Mustafa DENİZ

Küresel dijital ekonomi içinde en hızlı büyüyen alanlardan biri olan sanal bahis, 1,7 trilyon dolarlık işlem hacmine ulaşarak önemli bir makroekonomik risk başlığı hâline geldi. Uluslararası finans kuruluşlarının raporlarına göre dünya genelinde dijital bahis hacmi son beş yılda yaklaşık üç kat arttı. Büyümenin en kritik nedeni ise sektörün büyük bölümünün düzenleme dışı yürütülmesi ve kripto varlık tabanlı ödeme altyapılarının kontrol edilemez biçimde yaygınlaşması.

Vergi kayıpları artıyor

Sanal bahis hacminin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan kayıt dışı işlemler, devletlerin vergi gelirlerinde milyarlarca dolarlık kayba neden oluyor. Çok uluslu finansal denetim kurumları, yasa dışı platformların özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir para çıkışı yarattığına dikkat çekiyor. Kripto cüzdanlar üzerinden yapılan işlemlerin artması ise takip mekanizmalarını zorlaştırarak kara para aklama riskini büyütüyor.

Ekonomistler, sanal bahis pazarının ulaştığı hacmin yalnızca sosyal ve hukuki değil, aynı zamanda makroekonomik bir tehdit olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kayıt dışı para akışının yüksek olduğu ülkelerde döviz dengesinin bozulması, sermaye hareketlerinin takibinin zayıflaması ve tüketici gelirlerinde erime gibi etkiler güçleniyor.

Türkiye’de risk büyüyor

Türkiye’de ise yasa dışı sanal bahis platformlarına yönelik operasyonlar artmasına rağmen kullanıcı trafiği hız kesmiyor. Finans ve güvenlik birimlerinin verilerine göre son iki yılda sanal bahis kaynaklı para transferlerinde belirgin bir artış yaşandı. Kayıt dışı platformlar üzerinden hem döviz çıkışı hem de kripto varlıklara yönelim hızlanmış durumda.

Ekonomi yönetimi, bu alandaki kayıt dışılığı azaltmak için ödeme hizmeti sağlayıcılarıyla veri paylaşım sistemlerinin güçlendirilmesi, yapay zekâ destekli izleme modelleri ve uluslararası finansal takip mekanizmalarına entegrasyon gibi başlıkları çalışma programına aldı.

Hacim 2 trilyon doları aşabilir

Analistler, mevcut eğilimlerin korunduğu senaryoda küresel sanal bahis hacminin 2027’ye kadar 2 trilyon doların üzerine çıkabileceğini öngörüyor. Artan dijitalleşme, mobil erişim kolaylığı, anonim ödeme yöntemleri ve regülasyon boşlukları bu büyümeyi destekleyen ana unsurlar olarak gösteriliyor.

Ekonomi uzmanlarına göre, bu alanda uygulanacak etkili bir regülasyon yalnızca tüketici güvenliğini değil, aynı zamanda makro ekonomik istikrarı da korumak adına kritik önemde.