PLASTİK SEKTÖRÜ S.O.S. VERİYOR
Türkiye'de plastik mamul üretimi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 azalarak 2,4 milyon tona geriledi.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) tarafından, Türkiye plastik sektörünün 2020 yılı ilk çeyrek verilerinin yer aldığı değerlendirme raporu yayınlandı.
Buna göre, ocak ve şubatta olumlu seyreden sektör, marttan itibaren koronavirüsten olumsuz etkilenmeye başladı. Koronavirüs salgınının iç ve dış talepte oluşturduğu olumsuz etki nedeniyle martta plastik mamul üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla miktarda yüzde 14 azalışla 749 bin ton, değer bazında yüzde 10 düşüşle 2,7 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Plastik mamul üretimi ilk çeyrekte ise geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 5 gerilemeyle 2,4 milyon tona, değerde yüzde 7 azalışla 8,7 milyar dolara düştü. 2,4 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde yaklaşık 974 bin tonla plastik ambalaj malzemeleri başı çekerken, plastik inşaat malzemeleri üretimi ise 536 bin tonla ikinci sırada yer aldı.
Koronavirüs ihracatı da vurdu, nisanda sert düşüş görüldü
Son 5 yıldır sürekli artan plastik mamul ihracatı koronavirüs etkisiyle gerilemeye başladı. İhracat, martta miktarda yüzde 5 düşüşle 187 bin tona, değerde yüzde 4 azalışla 462 dolara geriledi.
Ocak ve şubattaki talepler sonucunda sektörün yılın ilk çeyreğindeki ihracatı miktar bazında yüzde 10 artarak 550 bin tona çıkarken, değerde yüzde 2 azalarak 1,26 milyar dolara indi. Bu dönemde en fazla plastik mamul ihraç edilen ilk beş ülke; Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa olarak sıralandı.
Salgın etkisinin daha ağır hissedildiği nisanda ise plastik sektörünün ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23 gerilemeyle 412 milyon dolara düştü.
Koronavirüs yavaşlamakta olan dünya pazarlarında işlerin daha da zorlaşmasına sebep oldu. Son beş yılda istikrarlı bir yükseliş sergileyen plastik mamul ihracatının 2020'de 2016 seviyelerine gerilemesinden korkuluyor. İhracatın 2019'a göre miktar ve değer bazında yüzde 15 gerileyerek 1,67 milyon ton ve 4,1 milyar dolara düşeceği tahmin ediliyor.
Sektör, koronavirüs etkisiyle yüzde 15 gerileyecek
Plastik mamul iç pazar tüketimi ilk çeyrekte yüzde 8 azalışla 2 milyon ton ve 8,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken, martta değer bazında yüzde 10 azalışla 2,5 milyar dolar seviyesine geriledi.
Bu yıl 2019'a göre plastik mamul ithalatının miktar ve değer bazında yüzde 10 gerilemeyle 503 bin ton ve 2,3 milyar dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Yılın geneline yayılması beklenen koronavirüs etkisinin plastik sektörü rakamlarını en iyimser ihtimalle 2014-2015 yılı seviyelerine çekebileceğini gösteriyor. Salgının iç ve dış talepte yarattığı düşüşün etkisi ile plastik mamul üretiminin miktar ve değer bazında en iyimser tahminle yüzde 15 gerileyerek 8 milyon ton ve 28,4 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
"Salgın, plastiklerin hayati öneme sahip olduğu gerçeğini teyit etti"
Açıklamada rapora ilişkin görüşleri yer alan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, ilk 2 ayda iyimser bir tablo çizen plastik sektörünün salgın nedeniyle negatif bir görünüme geçtiğini belirterek, başta otomotiv, beyaz eşya, turizm ve inşaat gibi sektörlerin durma noktasına gelmesinin plastik sektörünü olumsuz etkilediğini bildirdi.
Salgının, başta hijyen ve medikal olmak üzere gıdadan ambalaja kadar pek çok alanda plastiklerin hayati öneme sahip olduğu gerçeğini teyit ettiğini vurgulayan Eroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'nın birçok ülkesinde plastik sektörü hükümetlerce 'hayati öneme sahip sektör' olarak tanımlandı. Bu süreçte Türkiye'de olduğu gibi Avrupa'da da tek kullanımlık plastikler ve gıda ambalajlarının kullanımı artış gösterdi. Gıda, temizlik ve hijyen ürünlerine talepteki artış ambalaj üretimine olumlu yansıdı. Bu noktada ambalaj ve tek kullanımlık ürün yapan firmalarımız üretime devam edebildi.
Bilindiği gibi koronavirüsün asıl etkisi nisan ve sonrasına dair rakamlarda daha net ortaya çıkacak. Plastik sektörü açısından salgının etkisinin yıl geneline yayılacağı ve gerek üretim gerekse ihracatta en iyimser tahminle bile yüzde 15'lere varan bir daralma yaşanacağı görülüyor. Tüm dünya için benzer bir tablo söz konusuyken karamsarlığa kapılmadan temkinli adımlarla üretime devam etmenin yolları aranmalıdır."