PERAKENDE TEKSTİLDE '%70' ZAM BEKLENTİSİ
İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, artan maliyetler nedeniyle bu yılın Mayıs'ından gelecek yılın Mayıs ayına kadar perakende tekstilde ortalama yüzde 70'lik bir zammın söz konusu olabileceğini belirterek, fiyat artışı beklentisinin kırılması için kamu, özel her kesimi enflasyonla mücadeleye çağırdı.

Sedat YILMAZ
İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, enflasyonla mücadele için hammadde tarafında acil adım atılması gerektiğini belirterek, aksi halde yıllık bazda hazır giyimde yüzde 70’lik bir zamla karşılaşılabileceğini söyledi.
Mustafa Gültepe, sektörde faaliyet gösteren 5 birlik ve 13 dernek başkanının biraraya geldiği İstanbul’daki basın toplantısında hammadde fiyatları ve tedarikine yönelik sıkıntıları dile getirerek enflasyona dikkat çekti. İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, artan maliyetler nedeniyle perakende tekstilde ortalama yüzde 70’lik bir zammın söz konusu olabileceğini belirtti.
Enflasyonla mücadelede tekstil sektörü olarak tek başlarına kalmak istemediklerini dile getiren Gültepe, ham madde fiyatlarındaki artışın sadece ihracatçının elini zayıflatmadığını, iç piyasada da enflasyonu yukarı yönde etkilediğini anlattı.
Sadece Ekim ayında hazır giyim fiyatlarındaki yüzde 8,08’lik artışa vurgu yapan Gültepe, “Hem ihracata hem de yurt içine çalışan firmalar yeni sezon ürünlerini yüksek maliyetle üretti. Ham madde birim fiyatında 1 dolarlık artış, mağaza rafındaki ürüne 3 dolar olarak yansıyor. Ne yazık ki bu maliyet artışlarının enflasyona olumsuz etkisini önümüzdeki aylarda da görmek durumunda kalacağız” diye konuştu.
Önce yurtiçi ihtiyaç karşılansın
“Öncelikle 20 milyar dolar ihracata ulaşan,18 milyar dolar cari fazla veren bir sektörüz. Dünya hazır giyim sektöründe ilk 5, Avrupa’da ise ilk 3’ün içindeyiz. 81 ilde üretim yapıyoruz. 300’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. 15 bin ihracatçısı ve 38 bin firma, 700 bin kişilik bir istihdam ordumuz var. Perakende ile birlikte bu sayı 1,5 milyona yaklaşıyor” diyen Gültepe, salgın sürecinde dünyada artan hammadde ihtiyacı sebebiyle Türkiye’nin de hammadde ihracatını yükselttiğini ancak stratejik açıdan bazı sıkıntıların doğduğunun altını çizdi. Gültepe, “İplikte 2020 yılında 1,13 milyar dolarlık ihracat yapılırken geçen yıla göre daha yıl bitmeden 2021 Ocak – Ekim döneminde yüzde 78 artışla 2,19 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bu ipliğin 740 milyon doları pamuk ipliği. Durum şu: Yurt dışı daha fazla para verdiğinden pamuk ipliği ihracatında yüzde 101 oranında gerçekleşti. Kumaş ve iplik sektörün hammaddesi. Önce yurtiçi ihtiyacı karşılansın. Türkiye’nin ihtiyacını tedarik etmeden bu hammaddeyi dışarıya göndermek doğru bir şey değil” diye konuştu.
Hammadde ihracatına dikkat
İhraç edilen hammaddeyi işleyip hazır giyim ve konfeksiyona dönüştürüldüğünde daha fazla ihracat gelirinin elde edileceğini belirten Gültepe, “Ocak-Ekim döneminde pamuk ipliği ihracatında 2020’ye göre değer bazında yüzde 111, miktar bazında yüzde 68,4, 2019’a göre ise yüzde 30,4 artış var. Bu ise bizim rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor. Bizim hedefimiz katma değerli ihracat olmalı. 10 aylık ortalamalara baktığımızda elyafın 2, ipliğin 4, kumaşın 6-7 dolara ihraç edildiğini görüyoruz. Oysa biz o ürünleri işleyip, hazır giyim ve konfeksiyona dönüştürebilirsek 16-17 dolara satabilir, daha fazla döviz kazandırabiliriz” dedi.
Kaybın sadece katma değerli ihracatta değil, kısa vadeli hesaplar sebebiyle ne yazık ki küresel pazarlarda rekabet gücünün kaybedilme riskinin ortaya çıktığını bildiren Gültepe, ihracatın dünya pazarında Türkiye’nin rakibi olan ve Türk pamuk ipliğinin yüzde 57’sinin satıldığı Portekiz, İtalya, Bangladeş, Pakistan ve Mısır gibi ülkelere yapılmasının strateji açısından yanlışlığına dikkat çekti.
Genel emtia fiyatlarının dünyada yüzde 20 artarken Türkiye’de tedarik eksikliği ve aşırı talep sebebiyle yüzde 35-40 yükseldiğine işaret eden Gültepe, “Tekstilde son bir yılda pamuğun fiyatı dünyada yüzde 57, Türkiye’de ise yüzde 87 arttı. Pamuk ipliğini yurtiçinden dünyaya göre 0,80 cent – 1 dolar daha pahalıya alıyoruz. Hammadde temininde yaşadığımız sorunlar nedeniyle termin sürelerimiz uzuyor ve çoğu zaman siparişleri geri çevirmek zorunda kalıyoruz” dedi.
Tekstilcinin kamudan acil talebi
Fiyat istikrarının ticarette önemli bir konu olduğunu dile getiren Gültepe, “Sektör fiyatları değiştirmeden sıfıra sıfır gitmek zorunda kaldı. Yurtiçi ve yurtdışı fiyatları arasındaki 1,1 dolarlık fark kumaş fiyatlarına katlanarak yansıyor. Pamuk ipliğinde, üretici ve rakip ülkeler arasında en yüksek ithalat vergisi yükü yüzde 9,2 ile Türkiye’de bulunuyor. Yapılan ankete göre firmaların yüzde 73’ü çeşitli bürokratik sebeplerle dahilde işleme belgesi (DİR) kullanamıyor. Dolayısıyla, gümrük vergisi maliyetinden muaf olamıyor. Diğer taraftan hammadde ithalatına uygulanan önlemler ana hammadde maliyetini yüzde 7-12 arasında artırıyor. Bu da nihai ürünün fiyatının en az yüzde 15 oranında artmasına yol açıyor” diye konuştu.
Hammadde fiyatlarındaki yükseliş ve tedarik sıkıntısının enflasyonun yükselmesinde önemli etki yaptığını belirten Gültepe, katma değerli ihracat kaybının yanında kısa vadeli hesaplar sebebiyle küresel pazarlarda Türk ihracatçısının rekabet gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Gültepe, “Pamuk ve pamuk ipliğinde yüksek bir fiyat artışı yaşıyoruz. Enflasyonla mücadeleye kamu – özel herkesin omuz vermesi gerekiyor. Kamunun atacağı bir adımla acil sorunumuz hızla çözülebilir. Biz pamuk ve pamuk ipliği ihracatına gözetim uygulanmasını, iplikte ek ithalat vergisinin sıfırlanmasını ve artış yapılacağı gözlenen asgari ücrette vergi yükünün hafifletilmesini istiyoruz” dedi.
Hammadde stoku başladı
Toplantıya katılan Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, dünyanın bir enflasyon baskısı altında olduğunu, Türkiye’de maliyet artışlarının yanı sıra bir de beklenti enflasyonunun oluştuğunu, piyasada peşin ödeme yapılmadığında mal alınamadığını, ödemelerin dolar ve euro üzerinden gerçekleştirilmeye çalışıldığını ve söz konusu tablonun sürdürülebilir olmadığını söyledi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya da, dünyada arz talep dengesinin değiştiğini, hammaddeye ulaşma konusunda hızlı e doğru bir fiyatla hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Kaya, “Talepleri karşılayabilmek için ara mamul ithalatı yapmak zorundayız. İthalatta vergi ve anti dampingle karşı karşıyayız. Rekabet gücümüzü kıran bu vergilerin bir yıllık bir dönem için bile olsa kaldırılmasını istiyoruz. Çözüm olarak ihracatın belli bir oranı kadar iplik veya kumaş ithalatına izni verilmesini öneriyoruz” dedi.
Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nazım Kanpolat da piyasada herkesin hammadde stoku derdine düştüğünü, stok süresinin 5-6 aya kadar yükseldiğini, ithalat vergisinin sıfırlanmasıyla psikolojik olarak fiyatların yüzde 10-15 gerileyeceğini ifade etti.