Dolar $
32.71
%0.14 0.04
Euro €
35.47
%0.17 0.06
Sterlin £
42
%0.33 0.13
Çeyrek Altın
4080.96
%-0.24 -9.64
SON DAKİKA
DÜNYA Çarşamba 27 Mart 2019 02:44

REFORMLARA ODAKLANALIM

Yerel seçimlerin ardından 4,5 yıllık seçimsiz bir sürecin yaşanacağına dikkat çeken iş dünyası temsilcileri, bu dönemde hayata geçirilecek reformlarla Türk ekonomisinin büyüme ivmesinin artacağına ve kırılganlıktan uzaklaşacağına dikkat çekiyor

Reformlara odaklanalım

İş dünyası temsilcileri, 31 Mart'taki yerel seçimlerin ardından başlayacak 4,5 yıllık seçimsiz sürecin reformların hayata geçirilmesi için çok önemli bir dönem olacağını, söz konusu reformlar sayesinde Türk ekonomisinin büyüme ivmesini sürdüreceğini ve kırılganlıktan uzaklaşacağını belirtiyor. 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye'nin, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından siyasi istikrar gücüyle ekonomi alanındaki yapısal reformların da hızlanacağı son derece önemli bir dönüşüm süreci yaşayacağını, bu dönemin, ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu gelecek vizyonu ışığında ve Yeni Ekonomi Programı (YEP) çerçevesinde planlanan tüm ekonomik reformların adım adım hayata geçeceği stratejik önemi yüksek bir süreç olacağını vurguladı.

Pozitif ilerleme olacak

Bu bağlamda ekonomik reformları da tek başına bir alana odaklanarak değerlendirmemek gerektiğini belirten Olpak, bankacılıktan reel sektöre, bütçe disiplininden cari açığın düşürülmesine kadar pek çok dinamiği kapsayan bir reform atağından söz ettiklerini söyledi. Olpak, yapısal reformların ekonomiye katacağı pozitif ivmeyle, ülkenin dünyada yaşanan ekonomik yavaşlamalardan en az şekilde etkilenmesi ve sürdürülebilir büyümeyi hız kesmeden devam ettirebilmesi için kırılganlıktan uzak ve şoklara dayanıklı yeni bir yapıya kavuşacağını düşündüklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Türkiye ekonomisinin özellikle üretim odaklı bir yaklaşımla, stratejik alanlarda yüksek katma değer yaratması ve büyümesini ithalata bağımlı olmadan sürdürmesi büyük önem taşıyor. Ekonomi alanındaki reformların en önemli artılarından biri de kuşkusuz, Türk lirasının değerini koruması adına çok olumlu bir katkı yapacak. Zaman zaman döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar karşısında oldukça güçlü durabilen ve uluslararası piyasalara daima en üst seviyede güven veren bir konumda olacağımızı öngörüyoruz. Bu açıdan özelikle 2019 yılının ikinci yarısında Türk ekonomisinin büyüme ivmesini koruyacağına ve pozitif yönde ilerleyeceğine inanıyoruz."

Değerli bir fırsat dönemi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da son yıllarda art arda yaşanılan yoğun seçim takviminin Türkiye'de özellikle ekonomi için öncelikli olan bütüncül yapısal reformların gecikmesinde önemli bir etken olduğunu vurguladı. 31 Mart'taki seçimlerin ardından kendilerini uzun bir seçimsiz dönemin beklediğini ifade eden Bahçıvan, "Bu dönemin, içinde bulunduğumuz süreçteki en önemli gündemimiz olan ekonomik hayatımıza ilişkin reformlar için çok değerli bir fırsat dönemi olacağına inanıyoruz. Dolayısıyla kısa vadeli hiçbir siyasi hesaba takılmamasını umut ediyoruz." dedi. Bahçıvan, çok değerli olan bu dönemin de ülke ekonomisinin temel sorunlarına kalıcı çözümler üretilecek bir süreç olarak kullanılması gerektiğini, sanayiciler olarak bu ortamın kendilerine uzun vadeli bir katkı sağlayacağını, üretim, teknoloji, eğitim odaklı, bütüncül, özellikle bir yapısal dönüşüm dönemi olarak değerlendirileceğini ümit ettiklerini söyledi.  Bahçıvan, "Yapılacak reformların cari açığa da katkı sağlayacak kaliteli bir sanayileşme ve katma değerli yüksek büyümeyi hedefleyecek bir dönemin başlangıcını oluşturması en büyük dileğimiz." dedi.

Küresel büyümenin öncüsü olacağız


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yapısal reformların, yerli ve milli üretim ile yerli teknoloji ve buluşları hızlandıracak, sanayiyi güçlendirecek, ihracatı artıracak nitelikte olması gerektiğini vurguladı. Avdagiç, hükümetin yapısal reformları yaparken, iş dünyasına, yerli üretime karşı pozitif ayrımcılık yapması, onu himaye ederek geliştirmesi gerektiğini kaydetti. İTO Başkanı Avdagiç, 4,5 yıllık seçimsiz dönemin Türkiye için önemli bir dönüşüm fırsatı olacağına inandığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu dönüşüm fırsatını tıpkı 2002'deki bir anlayışla kullanabilirsek inanıyorum ki Türkiye yeniden küresel büyümenin öncüleri arasındaki yerini alacaktır. Türkiye ekonomisi, 4,5 yıllık seçimsiz dönemin hemen başında uygulayacağı yapısal reformlar ve katma değerli ihracat atağıyla en doğru yere istikrar çıpasını atacaktır. 4,5 yıllık bu seçimsiz dönem, ülke içinde reform takviminin istikrarlı ve kesintisiz şekilde işleyeceği, ekonomiye daha fazla yoğunlaşacağımız ve gelen fonları çok daha rasyonel değerlendireceğimiz anlamına geliyor." 

Avdagiç, "İthalata bağımlı ihracat yapısından sıyrılmamız gerekiyor. Cari açık sorunumuzun kalıcı olarak çözülmesi buna bağlı. Dış ticaret yapımızda yükte hafif, pahada ağır ürünleri öne çıkartmalıyız." diye konuştu.

Yerli üretime ağırlık verilmeli

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş ve sonrasında uygulanan ekonomi politikalarının istikrarı de beraberinde getirdiğini, iş dünyası olarak kendileri için de istikrar ve güven ortamının çok önemli olduğunu vurguladı.  Aydın, “Faizin düşürülmesi yeni yatırımları getirirken, beraberinde işsizliğe çare olacaktır. Döviz kurundaki dalgalanmanın kontrol altına alınması, fiyatlardaki oynaklığı sabitleyip tüccarımıza daha güvenli ticaret yapma imkanı sağlayacaktır. Enflasyonun tek hanelere çekilmesi, piyasaları canlandıracak, iş, aş ve büyümeyi gerçekleştirecektir. Radikal kararların alınması, büyük sorumluluk getirmekle birlikte bu kararların uygulanabilmesi için de eş güdümlü çalışabilecek bir ekip gerektiriyor. İşte bu noktada tecrübe, bilgi, birikim ve en önemlisi istikrar unsuru politikaların devreye girmesi gerekiyor."

Orhan Aydın, hükümetin kesintisiz icraat dönemindeki savunma sanayi, yerli otomobil, Kanal İstanbul ve şehir hastaneleri gibi projelerinin, sektörlere canlanma getireceği, bunların yanı sıra yerli üretimi ve ihracatı artıracak politikalara ağırlık verileceğinin anlaşıldığını söyledi.

ABONE OL