Eylül ayı enflasyon verilerinin ardından piyasalarda TCMB'nin yarın düzenleyeceği yatırımcı toplantısı takip edilecek.

Bankacılar bu toplantıda verilecek mesajlardan TCMB'nin Eylül ayında 100 baz puan ile başladığı faiz indirimlerine devam edip etmeyeceğini anlamaya çalışacaklar.

TCMB'nin faiz indirimi ile birlikte gelen dolardaki küresel değer kazancı TL'deki değer kaybındaki ana belirleyiciler konumunda. Enerji fiyatlarındaki küresel yükseliş de piyasanın gündeminde daha belirgin yer almaya başladı.

Petrol fiyatları, enerji arzına ilişkin endişeler ve Pazartesi günü OPEC+ üreticilerinin üretimi daha da artırmak yerine planlı üretim artışına bağlı kalma kararı vermesiyle birlikte yılların en yüksek seviyelerinde sabit kaldı.

Asya borsaları seans başındaki kazançlarını geri vererek eksiye geçerken, analistler petrol fiyatlarındaki yüksek seyir nedeniyle piyasaların Yeni Zelanda'daki faiz artırımı gibi olumsuz gelişmelere ani tepkiler verdiğine dikkat çekti.

Dolar, küresel ekonomik büyüme görünümüne dair endişelerin artması ve işlemcilerin Fed'in para politikasını sıkılaştırma takvimi hakkında ipucu edinmek için ABD istihdam verilerini beklemesine rağmen dalgalı geçen seansta yükseldi.

Fed'in salgın hastalık döneminde başlattığı varlık alımlarını azaltacağını açıklaması ve ABD'nin salgın hastalık döneminde başlattığı para politikası tedbirlerini Japonya ve Avrupa'dan daha önce devreden çıkaracağı beklentisi yatırımcıların doları tercih etmesine neden oluyor.

Küresel piyasalarda doların belirgin değer kazandığı ve küresel faiz artışlarının başladığı bir dönemde TCMB'nin iktisadi gerekçelerle açıklanmakta zorlanılan faiz indirimi TL'deki değer kaybının benzer para birimlerinden daha belirgin hissedilmesine neden oluyor.

Reuters'da bu hafta yayımlanan bir analizde de dikkat çekildiği üzere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yatırımların önünü açmak daha çok istihdam yaratmak için istediği düşük kredi faizleri politikası ile TCMB'nin faiz indiriminin çeliştiğini söyleyen akademisyenlere göre, uzun vadeli politikalara odaklanmadan sadece "günü kurtarmak" adına alınan kararlarla kalıcı düşük faiz ortamının oluşması mümkün değil.

Bir çok bankası faiz indirimlerinin devam etmesi halinde ani faiz artışlarına ihtiyaç duyulabileceği endişesini dile getirirken bu endişeler de TL'de baskı yaratıyor.

Eylül ayına 8.3 seviyesinden başlayan dolar/TL saat 0848'de 8.8805/8.8900 seviyesindeydi. Euro/TL aynı saatte 10.2881/10.3000, sepet bazında TL 9.5843/9.5950 seviyesindeydi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri ise Nisan ayı ortasından bu yana zirvelerinde 437/439 baz puandan kapandı.

ENFLASYON %20'YE YAKLAŞTI BEKLENTİLER BOZULUYOR

Tüketici fiyatları enflasyonu Eylül'de aylık %1.25, yıllık %19.58 artış gösterdi. TCMB'nin bundan sonra politika kararları için yakından izleyeceği mesajı verdiği çekirdek enflasyon göstergelerinde ise Eylül'de bozulma görüldü.

Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden "B" Eylül'de yıllık olarak %18.46'dan %18.63'e, "C" endeksi %16.76'dan %16.98'e yükseldi.

Ekonomistler ise 2021 ve daha belirgin olarak 2022 için enflasyon tahminlerini yukarı revize ediyorlar.

Bankacılar, yabancı yatırımcıların zaten oldukça düşük seviyelerdeki Türkiye varlıklarından çıkış yönlü işlemlerine, lokallerin ise dolar/TL'deki devam eden yükselişte 260 milyar dolarlık döviz cinsi varlıklarından sınırlı kâr satışlarına devam ettiklerini belirtiyorlar.