"RİSK TAŞIYOR!.."
Türkiye ekonomisinin krediye bağlı bir büyüme performansı olduğuna dikkat çeken Albaraka Türk CEO'su Melikşah Utku, "Krediler büyüdüğünde ekonomi büyüyor, krediler daraldığında ekonomi daralıyor. Alternatif sermaye ve yatırım araçları tam devreye girerse bu risk ortadan kalkar" dedi.
Sedat YILMAZ
Albaraka Türk CEO’su Melikşah Utku, Türkiye’nin krediye bağlı bir büyüme performansı olduğunu belirterek, sadece krediyle büyümenin ekonomi için risk oluşturduğunu, risklerin dağıtılması noktasında büyümeyi sağlayacak alternatif sermaye araçlarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Vodafone Business ana sponsorluğunda İstanbul’da gerçekleştirilen “CEO Club Bankacılar Zirvesi” kapsamında, Türkiye’nin önde gelen bankalarının temsilcileri, sektörün bugününü ve geleceğini değerlendirdi. Moderatörlüğünü Alternatif Bank CEO’su Kaan Gür’ün üstlendiği “Bankacılık Ajandası 2020” konulu panele, Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, Akbank CEO’su Hakan Binbaşgil, Odeabank CEO’su Mert Öncü, Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu ve TEB CEO’su Ümit Leblebici katıldı. Panelde, Türkiye ekonomisi, bankacılık sektörünün dönüşümü ve sektörü bekleyen fırsatlar konuşuldu.
Panelde söz alan Albaraka Türk CEO’su Melikşah Utku, Türkiye’nin geçen yıllar içinde ekonomik krizler yaşadığını, bu krizler içinde son 2 yılın da sayılabileceğini belirtti. 2018 yılında yaşanan kur ve faiz krizine yönelik koordinasyon açısından kamu otoritesiyle bankacılık sektörünün bir araya gelip çözüm üretme gayretlerini gördüklerini belirten Utku, “Geçen yılki krizi bir trafik kazasına benzetiyorum. İlk şokta acı hissedilmez. Nitekim yangın söndürme modunda olduğumuzdan 2018 yılında da bu krizlerle ilgili fazla acı hissedilmedi. 2019 yara sarma yılı oldu. Dolayısıyla bu kriz sürecinde eğer bir mesafe alınmışsa, bankacıların burada bir katkısı olduğunu söylemek istiyorum” dedi.
Sadece kredi ile büyüme olmasın
Yapılan iki yerel seçimle birlikte 6 aylık belirsizlik döneminden sonra 2019 yılının toparlanma ve stres testlerinden geçilen bir yıl olduğunu hatırlatan Melikşah Utku, Türkiye ekonomisinin burada ne kadar güçlü olduğunun da görüldüğünü söyledi.
2020 yılı için ekonomik açıdan umutlu olduklarını belirten Melikşah Utku, ancak Türk ekonomisi için atılması gereken bazı adımların olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de kredi hacmi büyüdüğünde, ekonominin büyüdüğünü, krediler daraldığında büyümelerin düştüğüne işaret eden Albaraka Türk CEO’su Melikşah Utku, “Türkiye ekonomisinde krediye çok bağımlı bir büyüme performansı var. Bu da riskleri beraberinde getiriyor. Büyüme ve küçülmeler tamamen kredi hacmine bağlı görünüyor. Bu riski ortadan kaldırmak için alternatif tasarruf, yatırım ve sermaye araçlarına yönelik mekanizmaların devreye girmesi gerekiyor” diye konuştu.
Sermaye piyasaları konusunda iyi gelişmelerin olduğunu ancak bunun daha da ileri taşınması gerektiğini belirten Melikşah Utku, “Bu alanda yapılacak sermaye piyasaları olsun, şirket kurulumları ve ortaklıkların teşviki noktasında adımlar olsun çalışmaların artırılması lazım. Ancak bu konuda da güzel gelişmeler olduğunu görüyoruz. Dünya konjonktürüne rağmen 2020 için umutluyum. Bu dönemde atılacak adımlardan faydalanılacağını düşünüyorum” dedi.
Faiz tartışmasına açıklık getirdi
Kamuoyunda öne çıkan bir tartışmanın da “katılım bankaları getirileriyle faizler aynı yönde gidiyor” söyleminin olduğuna açıklık getiren Melikşah Utku, “Evet öyle oluyor ama biz çok geriden geliyoruz. Geçmişte kullandırdığımız fonların getirisini dağıttığımız için kredi faizleri yükseldiği ve mevduat faizleri yükseldiği zaman biz hâlâ geçmişte yaptığımız yatırımların getirisini paylaşıyoruz ve oldukça geriden geliyoruz. Bir ara mevduat faizleri ile katılım getirileri hesapları arasında 600 baz puanlık farklar oluşmuştu. Tabiatıyla bu TL tarafında fon girişini durdurdu. Kredi talebi yavaşladı. Şimdi bu tersine döndü. Mevduat faizleri aşağı gelmeye başladıkça, geçmişte kullandırdığımız kredilerin yüksek getirilerini dağıttığımız için makas ciddi anlamda kapandı. Hatta son zamanlarda katılım hesaplarını geçmeye başladı. Şimdi TL girişleri hızlandı” bilgisini verdi.
Piyasada canlanma başladı
Kriz döneminde kredi kullandırmadıkları konusunda da eleştiriler aldıklarını belirten Utku, 2018 yılı Mayıs ayındaki döviz kullanımı yönünde alınan kısıtlamaları hatırlattı. Bu dönemde döviz ve TL kullandırma konusunda sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Utku, “Bankacılıkta atıl para ateşten gömlektir. Maliyeti olup, bir işe yaramayan bir maliyet. O bakımdan sendikasyon ve sukuk ödemelerini ve döviz yükümlülüklerini azalttığımız bir yıl oldu. Şimdi hızlı bir şekilde Ağustos’ta yüzde 10 oranında TL kredileri arttı. Piyasada bir iştah başladı. Bu çerçevede son çeyrekten itibaren 2020’ye yönelik olarak hem ekonomide bir canlanma, konut tarafında özellikle, stok yatırımlar olsun, işletme kredileri olsun buralarda bir canlanma ve talep artışı yaşıyoruz. Bunlar 2020 için güzel bir sinyal” ifadelerini kullandı.
Yüzde 5 büyüme neden olmasın
Akbank CEO’su Hakan Binbaşgil de makro ekonomide bugün Türkiye’nin daha iyi noktada olduğunu söyledi. Enflasyon ve faizlerin düşmesinin olumlu olduğunu, bunun da gecikmiş talepleri harekete geçireceğini belirten Binbaşgil, “Gelecek yıllara olumlu bakıyorum. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) yüzde 5 büyüme hedefi var. Bu olmayacak bir şey değil. Gecikmiş taleplerle birlikte büyümeler de artacak. Bankacılık sektörü de ortalama sermaye yeterlilik rasyosuyla iyi durumda. Likidite konusunda bankacılık sektörünün sorunu yok, hatta geçtiğimiz senelere oranla daha iyiyiz” dedi.
Binbaşgil, yaptıkları son sendikasyon kredisine ilginin eskiye göre daha fazla olduğunu belirterek, Türkiye’deki normalizasyon sürecinin bu durumu olumlu yönde etkilediğini anlattı. Binbaşgil, “Enflasyonun düşüş trendine girmesi çok pozitif bir şey. Bu direkt olarak faizleri de etkiliyor. Bankalar da kredi faizlerinde biraz daha aşağıya geliyoruz. Çünkü faiz beklentimiz ileriye doğru olumlu seyrediyor. Enflasyondaki düşüş trendi çok önemli. Bu sürdürülebilir olduğu sürece faizlere olumlu etki yapacaktır, faizler düştükçe talep de artacaktır. 2018 kredi büyümesi açısından çok müthiş bir yıl olmadı ama 2019’a bakıldığında düşen faizlerle talebin arttığını görüyoruz. Yılbaşından bu yana TL kredilerde yüzde 10 civarında büyüme olmuş” şeklinde konuştu.
Binbaşgil, bankalarında teknolojiyi en önemli bir yere koyduklarını, iki yılda teknoloji, dijitalleşme ve değişim konularına 400 milyon dolar yatırım yaptıklarını kaydetti.
Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü ise Türkiye’nin kur – faiz – enflasyon dengesini iyi yönetmesi durumunda ekonomide iyileşmenin hızlanacağını hatırlattı. Mert Öncü, “Böyle giderse yatırımlar artacak. Ama önce dünyaya kendimizi iyi anlatmalıyız. Kötü günleri geride bıraktık” dedi.
Dayanıklı ve güçlü bir yapımız var
Citibank Türkiye CEO’su Serra Akçaoğlu da Türkiye ekonomisinin sıkıntıları atlatabilme gücünün son derece dayanıklı olduğunu düşündüğünü, yüksel dalgalanmalarda dahi çok başarılı sonuçların elde edildiğini belirtti. Akçaoğlu, “Dünyadaki bunca sıkıntıya rağmen Türk bankaları sendikasyonlarını yüzde 100 yenileyebiliyorsa bu Türkiye ekonomisinin güçlülüğünden kaynaklıyor” ifadesini kullandı. Akçaoğlu, Türkiye’nin bu noktada kamu ve özel tasarrufa ağırlık vermesi, dünyadan dış ticaret payını artırması ve dijitalleşmeyi hızlandırması gerektiğini kaydetti.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici ise 2019 yılının zor bir yıl olduğunu ancak 2020’ye umutla baktıklarını söyledi. Küresel ekonominin bir denge aradığı dönemde Türkiye’nin süreci iyi yönettiğini dile getiren Leblebici, “Ana sebeplerden birisi özel sektör ve kamu arasında iyi bir koordinasyon sağlandı. Olaya hızlı müdahale etme imkanı sağlamış olduk. İhracatımız iyi ve ithalatımız göreceli olarak yavaşladı. İthalat stoklarımız erimeye başladı. 2020 üretim yılı olacaktır. Ülkenin demografisi halen genç olduğu ve tüketim eğiliminin yüksek olması bizi motive ediyor. 2020 yılında 2019 yılından daha fazla büyüyeceğimizi öngörüyorum. Kurdaki oynaklığın da bir önceki seneye göre daha az olacağını düşünüyorum. Güçlü bir devletimiz ve özel sektör alt yapımız var. Ekonomide toparlanma sürecimiz devam edecek” diye konuştu.