kritik başlıklardan biri olmayı sürdürüyor. Savunma politikalarının yönü, dış ilişkilerdeki dengeler ve NATO içinde oluşan yeni jeopolitik tartışmalar, S-400 meselesini Türkiye açısından çok boyutlu bir sınava dönüştürmüş durumda

S-400 ile çok boyutlu sınav

Mustafa DENİZ

Türkiye’nin NATO üyesi bir ülke olarak Rus yapımı bir sisteme yönelmesi, ittifak içinde teknik ve siyasi soru işaretlerine yol açmıştı. Washington, sistemin NATO ağlarıyla uyumsuz olduğunu savunarak Ankara’yı F-35 programından çıkarmış ve yaptırımlar uygulamıştı. Türkiye ise bu tercihi “ulusal güvenlik ihtiyacı” üzerinden savunuyor.

Bu süreçte sahneye çıkan kritik aktörlerden biri de ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Barrack oldu. Barrack, son haftalarda yaptığı açıklamalarda “Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarına saygı duyduklarını” vurgularken, S-400 sisteminin “NATO altyapısıyla teknik olarak bağdaşmadığını” bir kez daha yineledi. Büyükelçi Barrack, “Türkiye ile uzun yıllara dayanan stratejik ortaklığın zarar görmesini istemiyoruz. Ancak S-400 konusu, ittifak güvenliği açısından çözülmesi gereken teknik bir mesele olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Sistemin akıbeti tartışma konusu

Türkiye’nin elindeki S-400’lerin hâlen aktif hale getirilmemiş olması, diplomatik kulislerde “Ankara’nın Washington ile ilişkilere açık kapı bıraktığı” yorumlarına neden oluyor. Barrack da bu belirsizliğe dikkat çekerek, “S-400’lerin operasyonel olmaması, tarafların çözüm için hâlâ alanı olduğunu gösteriyor. Diyalog kanallarının açık kalması önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Diplomasi trafiği hızlanıyor

Ankara-Washington hattındaki temasların yoğunlaşması, S-400 meselesinin yeniden müzakerelerin merkezine oturduğunu ortaya koyuyor. F-16 tedariki, savunma sanayii iş birliği, NATO’nun yeni güvenlik mimarisi gibi konular iki ülkeyi kritik bir diplomatik denge arayışına zorluyor. Büyükelçi Barrack, bu diyalog sürecinin önemine vurgu yaparak, “ABD–Türkiye ilişkileri tek bir dosyadan ibaret değil. S-400 konusunda ilerleme sağlanması, diğer alanlardaki iş birliğini de olumlu etkileyecektir” açıklamasını yaptı.

Yeni bir denge arayışı

Uzmanlara göre S-400 meselesi, Türkiye’nin yalnızca savunma stratejisini değil, dış politika eksenini de yeniden tanımlayan bir unsur. Ankara, hem ulusal güvenliğini gözeten hem de NATO içindeki konumunu koruyan bir denge siyaseti yürütmeye çalışıyor. Bu noktada ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın “Türkiye’nin bölgesel güvenlikte oynadığı rol ABD için hayati önemde. Sorunları çözmek için çalışmaya devam edeceğiz” sözleri dikkat çekiyor.

Barrack, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşüne ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş, “Amerikan yasalarına göre, Türkiye'nin F-35 programına geri dönmesi için S-400 sistemini artık kullanmaması ve sahip olmaması gerekiyor” demişti

Türkiye’nin S-400 imtihanı önümüzdeki dönemde de iki ülkenin diplomatik ajandasındaki en kritik başlık olmaya devam edecek gibi görünüyor.

ABONE OL