PANDEMİLİ "SEVGİLİLER GÜNÜ" BİR BAŞKA!
Her yıl 14 Şubat'ta böyle, hediyeleşme ve yeme-içme ağırlıklı, kutlamalı bir gün yaşıyoruz. Ancak; Bu yıl iş biraz değişik, Pandemi var. İnsanlar birbirinden nefis, iştah açıcı tabakları hazırlayabilir, Türk ve dünya mutfağından enfes yemekleri birlikte yapabilirler.
Mekanlar boş, sandalyeler havada, evlerde bir telaş, Hanımlar - Beyler mutfakta.
Dünya "Valentine's Day" diyor, biz "Sevgililer günü" diyoruz.
Her yıl 14 Şubat'ta böyle, hediyeleşme ve yeme-içme ağırlıklı, kutlamalı bir gün yaşıyoruz. Ancak; Bu yıl iş biraz değişik, Pandemi var. Tamam; Yine kırmızı güller, kırmızı pastalar, mücevherler, iç çamaşırlar ve güzel kıyafetler alınacak. Hediye paketleri elden ele dolaşacak.
Biz gelelim bu konunun "yeme - içme" boyutuna. Malum, konaklamayı birlikte sunan, eğlencesi frenli mekanların, dışındaki restoranlar, kafeler, barlar, eğlence yerleri ve fast footlar da, dahi konuk ağırlamak yasak.
Bu yıl 14 Şubat, zaten pazar gününe denk geldiği için Cuma akşamından itibaren sokağa çıkmak da yasak. Peki ne olacak? İnsanımız alışverişlerini yapacaklar veya paket servislerine siparişlerini verecekler.
Çatıların altına, evlerine çekilecekler. Mutfaklarına girecekler birbirlerine veya ev halkına yemekler yapacaklar sonrada TV izleyecekler.
İşte; LEZZET HAREKETİ burada devreye giriyor. Lezzetsever halkımıza gastronomik etkinliklere katılım tavsiye ediyor. Birbirinden nefis, iştah açıcı peynir, şarküteri, deniz mahsulleri tabakları hazırlayabilir, kekler, pastalar, kurabiyeler, ızgara ve tava lezzetleri veya Türk ve dünya mutfağından enfes yemekleri birlikte yapabilirler.
Olmadı, PAKET SERVİSLER geceli, gündüzlü hizmette, kapılarına getirtebilirler.
Etçisi, balıkçısı tüm restoranlar, hatta catering firmaları, fırınlar, kebapçılar, pizzacılar, suşiciler, pideciler, burgerciler, dönerciler, midyeciler, kokoreççiler, köfteciler, vs. Mobil servisler, online siteler, instagram bloggerleri bile bu işe soyunmuşlar.
Üstelik lezzetlerini; Tüketiciye pişmiş, yarı pişmiş, donuk ve çiğ olarak da sunabiliyorlar.
Bu sayfamızda, bazı özel lezzetleri, imkânlarımız ölçüsünde resimleriyle paylaşıyoruz.
"Dünya peynirlerini Casari'den, özgün peynirlerimizi Ezine H.Ö. 444 ve Kırklareli Yenice'den, Et urunlerini Kayseri Başyazıcı Çemen's Gurmeden, Deniz mahsüllerini Tunç Balık'dan, Burgerleri Kasap steakhousedan, Pizzaları İzmir Panino'dan, ekmek ve unlu mamülleri Bay Bread'den, Mezeleri Mezedaki'den, İskender Döneri HD'den, Yemekleri The Best Kitchen'den, Cheesecake leri Alpina'dan, Pastaları Manolya'dan, Muhallebileri Kaçkar muhallebicisinden (*) seçtik, içeceklerinizin Buzu da Buz Diyarından gelsin" dedik.
Afiyet olsun.
Sevgililer Gününüz kutlu olsun.
(*) Eskiler belki hatırlar. 50'li-80'li yıllarda, Sevgililerin, en masum buluşma mekanları Muhallebicilerdi.
ALTIN BUZ
BUZ DİYARINDAN Sevgililer gününe serinlik ve heyecan katan lezzet:
Altın, yüzyıllar boyunca zenginliğin sembolü olan, insanları heyecanlandıran, vücuda zindelik veren, faydalı ve değerli maden.
Üstelik yeniliyor. Pastalarda, yemeklerde ve ızgara ette kullanılıyor.
"ALTIN BUZ"un patent sahibi "BUZ DİYARI" firmasının yetkilisi Adile Karaaslan'ın (ben ona; "İce Queen" diyorum) Beykoz'daki fabrikasını ziyaret ettim.
Hijyenik ortamda arıtılmış, içilebilecek lezzetteki sudan ve el değmeden üretilen buzların, steril ambalajlarda ve özel araçlarla marketlere, kliniklere, restoran ve barlara dağıtımına, ayrıca "Sanatsal Buz" çalışmalarına da şahit oldum.
Buz Diyarı, normal buz küpleri üretimine ek, inovatif bir çalışmaya da imza atmış. İçilebilir Altın'ı buz küplerinin içinde tüketiciye sunmuş ve büyük ilgi görmüş.
200 yıldan bu yana, dünyanın kullandığı İsviçre patentli ve belgeli Altın toz ve kırıntılarıyla, "fine dining" ikramda aranılan ürün olmuş.
Buz Diyarı'nın sahibesi Karaaslan ile Altın Buz yapımında da kullanılan, dünyada tek ve insan vücuduna yararlı, "Yenilebilir Altının" Türkiye temsilcisi, Erdoğan Güler'in "Güler Chemical" şirketini ziyaret ettik.
Altınlı, Türk kahvesi ve şampanya tattık.
Altın'ın yemeklerde ve kozmetikte kullanımının sağladığı prestiji ve faydaları da öğrendik.
Bizce, günümüz şartları içinde! Okurlarımızın baş başa geçirecekleri "Sevgiler Gecesini" reklendirebilir.
TOLGA
Ünlü Chef & Gastronom Tolga Atalay RADİOBİR'de!
LEZZET HAREKETİ programının yarınki konuğu:
Türk Gastronomi sektöründe, özgün eğitimi ve dünya tecrübeleri ile özel bir yeri olan, lezzethan Tolga Atalay;
Mekan açma, menü yapma ve çok özel bir konu olan "Slot Analizi" hakkında, Turizm ve Gastronomi sektörlerini uyardı. Lezzetsever halkımıza yeme içme konusunda tavsiyelerde bulundu.
Ülkemiz de "kırmızı et & istakozu" aynı tabakta ilk defa 20 sene önce sunan deneyimli şef, en özel ve güzel SEVGİLİLER GÜNÜ yemeği "midyeli spagetti makarna" tarifini de verdi.
Bu program KAÇMAZ !
Yarın saat 15'te (102.0) RADİOBİR'de!
MARİFET ve LEZZET
Türk ve Dünya mutfağı lezzetleri eğitimi almış genç şeflerimiz, birbirinden özel lezzetleri hazırlıyor ve Lezzetsever halkımızın beğenisine sunuyor.
LEZZET HAREKETİ, yetenekli genç şeflerimizi tanıtıyor, marifet ve lezzetlerini okurlarıyla paylaşıyor.
Bu haftaki konuğumuz; Ünlü MANOLYA PASTANELERİ'nin kurucusu İsmet Kantarcı'nın torunu Gür Yağcı. Aile genetiğinden gelen duygularla, 24 yaşında kendi mutfak şirketi: THE BEST KİTCHEN'i kurarak meze ve yemekler yapıyor.
"Paket Servisi" ile tuketiciye ulaştırıyor.
Halen, İstanbul Ünv. Turizm İşl. Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi olan, ancak MSA'dan diploma alarak, Ulus29 gibi mekanlarda çalışan, 2021 yılı başında Catering işini başlatmıştır.
Microwave'e uygun kaplarda, pişmiş, yarı pişmiş, çiğ ve dondurulmuş olarak ev ve ev dışı tüketime sunuyor.
Genç Chef Gür Yağcı'dan;
ANALİZ Gazetesi okurlarına SEVGİLİLER GÜNÜ akşamı için çok özel bir lezzet:
"BEEF WELLİNGTON"
Malzemesi:
100 gr. Kültür mantarı
100 gr. Kestane mantarı
30 gr. İnce kıyılmış soğan
180 gr. Bonfile et
1 Yaprak Milföy hamuru
2 Dilim Füme et
1 Yumurta sarısı
Yapılışı:
Daha önce tuz ve zeytinyağında marine ettigimiz Bonfile etimizi kızgın tavada mühürlüyoruz. Mantarlarımızı çiğken rondodan geçiriyoruz.
İnce kıydığımız soğanlarımızı, az zeytinyağında hafifçe terlettikten sonra mantarlarımızı ekliyor ve kavurarak mantarların suyunu çektiriyoruz.
Daha sonra milfoy hamurunu etimize göre genişlettikden sonra üzerine füme etlerimizi seriyoruz. Yaptığımız mantar harcını füme etlerin üstüne yayıyoruz. Mühürlediğimiz bonfile etimizi de mantarların üstüne koyuyor ve durum yapar gibi sararak silindirik bir hal almasını sağlıyoruz.
Üstune yumurta sarısını sürerek, daha önceden 180c ısıttığımız fırınımızda altın rengine gelene kadar pişiriyoruz. Nefis yemeğimiz hazır. Afiyet olsun.