Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati dün Nikkei'de yer alan açıklamalarında döviz piyasasına 20 Aralık'tan sonra ancak "küçük miktarda" müdahaleler olduğunu, enflasyonun da %50'nin altında bir zirve göreceğini belirtti.

Reuters'da geçen hafta yayımlanan bir haberde de Aralık'taki 20 milyar dolarlık rezerv kaybı ardından işlemciler Merkez Bankası (TCMB) rezervleri kaynaklı müdahalelerin oldukça azaldığını ancak Ocak'ta da sürdüğünü belirtmişti.

TCMB Ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş hem artış yönlü etki eden daha aktif bir politika izlemeye başladı.

Analistler süreci kamu kontrolünün daha çok olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor. Hükümet kurdaki istikrardan memnun olduğunu belirtirken henüz ne ekonomi yönetimi ne de TCMB enflasyondaki yükselişe karşı bir politika seti açıklanmış değil.

TÜİK verilerine göre TÜFE Ocak'ta beklentilerin üzerinde artış kaydederek yıllık bazda %36.08'dan 48.69'a, yani yaklaşık 20 yılın yeni zirvesine tırmandı. Üretici fiyatları ise %93.53 ile Mart 1995'ten bu yana en keskin artışı kaydetti.

Goldman Sachs tarafından yayımlanan değerlendirmede, yıl sonunda baz etkisinin devreye gireceği, bundan önce ise yüksek seyrin devam edeceği ifade edilerek, "Enflasyonun Şubat'ta %50'yi aşacağını ve yılın sonunda baz etkisi devreye girene kadar bu düzeyde kalacağını düşünüyoruz. Modellerimiz yılın büyük bölümünde enflasyonun %54-56'da seyredeceğini gösterirken yıl sonu tahminimiz %33 düzeyinde" denildi.

Dolar/TL'nin 18'i aştıktan sonra neredeyse 10'a kadar gerilediği Aralık ayındaki kadar keskin hareketler artık büyük ölçüde TCMB ve kamu aktörleri tarafından yönlendirilen döviz piyasasında görülmüyor. Yine de TL'nin tarihi negatif reel getirisi nedeniyle bireysel ve kurumsal tasarruf sahiplerinin döviz talebi yakından izleniyor.

Bu sabah fiyatlamalara bakıldığında ay başından bu yana 13-14 bandında işlem gören dolar/TL saat 0847'de 13.5850 seviyesindeydi.

Nebati'nin verdiği bilgilere göre Salı günü itibarıyla KKM kullanımı 272 milyar lirayı aştı. Bunun 113 milyar lirası yani yaklaşık olarak 8.5 milyar doları döviz hesaplarından geldi.

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, hükümetin mevduatlardaki dolarizasyonu tersine çevirmek için başlattığı KKM hakkında dün akşam yayımladığı değerlendirmede, tasarruf sahiplerinin şu ana kadar sınırlı bir iştah gösterdiklerini belirtti.

Değerlendirmede Ocak sonu itibarıyla KKM büyüklüğünün toplam mevduatların sadece %4'ü kadar olduğu belirtilerek, "Kurumsallar için vergi istisnaları kullanımı artırabilir... ancak KKM faizlerinin sınırlanması ve kurun istikrarlı seyri, enflasyon nedeniyle reel getiriyi azaltacağı için KKM'ye olan ilgiyi azaltabilir" denildi.

TCMB'nin tahvil alımlarının da desteğiyle gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi 11 Ocak'ta gördüğü tarihi zirve olan %25.1 seviyesinden bu hafta içinde %23'ün altına geriledikten sonra dün %23.03'ten kapandı.

Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri dün kapanışta 6 baz puan yükselişle 534/541 baz puandan kapandı. CDS'ler 20 Aralık'ta 613 bp ile Mayıs 2020'den bu yana en yüksek seviyeyi gördükten sonra gerilemişti.

Küresel piyasalara bakıldığında ABD'li teknoloji şirketi Meta'nın keskin kayıplarına rağmen Amazon ve diğer perakende ve teknoloji şirketlerinden gelen beklentilerdek kuvvetli bilançoları ABD endeks vadeli işlemlerini %1'in üzerinde artıya taşıdı.

Risk iştahında güçlenmeye işaret eden bu göstergeye rağmen Asya borsaları yeni ay yılı tatilinin ardından tekrar başlayan işlemlerde kazanım kaydetmekte zorlanarak %0.4 artıda seyretti.

Dolar endeksi ise haftayı yaklaşık iki yılın en sert kayıplarıyla kapamaya hazırlanırken, dün Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası'ndan (BOE) gelen sıkılaştırma yanlısı açıklamaların ardından keskin değer kazanan euro ve sterlin gücünü korudu. Dolar endeksi hafta başından bu yana %2 geriledi.

Bugün iç piyasada TCMB'nin Ocak ayına ilişkin aylık enflasyon gelişmeleri raporu ile reel efektif döviz kuru endeksi takip edilecek.