Eylül ayı enflasyon verilerinin ardından piyasalarda TCMB'nin bugün düzenleyeceği yatırımcı toplantısı takip edilecek.

Bankacılar bu toplantıda verilecek mesajlardan TCMB'nin Eylül ayında 100 baz puan ile başladığı faiz indiriminin tek seferlik mi olduğunu yoksa indirim döngüsünün ilk kararı mı olduğunu anlamaya çalışacaklar.

Lokal ve yabancı yatırımcılar için ayrı ayrı düzenlenen toplantıların ilki saat 1000'da başlıyacak.

TCMB'nin faiz indirimi ile birlikte gelen dolardaki küresel değer kazancı TL'deki değer kaybındaki ana belirleyiciler konumunda. Enerji fiyatlarındaki yükseliş ve ekonomiye olası etkileri de yatırımcıların gündeminde yer almaya başladı.

Son yılların en yüksek seviyelerine yükselerek hisse piyasasında satışlara yol açan petrol fiyatları zirve seviyelerden geri gelirken, riskten kaçışın yatışmasıyla birlikte ABD Hazine tahvilleri getirileri ve başlıca para birimleri dengelendi.

Gaz fiyatları Rus liderlerin Avrupa'ya arzın artabileceğini belirtmesinden bir gün sonra düşerek Avrupa borsalarındaki düşüşlerin ardından Wall Street'te geç bir yükselişe destek oldu.

ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi US10YT=RR, dün gördüğü ve üç buçuk ayın en yüksek seviyesi olan %1.573'ten %1.5415 seviyesine geriledi.

Dolar, geçen ay tırmandığı 12 ayın en yüksek seviyesi yakınlarında yatay seyrederken euro karşısında 14 ayın en yüksek seviyesinde tutundu.

Küresel piyasalarda doların belirgin değer kazandığı ve küresel faiz artışlarının başladığı bir dönemde TCMB'nin iktisadi gerekçelerle açıklanmakta zorlanılan faiz indirimi TL'deki değer kaybının benzer para birimlerinden daha belirgin hissedilmesine neden oluyor. Nitekim dün Polonya da politika faizini sürpiz şekilde %0.1'den %0.5'e çıkardı.

Reuters'da bu hafta yayımlanan bir analizde de dikkat çekildiği üzere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yatırımların önünü açmak daha çok istihdam yaratmak için istediği düşük kredi faizleri politikası ile TCMB'nin faiz indiriminin çeliştiğini söyleyen akademisyenlere göre, uzun vadeli politikalara odaklanmadan sadece "günü kurtarmak" adına alınan kararlarla kalıcı düşük faiz ortamının oluşması mümkün değil.

Birçok bankası faiz indirimlerinin devam etmesi halinde ani faiz artışlarına ihtiyaç duyulabileceği endişesini dile getirirken bu endişeler de TL'de baskı yaratıyor.

Eylül ayına 8.3 seviyesinden başlayan dolar/TL saat 0844'te 8.8625/8.8800 seviyesindeydi. Euro/TL aynı saatte 10.2384/10.2595, sepet bazında TL 9.5505/9.5698 seviyesindeydi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri ise Nisan ayı ortasından bu yana zirvelerinde 437/443 baz puandan kapandı.

Tüketici fiyatları enflasyonu Eylül'de aylık %1.25, yıllık %19.58 artış gösterdi. TCMB'nin bundan sonra politika kararları için yakından izleyeceği mesajı verdiği çekirdek enflasyon göstergelerinde ise Eylül'de bozulma görüldü.

Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden "B" Eylül'de yıllık olarak %18.46'dan %18.63'e, "C" endeksi %16.76'dan %16.98'e yükseldi.

Ekonomistler ise 2021 ve daha belirgin olarak 2022 için enflasyon tahminlerini belirgin yukarı revize ediyorlar.

Bankacılar, yabancı yatırımcıların zaten oldukça düşük seviyelerdeki Türkiye varlıklarından çıkış yönlü işlemlerine, lokallerin ise dolar/TL'deki devam eden yükselişte 260 milyar dolarlık döviz cinsi varlıklarından sınırlı kâr satışlarına devam ettiklerini belirtiyorlar.