PAZAR ENGELLERİ KRİTİK NET SIFIR YATIRIMLARINI ENGELLİYOR
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD), Bain & Company, Breakthrough Agenda ve Marrakech Partnership iş birliğiyle hazırlanan rapora göre, iş liderleri, destekleyici hükümet politikaları olmadan net sıfır geçişinde bir sonraki büyük ölçekli yatırımların risk taşıdığı uyarısını yaptı.
Rapor’da, “250 küresel işletmeden 2 trilyon dolardan fazla piyasa değerine sahip 250 üst düzey yöneticinin katıldığı bir ankete göre, yöneticilerin %91'i net sıfıra geçişi bir yatırım fırsatı olarak görüyor. Ancak, işletmelerin yalnızca %1'i geçişin planlandığı gibi ilerlediğine inanıyor” denildi.
Rapor’da, 2030'a kadar emisyonları yarıya indirme ve 1,5°C iklim hedefini yakalama planlarının özel sektör yatırımlarına bağlı olduğunu vurgulanarak, işletmelerin net sıfıra geçişe önemli ölçüde yatırım yaptığı belirtildi. Paylaşılan veriye göre, ankete katılan işletmelerin dörtte üçü (%74) son üç yılda net sıfır geçişine yaptıkları yatırımları artırırken, İşletmelerin %35’i, sermaye yatırımlarının yarısından fazlasını bu alana ayırmış durumda.
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD), Bain & Company, Breakthrough Agenda ve Marrakech Ortaklığı iş birliğiyle hazırlanan raporda şu bulgular paylaşıldı: “İş liderlerinin üçte ikisi (%66), büyük ölçekli yatırımları hızlandırmak için güçlü bir yatırım gerekçesinin eksikliği ve altyapının yavaş büyümesini en acil çözülmesi gereken engeller olarak tanımlıyor. İşletmeler, makroekonomik zorlukların proje geliştirmeyi geciktirdiğini; tesis, sermaye harcama maliyetlerinde enflasyonun %50 oranında artışı, yenilenebilir enerji fiyatlarının yükselişi, yavaş ilerleyen izin süreçleri, belirsiz gelir modelleri, sınırlı düşük karbonlu yakıt tedariki, uzun şebeke bağlantı kuyrukları ve şarj ağı altyapısının yavaş yayılımı gibi nedenlerin net sıfır hedeflerine ulaşmak için gerekli olan daha sonra yapılacak yatırımları riske altına sokuyor. Ankete katılanların %90’ı, hükümetlerin sektöre özgü engelleri ele alacak politikalar uygulaması durumunda daha fazla yatırım yapacaklarını söylüyor.”
WBCSD Başkanı ve CEO'su Peter Bakker Rapor’a ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu rapor, iş dünyası perspektifinden net sıfır geçişine yönelik ilk nabız yoklamasıdır. Mevcut durumu ve eksik kaldığımız noktaları net bir şekilde gösteriyor. Daha da önemlisi, net sıfır geçişini mümkün kılmak için kapatmamız gereken kritik boşlukları ortaya koyuyor. İşletmeler üzerine düşeni yapıyor, ancak kararlı hükümet eylemleri olmadan önümüzdeki önemli yatırım fırsatlarını kaçırma riski taşıyoruz."
Rapor’da, mevcut politika ve pazar yapılarının düşük karbonlu yatırımları desteklemediği için işletmelerin hayal kırıklığı yaşadığına dikkat çekilerek, çelik, çimento, havacılık, deniz taşımacılığı ve kimyasallar gibi karbon azaltılmasının zor olduğu sektörlerde gönüllü talebe dayalı yaklaşımların yeterince hızlı ilerlemediği belirtildi.
Rapor’da şu sonuçlar paylaşıldı: “Hükümetler düşük karbonlu teknolojilerin uygulanmasına yönelik pazar engellerini kaldırarak özel sektörün önemli yatırımlarının önünü açabilirler. İşletmeler, izin süreçlerinin hızlandırılması, talebin zorunlu kılınması, erken aşama teknolojiler için gelir garantileri, altyapıya devlet yatırımları ve inovasyon desteğine odaklanan sektör odaklı endüstriyel politikalara ihtiyaç duyuyorlar.
İş liderleri, net sıfır geçişi için uluslararası koordinasyonun son derece önemli olduğunu (%85) düşünüyor, ancak sadece dörtte biri (%25) mevcut durumun etkili olduğunu söylüyor. Özellikle büyük ekonomiler arasında uyumlu tanımlar ve standartlar, talep zorunlulukları, amaca uygun uluslararası ticaret kuralları ve sınır ötesi altyapı konularında daha derin ve etkili koordinasyona ihtiyaç duyuluyor.”
Bain & Company Ortağı Armando Guastella da şu görüşleri paylaştı:
"İşletmeler ve hükümetler kesinlikle ilerleme kaydediyor. Teknoloji mevcut. Bazı bölgelerde standartlar, sübvansiyonlar ve doğrudan yatırım gibi güçlü politikalar uygulanıyor. Bunlar enerji dönüşümü için yatırımlara güç katıyor. Ancak yeterince hızlı ilerlemiyoruz. Bu yılki barometre, iş dünyasından gelen net bir mesaj; içinde bulunduğumuz on yıl önemli. Bu dönemde düşük karbonlu teknolojilerin geniş çapta benimsenmesini sağlamak için gereken pazar koşullarını yaratmada ek politika desteğinin verilmesi hayati önemde."
Rapor’daki diğer bulgular şöyle:
Guastella şöyle devam etti: “Beş temel engel – yatırım, altyapı, teknoloji, arz kısıtları ve müşteri davranışı - işletmelerin geçişe yeterli hız ve ölçekle yatırım yapma yeteneklerini zorluyor, şeklinde belirtilmektedir. Çimento ve beton, çelik, deniz taşımacılığı gibi küresel emisyonların %70'inden fazlasından sorumlu 11 kilit sektörde, yalnızca batarya endüstrisi net sıfır hedeflerine ulaşmak için yeterli yatırım çekmek için gereken koşullara sahip.”
Önemli engellere rağmen, son bir yılda iş dünyasının yaptığı bazı olumlu yatırım örneklerine de Rapor’da yer verildi:
Çelik şirketleri, düşük karbonlu çelik üretmek için hidrojenle çalışan tesisler inşa etmek üzere milyarlarca dolar taahhüt etti. Planlanan kapasite son bir yılda %150 arttı, ancak bu, 1,5°C hedefiyle uyumlu olmak için henüz yeterli değil.
Deniz taşımacılığı şirketlerinin yeşil metanolle çalışan gemi siparişleri 2023'ten 2024'e %80 oranında arttı; ancak yeşil yakıtların arzı yeterince hızlı artmıyor.
Havayollarının Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı kullanımının 2023'ten 2024'e %165 artması bekleniyor; ancak maliyetler geleneksel yakıtların iki ila üç katı ve işletmeler sınırlı hammadde kaynaklarından endişe duyuyor.
Hükümetlerin daha iddialı politika önlemleri uyguladığı yerlerde, işletme faaliyetlerinin hızlandığına dair net işaretler var; bazı ülkeler, yatırım ve pazar fırsatları yaratmada öne çıkıyor:
İş dünyası, hükümet ihalelerine yanıt olarak 2023'ten bu yana küresel yeşil hidrojen kapasitesini iki katına çıkardı.
AB’nin Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı kullanımı zorunluluğu ve diğer pazarlara yönelik temiz yakıt politikalarındaki artış, enerji sağlayıcıların üretime odaklanmasını artırdı.
Vietnam, Malezya ve Endonezya gibi "EV salınımı yapan ülkelerde" güçlü yerel politikalar ve finansman erişimi sayesinde elektrikli araç satışları yıldan yıla katlanarak artıyor.
Enflasyon Azaltma Yasası kapsamındaki vergi teşvikleri, ABD'yi hidrojen, batarya ve kimyasallar dahil birçok sektör için cazip bir yatırım merkezi haline getirdi.
Paris, New York ve Singapur’da olduğu gibi şehir düzeyindeki düzenlemeler, entegre şehir planlaması ve kamu-özel sektör ortaklıkları sayesinde binalarda daha düşük karbon yatırımlarının başlıca itici gücü olarak görülüyor.
COP25 Yüksek Düzey Şampiyonu Gonzalo Muñoz ise Rapor’la ilgili düşüncelerini şöyle aktardı:
"Barometre, net sıfır geçişinde devasa iş fırsatlarını vurguluyor. Politikacılardan cesur adımlar atmalarını ve COP29’da kurumsal yatırımların tam potansiyelini açığa çıkarmalarını istiyoruz."
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Eski İcra Sekreteri Christiana Figueres de şunları ekledi:
"İş Dünyası Atılım Barometresi, işletmelerin net sıfır geçişine yatırım yapma konusundaki büyük arzusunu, ancak piyasa yapılarının bu yatırımları henüz yeterince ödüllendirmediğine dair hayal kırıklığını ortaya koyuyor. Hükümetler, BM’ye sunacakları güçlendirilmiş ulusal iklim planları için son tarihe yaklaşırken, bu onlar için şirketlerin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olacak iddialı zorunlulukları içermeleri gerektiğine dair bir uyarıdır."
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Hakkında
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD), dünya genelinde 230’dan fazla önde gelen işletmenin yer aldığı ve daha iyi bir dünya için sistem dönüşümünü sağlayan küresel bir topluluktur. Yüzyılın ortasına kadar, 9 milyardan fazla insanın gezegen sınırları içinde iyi bir yaşam sürebileceği bir dünya yaratmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Birlikte, iklim krizinin etkisini sınırlamak, doğayı restore etmek ve eşitsizlikle mücadele etmek için faaliyet gösterilen sistemleri dönüştürüyor.