PASİF BİNALARLA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE
Karbon ayak izinin diğer binalara göre yüzde 85-90 azaltılabildiği pasif binalar, sıfır enerjili bina hedefine ulaşmada köprü rolü oynarken, iklim krizine karşı en somut adımlar arasında yer alıyor.

Yüksek konforu düşük enerji tüketimiyle sağlayan pasif binalar, iyi tasarım, kaliteli işçilik, yüksek yalıtım, üstün pencereler ve ısı geri kazanımlı havalandırmasıyla iklime duyarlı binalara örnek gösteriliyor.
Solo Tasarım ve Danışmanlık kurucusu, mimar ve pasif bina tasarımcısı Esra Aydınoğlu, görünüşleriyle geleneksel binalardan farklı olmayan pasif binaların, bir inşaat tekniğini değil, performans standardını tanımladığını söyledi.
Doğru planlama ve özenli uygulama sayesinde pasif binalarda enerji ihtiyacının en aza indiğini belirten Aydınoğlu, "Kışın insanların kendi vücut ısısı bile küçük bir odanın ısısını korumaya katkı sağlayabilir. Elbette bu binalar verimli ısıtma sistemleriyle desteklenir ve yüksek iç hava kalitesi sürekli korunur. Pasif binalar yalnızca kışın değil, yaz aylarında da konfor sağlar. İklimlendirme ihtiyacı ortadan kalkar ya da çok düşük seviyelere iner." dedi.
Aydınoğlu, pasif bina standardının yerel iklim koşullarına göre farklı çözümlerle dünyanın her yerinde uygulanabilir olduğuna işaret ederek, bu sistemin sıcak bölgelerde gölgeleme ve doğal havalandırma yöntemiyle konforun korunmasında rol oynadığını kaydetti.
Birçok yapının yalıtımı ile ilgili standartların, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayımlanan "TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı" ile belirlendiğine dikkati çeken Aydınoğlu, şunları kaydetti:
"31 Mart 2025 öncesi yapılan binalarda enerji tüketimi metrekarede yıllık 120-150 kilovat saat iken, 1 Nisan 2025 sonrasında devreye giren revize standartta metrekarede yıllık 70-90 kilovat saat seviyesine çekildi. Pasif binaysa kesintisiz ve çok iyi yalıtılmış kabuğu ile enerjiyi koruyarak metrekarede maksimum yıllık 15 kilovat saat tüketiyor. Pasif binalarda yaşayarak enerji tüketimimizi ve buna bağlı karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Ayrıca, pasif bina sertifikası yalnızca yeni yapılar için geçerli değil. Mevcut binalar da Pasif Bina Enstitüsü tarafından geliştirilen EnerPHit standardına göre yenilenebilir. Bu şekilde, karbon ayak izi önemli ölçüde azaltılabilir. EnerPHit uygulamalarında yıllık enerji tüketimi, bulunduğu iklim bölgesine bağlı olarak metrekarede yıllık 10-25 kilovat saat seviyesinin altına indirilebilir."