SON DAKİKA
GÜNDEM Pazartesi 25 Mart 2019 01:07

REEL SEKTÖRÜN SORUNU'SPEKÜLATİF KUR VE FAİZ'

İTO Başkanı Şekip Avdagiç, hükümet ve iş dünyasının temkinli duruşu sayesinde ekonomide ılımlı bir dengelenme sürecine girilmesine rağmen kur ve faiz tarafında yaşanan spekülatif hareketler sebebiyle reel sektörde sıkıntıların devam ettiğini söyledi.

Reel sektörün sorunu'spekülatif kur ve faiz'
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç, İTO olarak Türkiye’nin yakın tarihli makro resmi için biz kara tablo çizenlerin yanında olmadıklarını, Türkiye’nin bu yıl reel sektörüyle kaynaklarını ihracata yönlendirerek, yumuşak bir geçişle daha güçlü bir büyüme kuşağına gireceğini söyledi. Avdagiç, reel sektörün bugün en büyük sorunun spekülatif kur ve faiz olduğunu söyledi.
Yeni yayın hayatına başlayan ekonomi gazetesi Analiz’e özel açıklamalar yapan İTO Başkanı Şekip Avdagiç, 2019 yılının ikinci çeyreğinden itibaren ekonomide cari açık ve enflasyondaki düşüşlerin yansımalarının görüleceğini belirtti. Avdagiç, “Nisan’dan itibaren seçimin olmadığı bir 4 yıl bizi bekliyor. Söz konusu süreci çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Yapısal reformları ve beklenen atakları yapmak için bu süre iyi bir fırsat” dedi.
Küresel finansal krizinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinin makroekonomik göstergelerinde henüz istenilen seviyeleri yakalamış olmadığını, 2016 yılının ikinci yarısından sonra büyüme ivmesinin yukarı doğru gitmeye başladığını ancak bu olumlu görünümde son yaşan gelişmelerden dolayı bozulmalar olduğunu hatırlattı.
avdagic-2

Küresel riskler ardı ardına geldi

2018 yılına daha dengesiz bir küresel büyüme, ticaret savaşları ve gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının uyguladıkları politikalar damgasını vurduğunu belirten Avdagiç, dünya ekonomisinde adeta bir motor görevi gören Çin’in yavaşlaması, buna Avrupa’nın eşlik etmesi ve küresel düzeyde imalat sanayinin düşmesi, dünya ekonomisinde büyümeyi tehdit ettiğini belirtti. 
İTO Başkanı Avdagiç, uluslararası kuruluşların söz konusu riskler sebebiyle dünya ekonomisinin büyüme oranlarında aşağı yönlü revizyonlara gittiğini ve dünyadaki bu gelişmeler yaşanırken elbette bizim için önemli olanın, Türkiye ekonomisinin küresel ölçekte artan bu risklerden minimum düzeyde etkilenip karşı koymasının önemli olduğunu kaydetti.

Yüzde 2,6’lık büyüme azımsanamaz

Türkiye ekonomisinin 2017 yılında yüzde 7,4 büyüdüğünü belirten Avdagiç, 2018 yılında da yılın ikinci yarısında yaşanan ekonomik kıskaca rağmen büyümenin, pozitif alanda kalmayı başardığını ve yıllık bazda yüzde 2,6 şeklinde gerçekleştiğini bildirdi. Söz konusu rakamın azımsanmayacak bir rakam olduğunu, böylece daha kötü senaryolar yazanların da yanıldığını ifade eden Avdagiç, Türkiye’nin ne 2001’deki gibi, ne de 2008’deki gibi ekonomisinde bir etkilenme olmadığını, çünkü başarılı bir ekonomik yönetimle hızlı ve etkili önlemlerin alındığını ve böylece kısa süre içinde gidişin olumluya döndüğünü dile getirdi.
2018 yılı tamamında kaydedilen yüzde 2,6’lık büyümenin her şeye rağmen moral verici bir büyüme olarak algılanması gerektiğinin altını çizen Avdagiç, ayrıca 2,6’lık büyümenin 2019 için kıymetli bir kalkış noktası olacağını, türkiye’nin hükümetçe alınan önlemler ve iş dünyasının temkinli duruşu sayesinde bu süreci ılımlı bir dengelenme sürecine çevirmeyi başardığını kaydetti.

Gelecek 4 yıl büyük fırsat

İTO Başkanı Şekip Avdagiç, Türkiye’nin 2018’in ikinci altı ayından çok daha iyi olduğunu, faizde de, dövizde de diğer parametrelerde de bir dengelenmenin sağlandığını, cari açık ve en flasyonda düşüşlerin başladığını, ihracatta artışın devam ettiğini ve turizm gelirlerinde de ciddi bir artış beklendiğini sözlerine ekledi. 
Avdagiç, özellikle 2019’un ikinci çeyreğinden itibaren ekonomide bunun olumlu yansımalarının görüleceğini ifade ederek, “Nisan ayından itibaren seçimin olmadığı bir 4 yıl bizi bekliyor. Bu süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Hem yapısal reformları gerçekleştirmek, hem de beklenen atakları yapmak için bu süre biçim için önemli bir fırsat” dedi.

Türkiye’nin yolu açık

Şekiç Avdagiç, özetle, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki gelişmeleri dikkatle takip ederek hükümetin reel sektörü destekleyen, teşvik eden ve koruyan ön açıcı politika ve tedbirleriyle ama mutlaka özel sektörün kararlı, rekabetçi, üretken ve ihracatçı yaklaşımlarıyla ekonomik yürüyüşünü sürdürdüğünü dile getirdi. Avdagiç, siyasi erkin çabası, diş dünyasının dinamizmi ve dış dünyadaki düzelmelerin bir araya geldiğinde dünya ekonomisiyle entegre olan Türkiye’nin yolunun açık olduğunu söyledi. 
İTO Başkanı Şekip Avdagiç, geçen yılki Ağustos’ta gerçekleşen dövizin yükselmesinden sonra durumun değişim trendine girdiğini, ithal malın pahalı hale geldiğini, bunun üzerine tüccarın uzun süredir ihmal ettiği daha ucuz diye yurt dışına sipariş verdiği ürünlerin üretimi için yerli imalatçıya dönmeye başladığını ve bunun ekonominin düzlüğe çıkmasında önemli bir ışık olduğunu kaydetti.


Yerli üretim kalıcı olmalı

Söz konusu ithal ikame durumun kalıcı hale getirilmesi ve desteklenmesi gerektiğinin altını çizen İ TO Başkanı Avdagiç şöyle konuştu: “Yüzlerce, Dolayısıyla kalıcı hale getirmeliyiz. Yüzlerce, binlerce çeşit ara mamülü ve son ürünü ülkemizde üretip ithalatı azaltmalıyız. Böylece üretimden vazgeçmeden cari açığı düşürmeliyiz. Yeri gelmişken ifade edeyim, dış ticaret dengesi için adil döviz kurunun muhafazası da önemli ve gereklidir. Enflasyonun gerisinde kalmayan bir kur dengesi, reel ekonominin doğru ve ülke yararına vaziyet almasını kolaylaştıracaktır.” 
İTO olarak Türkiye’nin yakın tarihli makro resmi için biz kara tablo çizenlerin yanında değiliz” diyen Avdagiç, reel sektörün bu yıl kaynaklarını ihracata yönlendirerek, yumuşak bir geçişle daha güçlü bir büyüme kuşağına gireceğini vurguladı.

Maliyet yükseltiyor

Türkiye’nin şu anda ekonomideki en önemli mes’elesinin kur ve faizde yaşayan spekülatif hareketler olduğunu ifade eden İTO Başkanı Şekip Avdagiç, “Biraz önceki sorunuza cevap verirken çizdiğim dünya ve Türkiye gerçeklerini unutmadan şunu söyleyebilirim: Temel makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesine yönelik politikaların uygulanması son derece önemlidir.  Ayrıca kur ve faiz tarafında yaşanan spekülatif hareketler nedeniyle maliyetlerimizin yükseldiğini de unutamamalıyız” dedi. Spekülatif kur ve faiz sebebiyle maliyetlerdeki yüksekliğin, önemli kısmı ithal girdilerden olan sanayi üretimini olumsuz etkilediğinin altını çizen Şekip Avdagiç, “Bunun faydalı yansıması, uzun süre ihmal ettiğimiz yerli ara malına yönelmemizi sağladı. Bu olumlu sonuçları. Ama kısa dönemde baktığımızda bu sebepten dolayı, 2018 yılının başından beri sanayi üretiminde düşüş eğilimi gözlendiğini de görüyoruz. Bununla birlikte imalatta kapasite kullanım oranında sınırlı bir artış gözlenmesine rağmen yurt içi talep düşük seviyelerde seyrediyor” ifadelerini kullandı.
Söz konusu menfi durumlara karşı her zaman söyledikleri gibi özel sektörün, ihracata yönelmesini ve mevcut dış pazarlardaki azalma ihtimaline karşı yeni pazarlar bulunmasını istediklerini belirten İTO Başkanı Avdagiç, “Çünkü ülkemizin büyümesi ve kalkınması için, üretmesi ve yeni ihracat pazarları oluşturması elzemdir. Bana göre son ÖTV-KDV indiriminin uzatılması, üretimi de içi tüketimi de artıracaktır. Bu ise yatırımların devam etmesi ve ülkemiz ekonomisinin büyümesi açısından önem taşıyor” dedi.
Alternatif pazarlar bulmalıyız
Söz konusu menfi durumlara karşı her zaman söyledikleri gibi özel sektörün, ihracata yönelmesini ve mevcut dış pazarlardaki azalma ihtimaline karşı yeni pazarlar bulunmasını istediklerini belirten İTO Başkanı Avdagiç, “Çünkü ülkemizin büyümesi ve kalkınması için, üretmesi ve yeni ihracat pazarları oluşturması elzemdir. Bana göre son ÖTV-KDV indiriminin uzatılması, üretimi de içi tüketimi de artıracaktır. Bu ise yatırımların devam etmesi ve ülkemiz ekonomisinin büyümesi açısından önem taşıyor” şeklinde konuştu.
avdagic-i
Sektörlerle durum muhakemesi yapıyoruz
Son dönemde İTO üyelerinin yoğun olarak bulunduğu merkezleri ziyaret ederek meseleleri çözmeye çalıştıklarını, söz konusu durumu masaya yatırdıklarını hatırlatan Şekip Avdagiç şöyle dedi:
“Meselâ en son İSTOÇ temsilcileriyle toplantılar gerçekleştirdik. Plastik, züccaciye, oyuncak ve 2. el otomotiv... Bu sektör temsilcilerinin son dönemdeki gelişmeler karşısında yaşadıklarını onlardan dinledik. Bana göre çok önemli bir sonuç çıkmış bulunuyor: Türk insanı, her olumsuzluktan bir olumlu sonuç çıkarmayı başarıyor. Sözgelimi oyuncak sektörü, ara mamul siparişlerini ağırlıkla yurtdışına, özellikle Çin’e veriyordu. Ancak dövizin yükselmesinden sonra durum, değişim trendine girmiş. İthal mal pahalı hale gelmiş. Bunun üzerine tüccarımız, uzun süredir ihmal ettiği, daha ucuz diye yurtdışına sipariş verdiği ürünlerin üretimi için yerli imalatçıya dönmeye başlamış.”

“Analiz Gazetesi” ekonomi basınına güçlü bir soluk getirecek
İTO Başkanı Şekip Avdagiç, ekonomi gazetelerinin iş dünyasının eli ve kolu gibi olduğunu belirterek, “Çünkü ekonomi gazeteleri ve gazetecileri toplum ile ekonominin aktörler arasında önemli bir köprü vazifesi görür. Halk sanayi, ticaret, üretim ve ihracattaki gelişmeleri ekonomi gazetecilerinden öğrenir. Toplumun en önemli haber kaynağı ekonomi gazeteleridir. Dolayısıyla bizim en büyük yardımcımızdır, ekonominin vazgeçilmez unsurları” dedi. Yeni yayın hayatına başlayan ekonomi gazetesi Analiz hakkında da görüşlerini belirten İTO Başkanı Avdagiç, “Ben inanıyorum ki, Analizde, derin ve yeni bir analizle, ekonomi basınına güçlü bir soluk getirecektir. Reel sektörün sorunlarına çözüm önerilerinin dile getirilmesi anlamında önemli bir görev üstleneceğine inanıyorum. Bu önemli ekonomi nöbetinde Analiz’e başarılar diliyorum” diye konuştu.

410 bin üyemizle istihdama odaklandık
İTO Başkanı Avdagiç, istihdamın bir ekonomi için en önemli unsur olduğunu, işsizliğin azaltılması için istihdam oluşturmanın ekonomik ve sosyal kalkınma açısından değişmez bir faktör olduğunu kaydetti.  Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2017 yılında başlatılan “istihdam seferberliği” ile birçok önemli mesafelerin kat edildiğini, aynı dönemde işsizlik oranında belirli düzelmeler gördüklerini ifade eden Avdagiç şöyle konuştu: “Hükümetimiz açıkladığı İstihdam Seferberliği programı kapsamında birçok teşvikler getirdi. Bu teşvikleri iş dünyası olarak iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bu teşvikleri İTO olarak 410 bin üyemize anlattık. İlk hedefimiz, üye sayımız kadar istihdamın gerçekleşmesini sağlamaktır.”

Yerel üretime dönülüyor
Türkiye’nin ucuz dövizden darbe yiyen birçok sektörü yeniden tırmanışa geçiyor. 2018’in ikinci yarısında döviz artışından sonra ithalatın azaldığını, yurt içinde üretimin artmasıyla ihracatın daha öncelikli hale geldiğini belirten İTO Başkanı Avdagiç, “İthalatta yaşadığımız kur kaynaklı düşüş, KOBİ’lere yerli ara mamul üretiminin değerini bizzat yaşayarak hatırlattı. Ekonomide dengelemenin meyvesini, ara mamulde ithalat yapmak yerine yurtiçinde üretime geçerek aldığımız görmekten büyük memnuniyet duyduk. Bu olması gereken bir yöneliş” ifadesini kullandı. Söz konusu durumun kalıcı hale gelmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Avdagiç, yüzlerce, binlerce çeşit ara mamulu ve son ürünü Türkiye’de üretip ithalatın azaltılması gerektiğini söyledi. Avdagiç, “Böylece üretimden vazgeçmeden cari açığı düşürmeliyiz. Yeri gelmişken ifade edeyim, dış ticaret dengesi için adil döviz kurunun muhafazası da önemli ve gereklidir. Enflasyonun gerisinde kalmayan bir kur dengesi, reel ekonominin doğru ve ülke yararına vaziyet almasını kolaylaştıracaktır” dedi.