SON DAKİKA
Turizm Pazar 06 Kasım 2022 02:43

PARFÜM NEHİRİ KIYISINDA BİR GEZİNTİSİ

Parfüm Nehir'in asıl adı Huong Nehri. Fakat bir rivayete göre nehir kenarındaki ağaçların ve çiçeklerin kokusu ve özellikle nehir kenarındaki orkide tipi çiçeklerin nehrin içine düşmesiyle birlikte ortaya yayılan güzel koku nedeniyle bölge isimlendiriliyor

Parfüm Nehiri kıyısında bir gezintisi

Her zaman dediğim bir şey var. Cennet yeryüzünde derim. Gittiğim o kadar çok yerde cennet köşeleri gördüm ki, ister doğal ortamlar olsun, ister tarihi yerleşimler olsun, o kadar muhteşem yerler var ki. Yeter ki görmesini ve korumasını bilelim.

Gelin sizi, bu sefer muhtemelen adını hiç duymadığınız ama benim çok sevdiğim ve etkisinde kaldığım, çok özel bir yere götüreyim Parfüm Nehir'ine.

vietnam-2

Ne güzel bir isim değil mi? Parfüm Nehir’in asıl adı Huong Nehiri fakat bir rivayete göre nehir kenarındaki ağaçların ve çiçeklerin kokusu ve özellikle sonbaharda nehir kenarında bulunan orkide tipi çiçeklerin nehirin içine düşmesiyle birlikte ortaya yayılan güzel koku nedeniyle nehir Parfüm Nehiri adını alıyor.

vietnam-4

Çin ve Lao rüzgarları

Burası Vietnam’ın coğrafi olarak tam ortasında tarihi Hue kentine çok yakın bir lokasyon.

Da Nang’dan aracımızla Hue’ye geliyoruz ve Parfüm Nehirin hemen yanındaki otelimize akşam vakti yerleşiyoruz. Nehire bakan otelimizin bahçesinde orkideler mor ve beyaz renklerde çatıdan sarkıyor. Hava çok ılıman. Aylardan Ekim bölgenin en güzel dönemi çünkü Hazirandan Ekim ayına kadar burada esen Çin ve Lao rüzgarları aşırı derecede yağış getiriyor.

Çok heyecanlıyım çünkü yarın harika bir gün olacak. 

Sabah kalktığımızda kahvaltımızı yapıp, bahçemizde nehir kenarında çaylarımızı içtikten sonra hemen yakınımızdaki iskeleye gidiyoruz. Buradan rengarenk geleneksel ve süslü ejderha teknelerimize binip Vietnam’ın eski imparatorluk başkenti Hue’ye, kale içine gidiyoruz. Hue kenti 1802 – 1945 yılları arasında son Vietnam Ngyuen Hanedanlığı’nın  13 kralına ev sahipliği yapmış bir kent. Bu harika Ekim sabahında bu güzel nehirin üzerinde sakin sakin yol alıyoruz. Nehir kenarındaki ağaçlar çok güzel, ortam çok sessiz ve huzurlu. 

Öğleye doğru ise Thien Mu Pagodası’nın önünde teknemizden iniyoruz ve Hue kentinin İkonik ve Vietnam’ın en eski pagodalarından biri olan bu yedi katlı pagodayı görmeye gidiyoruz.

vietnam-5

Bahçedeki Frangipani çiçekleri

1601 yapımı olan bu pagoda aslında ‘ Güzel Kadın ‘ Pagodası olarak biliniyor ve bahçesindeki kokulu Frangipani çiçekleri ile birlikte bu nehrin kenarına pek yakışıyor.

Buradan ise heyecanla beklediğimiz tarihi Truon Tien Köprüsü’ne devam ediyoruz. Köprü 1899 yapımı ve Vietnam Savaşı döneminde ciddi hasar görmüş çok stratejik bir köprü. Burası tam tarihi kentin ana giriş kapılarından kale içine ve dolayısı ile bir dönem Vietnam kralların hüküm sürdüğü Kızıl Yasak Şehri'ne bağlanıyor. Kızıl Yasak Şehir bir yandan Vietnam krallarının resmi konutu ve ofisi diğer yandan ise kraliyet ailesinin yaşadığı saray kompleksiydi. Citadel yaklaşık on kilometre karelik, bir kale gibi büyük su dolu hendekler ile çevrili, bir alana yerleşik.

Citadel’in imparatorluk şehirine 6 ana giriş kapısı ve oradan Yasak Şehir kısmına 4 ana kapısı mevcut. Kaleiçi'nde ayrıca altı tane tapınak, dört dış avlu ve on dört iç avlu ve iki adet yazlık kamelya bulunuyor.

vietnam-3

Savaşın hüzünlü günleri

Geçmişteki olağanüstü yüz altmış büyük tarihi saray yapı kompleksinden ne yazık ki 1968’deki Vietnam Savaşı sonrasına ancak on tarihi kompleks kurtarılabilmiştir. Kale duvarlarındaki kurşun izleri hala Vietnam Savaşı’nın bu hüzünlü günlerini bize anlatıyor. Kalenin girişinde Vietnam’ın en yüksek bayrak direğinde kırmızı sarı Vietnam bayrağı dalgalanıyor. Kaleiçi'ne giriyoruz. Fazla bir restorasyon çalışması yapılmadığı için tarihi kalıntıları yıpranmış ama orijinal haliyle görebiliyoruz. Büyük arklardan ve rengârenk bir ana giriş kapısından saray kompleksinden içeri doğu yürüyoruz. Her şey sanki daha yeni terk edilmiş gibi görünüyor, o kadar gerçekçi ki, oysa Vietnam Monarşisi 1945 de burayı terk etmişti.

Tek tek ayrı komplekslerden oluşan sarayın resmi kabul bölümünü, taç giyme bölümünü, aile törenlerin yapıldığı Büyük Mutluluk Sarayı’nı, kralın ve kraliçenin 1947 senesinde restore edilmiş özel saraylarını, saray kütüphanesini, konkübinler ( cariye gibi ) havuzunu, Kraliçe'nin özel hastahane bölümünü  ve orijinal eşyaları ile kraliçenin kabul salonunu geziyoruz.

Devasa bahçeler, minik nilüferler ve lotus çiçekleri ile bezenmiş göletler, koyu kırmızı renkteki binalar arası süslü geçitler, bahçelerde duran koca otantik kazanlar, altın veya bronz rengindeki ejderha heykelleri, çatı süslemeleri, mermer köprücükler, geçitlerin içindeki olağanüstü duvar süslemeleri, altın varak çerçevelerin içindeki saray hayatını anlatan resimler yolumuzda karşımıza çıkıyor.

vietnam-6

Yasaklı sarayda bir gezi

Bir zamanlar halktan birisin girmesinin yasak olduğu bu muhteşem sarayı adım adım geziyoruz. Her yerde geçmişteki yaşantının izleri var.

Binaların yıkık duvarları, rüzgârın estiği saray geçitleri, tozlanmış tarihi kalıntılar, hepsi kendi hikâyelerini anlatıyorlar.

Bugün sadece kısmen ayakta kalabilmiş olan saray kompleksi bile bir masal şehiri gibi. Ağaçların arasından süzülen güneş ışınları, devasa doğal bahçeler ve sessizlik bu kırılgan ambiyansı daha da gizemli kılıyor.

Burası yeşilliğin içinde uyuyan bir saray gibi ve sanki günün birinde gene ışıl ışıl tüm ihtişamı ile canlanacak ve parlayacakmış gibi. Saray koridorlarında sanki sessizce yürüyen ev halkın ve hizmetlilerin ayak seslerini ve fısıldamalarını duyuyor gibiyiz. Burası o kadar mistik bir yer ki. Anlatması çok güç. İlkbaharda çiçekler açtığında buranın güzelliğini düşünemiyorum.

vietnam-7

Kralın mezarı burada

Kızıl Yasak Şehirin çok yakınında nehirin yukarı kısmında ayrıca burada hüküm sürmüş her bir kralın ayrı mezar kompleksi de bulunuyor.

Biz örneğin meşhur Khai Dinh Tomb’a gidiyoruz. Buradaki kralın mozolesi de muhteşem bir kültür ve sanat eseri. Kapıdaki ejderha ve asker heykellerinden tutun, kapı geçitlerin detaylarından ve mozolenin içindeki seramiklerden, heykellerden ve olağanüstü renkli duvar ve tavan resimlerinden gözlerimizi alamıyoruz. Her bir detayın sembolik manası da çok büyük.

Bunun gibi 1843 yapımı Minh Mang Tomb ve 1867 yapımı Tu Duc Tomb bölgenin önde gelen en güzel diğer mozole örnekleri. Özellikle Tu Duc Tomb için buranın kralın yaşadığı dönemdeki muazzam güzellikteki dinlenme ve rekreasyon merkezi ve şiirleri için esinlendiği bir mekan olduğu söyleniyor.

Antik kentin dışında bulunan Van Mieu ( Edebiyat Tapınağı ), Dan Nam Giao (Gökyüzü ve Yeryüzü Kurban Meydanı ), Ho Quyen ( Kral Bölgesi ) ve Den Voi Re (  Kükreyen Filin Tapınağı) yapılar ise eski kentin spritüal yüzünü anlatıyor.

Ayrıca Hue kentin Budist bir kent olduğunu unutmayalım ve kent genelinde yüzlerce  Budist yapı bulunduğunu da hatırlatalım.

vietnam-1

UNESCO Dünya Mirası oldu

1993 senesinde Hue Saray Kompleksine ait tüm tarihi yapılar bir UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edildi.

Bu bağlamda bu antik kentin lokasyonunun özel olarak seçildiğine ve şehirin arka bölümünde bulunan Ngu Binh Dağın yamaçlarının şehiri bir tarafta mavi bir ejderha ve diğer tarafta beyaz bir kaplan gibi kötü ruhlardan koruduğuna ve Şehire güzel bir arka fon ve görsellik kattığına inanılıyor. Kentin ayrıca Parfüm Nehiri yatağına da yerleştirilmesinin de gene görsel ve estetik kaygılarla yapıldığını ve inanılmaz detaylı bir şehir planlamasının bulunduğuna işaret ediliyor.

Bu gezdiğimiz şiirsel mekânlardan o kadar büyüleniyoruz ki. Akşamüstü otelimize döndüğümüzde nehir kenarındaki bahçemizde otururken tüm gördüklerimiz, öğrendiklerimiz tekrar gözümüzün önünden geçiyor ve günün o güzel keyifli yorgunluğu üstümüze çöküyor. Sanki başka bir dünyaya gitmiş gibiyiz.

Sessizce akıyor

Parfüm Nehri yanımızdan sessizce akıyor. Ağaçlardaki hafif rüzgar ise, bize Kızıl Yasak Şehirden selam getiriyor.

Bir gün olur da Vietnam’ a gidecek olursanız mutlaka Parfüm Nehir'ine gelip bu bölgeyi keşfetmenizi dilerim. Benim gibi büyüleneceğinizi biliyorum.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR

ajet 160x600