SON DAKİKA
Kızılay masthead
Turizm Pazar 02 Temmuz 2023 02:26

POSİTANO VE AMALFİ

Dünyanın bazı köşeleri sanki özenle yaratılmış gibidir ve insan ruhuna çok iyi gelir. Akdeniz havzası benim için öyle bir yerdir. Akdeniz bir uçtan bir uca çok özel bir bölge olduğu gibi, şahsen Akdeniz'in İtalya, Fransa ve Yunanistan kıyılarını ve adalarını özellikle çok severim. Belki bu yörenin beni antik dönemlere götürdüğünden olabilir. Çünkü, bu bölgelerin antik dönemlerden bu yana çok fazla değişmediğini düşünüyorum.

Positano ve Amalfi

Denizin su yeşili ve lacivert rengi ve haşin dalgaları, gri tonundaki kayalıklar, yemyeşil yamaçlar, küçücük dağ köyleri ve ordaki insanların yaşantısı, limon bahçeleri, üzüm bağları, meyve bahçeleri ve kekik kokan tepeleri. İnsanların yüzündeki tebessümün de o günlerden bugüne de çok değişmediğini düşünüyorum.

Bu olağanüstü bakir ve bereketli doğada yaşadıkları sakin hayat buradaki insanların ruhuna yansıyıp dinginliklerini vermiş. Yüzlerindeki mimiklerde, hayata olan bakış açılarında ve misafirperverliklerinde bunu hissedebiliyorsunuz.

Nefeslenmek ve dinlenmeye ihtiyaç duyduğum zamanlar bu coğrafya bana çok iyi gelir. Bu nedenle bu kez sizi Amalfi kıyılarına götürmek istiyorum.

Amalfi sahili, İtalyan ismiyle “Costiera Amalfitana”, Güney İtalya’nın Tiren Denizi’ne ve Salerno Körfezi’ne bakan sahil şerididir. Bu bölge Sorrentine Yarımadası’nın güneyinde ve Cilentan Sahili’nin kuzeyinde yer alır. Bu bölge asırlardır hatta Roma Imparatorluğu döneminden bu yana Avrupa sosyetesinin gözbebeği olmuştur. Manzaraları, muhteşem biyo çeşitliliği ve zengin bahçeleri ile dünya çapında üne sahiptir ve ismini bu kıyı şeridinde bulunan şirin Amalfi Kasabası’ndan alır.

Mitolojiye göre yarı tanrı olan Herkül, deniz kızı Amalfi’ ye aşık olur. Bu aşk çok tutkuludur ama çok kısa sürer ve Herkül aşkının ani ölümünün ardından deniz kızının cenazesi için kıymetli bir yer arar ve onu Amalfi’ye defin etmeye karar verir. Amalfi’nin doğuşu işte bu efsane ile başlar.

Bu bölgeye geldiğimizde göreceğim güzellikler beni çok heyecanlandırmıştı. Roma’dan yaklaşık 4 saatlik bir araba yolculuğu yaptıktan sonra Sorrento’ya varmış ve lokasyonu harika olan otelimize yerleşmiştik.

amalfi-2

Odamızdan karşıda Napoli’yi ve muazzam Vezüv Dağı’nı görebiliyorduk. Bir iki gün otelimizin harika bahçesinde dinlendikten sonra bir sabah, Sorrento’da eski limana inip feribotla Amalfi kıyısını keşfe çıktık.

Bu bölgeyi gezmenin en güzel zamanı aslında ilkbahar ve sonbahar ayları çünkü o dönem aşırı bir sıcak olmadığı gibi insan kalabalıkları da o denli olmuyor.

Amalfi sahili, sıcak yazlar ve ılıman kışlara ev sahipliği yapıyor ve dolayısı ile tam bir Akdeniz iklimine sahip. Amalfi’ye iki yoldan gidebilirsiniz. Ya feribotlarla deniz yolundan ulaşabilirsiniz ya da tek kara yolu olan ve doğuda Vietre Sul Mare kasabasından başlayıp batıda Positano’ya kadar 40 kilometre boyunca uzanan Amalfi Sahil Yolundan gidebilirsiniz.

Kara yolu çok dar ve virajlı olduğundan ve sürücülerin bazen çok hızlı ve dikkatsiz araç sürmesinden dolayı biz deniz yolunu tercih ediyoruz. Ayrıca, tekne ile serin serin masmavi dalgaların üstünden gitmek ve bu bölgedeki kıyı köylerini ve yamaçları karşıdan izlemekte apayrı bir keyif.

Biletimizi sabah feribotuna alıyoruz ve rotamız Sorrento’dan Positano ve ordan da Amalfi kasabası. Bu güzergahta birbirinden güzel 13 kasaba var ve hepsinin ayrı birer belediyesi var. Bunlar Amalfi , Positano , Atrani , Maiori , Minori, Conca dei Marini , Cetara, Furore ,Vietri Sul Mare , Scala , Ravello , Tramonti ve Praiano. Kasabaların hepsi birbirinden güzel ve çok ayrı karasteristiklere sahip. İçlerinde en ünlü olanlar Positano, Amalfi ve Ravello fakat özellikle Tramonti ve Nerano da mutlaka görülmesi gereken kasabalardan. Positano ise içlerinde  “Amalfi’nin incisi” diye anılır ve buradaki yerleşim milattan önce birinci yüzyıla kadar dayanır. O dönem zengin Romalılar burayı ılıman iklimi ve doğal güzellikleri nedeniyle bir tatil beldesi olarak kullanmışlar.

Günümüzde Positano’da Roma dönemine ait bir Arkeoloji Müzesi de bulunuyor. Positano 1960lı ve 70li yıllarda özellikle bugünkü ününe kavuşuyor çünkü uluslararası sanatçılar, kraliyet ailelerin mensupları, politikacılar, zengin sanayiiciler buraları keşfediyorlar ve Liz Taylor, Rudolph Nureyev, Giangni Agnelli gibi ünlülerin Positano’da çekilmiş fotoğrafları dünyaca meşhur dergilerde yerini alıyor...

Turizm merkezi Positano meşhur rengarenk seramikleri, el yapımı hakiki deri sandaletleri  keten ve ince pamuklu yazlık kıyafetleriyle bir moda ve yaşam tarzı merkezine dönüşür.

amalfi-1

Biz de Positano’da limanda inip bu şahane kasabayı, daracık ve dik sokaklarını, şirin dükkanlarını geziyoruz. Sayısız daracık merdiven, mahalle aralarından dik yamaçlardan aşağıya sahile iniyor ve güneşe maruz kalmamanızı sağlıyor.

Yamaçlardan aşağıda 13’üncü yüzyıla ait Santa Maria Assunta Katedralin altın rengindeki kubbesi görünüyor . Kubbe İtalyan çinilerden yapılmıştır ve katedral Positano’da deniz kıyısında koya hakim bir şekilde konumlanmaktadır.

amalfi-3

Monti Latti Dağı’nın yemyeşil yamaçları, beyaz ve pastel renklerdeki Akdeniz evleri ve her yerde dekoratif yerel saksılar ve rengarenk çiçekler bizi adeta büyülüyor. Sahilde gri çakıl taşları denizin mavi suları ve hafif beyaz dalgaları ile buluşuyor. Havada müthiş güzel tuzlu bir deniz ve bitki kokusu var. Soluklanmak için çarşının içinde kocaman bir limon bahçesinde kendimize birer limon sorbesi ısmarlıyoruz . Limonun tadı , sapsarı rengi ve sunumu o kadar güzel ki.

Positano’da ana sahil oldukça kalabalık oluyor. Eğer biraz daha sakin bir yerde denize girmek isterseniz, Fornillo tarafındaki sahil kesimi ve orada bulunan 4-5 ayrı plaj çok daha uygun. Positano’yu bir kaç saat gezdikten sonra tekrar feribotumuza binip bu sefer Amalfi Kasabası’na devam ediyoruz .Amalfi’de çok şahsına münhasır bir lokasyon.

Amalfi’ye girer girmez karşımızda heybetli Amalfi Katedrali veya diğer adı ile Aziz Andreas Katedrali 9’uncu ve 10’uncu yüzyıla ait olan özel ortaçağ mimarisi ile karşımızda duruyor. Katedral defalarca restore edilmiş ve bu nedenle Arap, Gotik , Barok , Rönesans ve Bizans öğeleri taşımaktadır ve bu nedenle çok özel bir yapıya ve enerjiye sahiptir. Rivayete göre Aziz Andreas’ a ait bazı kalıntılar bu kilisede muhafaza edilmektedir.

Amalfi Kasabası’nda çarşının bir ucundan bir ucuna kadar yürüyoruz. İnsanlar çok keyifli, manzalara çok hoş. Dünyanın her yerinden ve her yaştan çok sayıda turist var. Külahta deniz ürünleri alıp tadına bakıyoruz. İtalya’da street food yemek çok keyifli oluyor.

Hediyeliklerimizi de aldıktan ve kasabayı gezdikten sonra soluğu katedralin önündeki bir restoranda alıyoruz. Güneşin biraz etkisi geçtiğinden katedrali karşıdan tüm ihtişamı ile izleyebiliyoruz.

Meydana gelip giden renkli insanları görebiliyor ve meydanın tüm ambiyansını en güzel şekliyle yaşayabiliyoruz. Bir iki saat burada oturup yerel lezzetleri tattıktan sonra meydanın tam karşısında bulunan Cioccolato Andrea Pansa Pastahanesi’ne geçiyoruz. Bu tarihi pastahaneyi görüp mutlaka deneyimlemek istiyoruz.

Bu pastahane 1830 senesinden bu yana beş kuşaktır bulunduğu yerde hala işletiliyor ve 19’uncu yüzyıla ait ahşap mobilyaları, harikulade çikolataları ve tatlıları ile hala eski günleri yad ediyor ve müşterilerini büyülemeye devam ediyor. İtalyan kahvemizi, çikolatamızı ve tatlılarımızı tadmadan burdan gitmek olmazdı elbette. Lezzetler ve ambiyans gerçekten muhteşem.

Akşam gün batımında ise, tekrar feribotumuza geri dönüyoruz. Ben, Amalfi feribotunun yolcularını biraz bizdeki ada vapurunun yolcularına benzetiyorum. Gün boyu denize girmiş ve güneşlenmiş olan özellikle gençler tekrar feribota binip günün yorgunluğu ve mutluluğu ile Sorrento veya Napoli’ye geri dönüyorlar. Olağanüstü güzel bir günü geçirmiş olmanın ferahlığı ile bizde feribotumuzla Amalfi kıyılarını seyrede seyrede ve güneşi solumuzda kalan Kapri Adası’nın üstünde batırarak Sorrento’ya dönüyoruz.

Akdeniz bize gene gizli kalmış güzel yerleşimlerini , insanlarını , doğal güzelliklerini ve muhteşem lezzetlerini bir şifa gibi sundu.

Avrupa’ya giderseniz ve fırsatınız olursa Akdeniz’in bu güzel köşelerini de mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim...

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR