Dijitalleşme, daha çok veri odaklı bir yöne evriliyor. Gelişen yapay zekâ teknolojileri, şirketlerin büyük veriyi anlama ve kullanma kapasitelerini üst seviyeye taşıyor. Bu değişim, pazarlama stratejilerinde daha akılcı karar alma mekanizmaları ve daha verimli iş akışları anlamına geliyor. Yapay zekâ orkestrasyonuyla şirketlerin içeriklerini yaratıcılıkla besleyen KLOK’un Kurucusu Deniz Bensusan; 2025'te dijitalleşmede beklenen değişimler ve yapay zekânın bu süreçteki rolüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Küresel rekabetin ve gelişmiş çözümlerin en önemli itici gücünün teknolojik gelişmeler olduğunu söyleyen Deniz Bensusan; “Şirketlerin bireysel süreçlerinden müşteri deneyimine kadar her alanda yapay zekânın etkisi giderek derinleşiyor. Üretken yapay zekâ uygulamaları, yaratıcı çözümler ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak sektörleri yeniden şekillendiriyor. Müşteri beklentilerine gerçek zamanlı uyum sağlama ve kişiselleştirilmiş hizmet sunma yetenekleri, yapay zekânın sunduğu en önemli avantajlar arasında yer alıyor. Özellikle bu teknolojilerin sağladığı esneklik ve ölçeklenebilirlik, şirketlere maliyet tasarrufu sağlarken yeni büyüme fırsatlarının kapısını aralıyor. Yapay zekâ odaklı dijital dönüşüm, iş dünyasında verimliliği artırırken aynı zamanda rekabet koşullarını da yeniden tanımlıyor” diye konuştu.

“Markaların tanıtım faaliyetleri, yapay zekâ ile daha etkili hale geliyor”

Yapay zekânın pazarlama dünyasındaki geleneksel kampanya yöntemlerini de tamamen dönüştürdüğünü söyleyen Deniz Bensusan; “Algoritma tabanlı çözümler, hedef kitle analizini derinleştirerek markaların müşterilerine özel çözümler sunmasına imkân sağlıyor. Özellikle içerik üretiminde öne çıkan yapay zekâ, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin hem maliyetini düşürüyor hem de etkisini artırıyor. Markalar artık sadece geniş kitlelere hitap etmekle kalmıyor, bireysel müşteri ihtiyaçlarını da öngörebiliyor. Bunun yanı sıra, hedef kitlelere uygun özgün içerik üretimi pazarlama stratejilerine hızla optimize edilebiliyor ve değişen koşullara uyum sağlanabiliyor. Tam da bu noktada geniş hacimde SEO makaleleri üreterek organik trafiği artırma konusunda uzmanlaşmış yapay zekâ tabanlı içerik üretim ajansı olarak, şirketlere dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda çözümler sunuyoruz. Yapay zekâ teknolojilerini kullanırken, yalnızca içerik oluşturmayı değil aynı zamanda içerik stratejisini optimize etmeyi de hedefliyoruz. Transformer mimarisi, dil modelleri (LLM) ve doğal dil işleme (NLP) teknolojileri gibi güncel yapay zekâ yaklaşımlarını operasyonlarımızın merkezine yerleştiriyoruz. Yapay zekâ orkestrasyonumuz, her müşterimizin sektörel ihtiyaçlarını göz önüne alarak otomatik içerik optimizasyonu yapabiliyor ve rekabet analizi ile makaleleri trendlere uygun hale getirebiliyor. Bu sayede, markanın pazarlama ve iletişim süreçlerini hızlandırarak dijital dünyada rekabet avantajı sağlıyoruz” İfadelerini kullandı.

“Klasik yöntemlerle 2 yıl sürecek bir işi 6 ayda tamamlıyoruz”

Yapay zekâ ile verimliliği ve yaratıcılığı birleştirerek sektörde fark yarattıklarını belirten Bensusan, sözlerini şöyle noktaladı:“İçerik üretim sürecimiz, GPT tabanlı dil modelleri ve domain-specific ince ayarlar ile destekleniyor. Bu, her projenin hedef kitlesine uygun bir ton ve içerik derinliği sunmamızı sağlıyor. Aynı zamanda, toplu içerik üretiminde zamandan tasarruf sağlarken kaliteyi de sürdürülebilir kılıyoruz. Özgünlükle bir araya getirdiğimiz içerik üretim hızını, teknoloji temelli bir sistemle dönüştürüyoruz. Bu kapsamdaki yapay zekâ orkestrasyonumuz sayesinde klasik yöntemlerle ortalama 2 yıl sürecek bir işi yaklaşık 5-6 ay gibi kısa bir sürede tamamlayabiliyoruz. Hızımızın yanı sıra kullandığımız teknolojiler sayesinde birçok dilde sektörüne uygun stratejiler geliştirebiliyoruz. Gelişmiş metrikler ve veri odaklı yaklaşımlarımızla müşterilerimizin web sitelerinde dönüşüm oranlarını artırmalarına ve arama sıralamalarında hızla yukarı çıkmalarına katkı sağlıyoruz. KLOK olarak inovasyon ve teknik yetkinliğimizi birleştirerek, organik büyümenizi sağlam temellere oturtuyoruz. Böylece geniş dil ve kapsam seçenekleriyle küresel ve yerel pazarlarda müşterilerimizin güçlü bir şekilde var olmalarına katkıda bulunuyoruz.”