Sanayiye nitelikli iş gücü yetiştirmek, Ar-Ge çalışmalarını desteklemek ve yerli teknolojiyi geliştirmek amacıyla OSB’lerde kurulan Eğitim ve İnovasyon Merkezleri, bölgesel kalkınmanın ve sanayinin rekabet gücünün artırılmasında kritik rol üstleniyor.

Son yıllarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teşvikleriyle hız kazanan bu girişimlerde, OSB yönetimleri üniversiteler, teknoparklar ve özel sektör iş birlikleriyle ortak projeler geliştiriyor. Türkiye genelinde birçok OSB’de açılan merkezlerde; makine teknolojileri, otomasyon, yazılım geliştirme, robotik, dijital dönüşüm, enerji verimliliği ve çevre yönetimi gibi alanlarda eğitim programları düzenleniyor.

Özellikle genç iş gücünün sektöre adapte edilmesi ve kalifiye personel açığının kapatılması hedefleniyor. Eğitim merkezlerinde verilen teorik bilgilerin yanı sıra, firmaların ihtiyaçlarına yönelik uygulamalı atölyeler ve staj imkanları sağlanıyor. Böylece mezunlar, mezuniyet sonrası iş dünyasına hazır, yetkin bireyler olarak sektöre katılıyor.

Ayrıca inovasyon merkezlerinde yerli ürün ve teknoloji geliştirme çalışmaları da teşvik ediliyor. Ar-Ge destekleri, patent başvuruları ve teknoloji transferi projeleriyle OSB’lerde yer alan KOBİ’lerin yenilikçilik kapasitesi artırılıyor. Bu merkezler, sanayicilerin Ar-Ge faaliyetlerine doğrudan erişimini kolaylaştırıyor ve maliyetleri azaltıyor.

Bir OSB yetkilisi, “Eğitim ve inovasyon merkezlerimiz sayesinde firmalar sadece mevcut üretimlerini geliştirmekle kalmıyor; aynı zamanda yeni teknolojiler üreterek katma değerlerini yükseltiyor. Bu, hem bölge ekonomisine hem de ülkemizin teknoloji altyapısına büyük katkı sağlıyor,” dedi.

Öte yandan, OSB’lerde düzenlenen girişimcilik ve inovasyon yarışmaları ile startup ekosistemi destekleniyor. Yenilikçi iş fikirlerinin ticarileştirilmesi için mentorluk ve finansman imkânları sunuluyor. Böylece OSB’ler, hem geleneksel sanayi alanlarında hem de teknoloji odaklı yeni girişimlerin geliştiği canlı merkezlere dönüşüyor.

 Türkiye’nin sanayi dönüşümünde nitelikli iş gücü ve inovasyonun kilit faktör olduğunu belirterek, OSB’lerdeki bu tür eğitim ve inovasyon yatırımlarının önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacağını vurguluyor.