OPERASYONEL ATAK YÜKSEK KâR GETİRDİ
Pandemiyi ve yılın sonuna doğru alan genişleten normalleşmenin dinamik bir mobil pazar sunmasını operasyonel performans, etkin kur riski ve gider yönetimiyle değerlendiren Türk Telekom, 2021'in ilk 9 ayında 4,7 milyar lira net kâr elde ederken gelirlerini yüzde 18 artırarak 24,4 milyar liraya yükseltti.

Sedat YILMAZ
Türk Telekom, yılın ilk 9 ayında 24,4 milyar lira gelir elde ederken şirketin net kârı 4,7 milyar liraya, toplam abone sayısı 51,4 milyona yükseldi.
Türk Telekom (TT) CEO’su Ümit Önal, Ankara’da 2021 yılı üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını bir basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıya Türk Telekom Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, Kurumsal Satış Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Eser ve Hukuk ve Regülasyon Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Kaplan katıldı.
TT CEO’su Ümit Önal, 2021 yılı öngörülerini üçüncü kez yukarı yönlü revize ettiklerini, Telekom’un faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) 12,1 milyar liraya ulaşırken, dokuz aylık FAVÖK marjının yüzde 49,6 olduğunu söyledi. Önal, şirketin yatırım harcamalarının ilk 9 ayda 4,3 milyar liraya yükseldiği haberini verdi.
Abone sayısı 51,4 milyon
Pandemiyi ve yılın sonuna doğru alan genişleten normalleşmenin dinamik bir mobil pazar sunmasını operasyonel performans, etkin kur riski ve gider yönetimiyle değerlendirdiklerini belirten Ümit Önal, 2021’in ilk 9 ayında 4,7 milyar lira net kâr elde ederken gelirlerini yüzde 18 artırarak 24,4 milyar liraya, toplam abone sayısını 1,9 milyon artırarak 51,4 milyona yükselttiklerini bildirdi.
Sabit genişbant abone sayısı 14,1 milyona ulaşırken sabit genişbant ARPU yıllık yüzde 15,3’e yükseldi. Fiber abone sayısı yılın ilk 9 ayında, yıllık yüzde 67’lik artış ile 8,8 milyona ulaştı. Mobil abone sayısı 23,9 milyon olurken müşteri başı ortalama gelir olan mobil ARPU’da yıllık yüzde 13,6 büyüme kaydedildi.
Fiber ağlarını 3’üncü çeyrekte 22 bin kilometre artırarak 353 bin kilometreye taşıdıkları bilgisini veren Önal revize ettikleri son hedeflerini, “Yılbaşından bu yana her çeyrekte beklentilerimizi yükselttik. Böylece Türk Telekom, yılsonu itibariyle faaliyet geliri oranını yüzde 17’den yüzde 18’e, FAVÖK’ü 15,8 milyar liradan 16,2 milyar liraya, 8,5 milyar liralık yatırım harcama öngörüsünü 8,7 milyar lira olarak belirledik” ifadeleriyle açıkladı.
Değer veren iletişim
Yatırımlarda 5G ve Türkiye’yi yüksek hızla fiberleştirmek hedefine odaklandıklarını belirten Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, yeni nesil teknolojileri geliştirip hayata geçirdiklerini ve daha fazla kişiyi yeni ürünler ve hızlı internetle buluşturmak için çalıştıklarını dile getirdi.
Türkiye’de dijital dönüşümü tamamlamaya ve 5G yolculuğunda ülkeyi uluslararası alanda öncü yapmaya kararlı olduklarını dile getiren Ümit Önal, “Türkiye’nin dört bir yanındaki fiber ağımız, geleceğin teknolojileri için güçlü bir kaldıraç niteliği taşıyor. Aynı zamanda Silikon Vadisi üzerinden 5G teknolojilerine giden yolu açıyoruz. Gelişen teknolojimiz ve erişimimiz, Türkiye için 5G’ye avantajlı bir geçişin yolunu açacak” dedi.
Başarılarını “insana değer veren kesintisiz iletişim” anlayışlarıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, şirketin 5G, yapay zeka, nesnelerin interneti olan IoT ve yeni nesil şehirler gibi üstün teknolojilerle Türkiye’nin dijital altyapısına katkı verdiklerini söyledi. Ümit Önal, TV iş kolunu da hareketlendirerek kârlılığı artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Önal başarılarında yatan sırrı kendileriyle yürüyenleri “değerli hissettirme iştiyakı” ile muhtemelen 2022 yılında ihaleye çıkması ve 2023 yılında ticari kullanıma başlanması öngörülen 5G kurulumuyla Türkiye’nin önde giden ülkelerinden biri olmasını destekleyen uluslararası işbirlikleri olarak açıkladı.
Dijitalleşme kalıcı dönüşüm
Sabit genişbantın, yüzde 29'luk güçlü gelir artışıyla 3’üncü çeyrekte büyümenin itici gücü olmaya devam ettiğini belirten Önal şöyle konuştu:
“Geçen yılın olağanüstü özelliklerinden sonra normalleşmiş bir talep bekliyorduk, ancak net kazanımlar yıl içinde şimdiye kadar öngörümüzden daha güçlü seyretti. Yazlık mekânlardaki yeni bağlantı ihtiyacı ve okula dönüş sezonu da yeni kazanımları destekledi. Eğitim fiziksel olarak başlasa da öğrencilerin ödevleri, araştırmaları ve serbest zamanlarında kullandıkları internet için evde bağlantıya ihtiyaçları sürüyor. Giderek daha fazla şirket tarafından benimsenen hibrit çalışma modelleri de bağlantı talebinin devamlılığını destekliyor. Dijitalleşme, teknoloji ve iletişim hizmetlerine olan talebi körükleyerek, tüketici davranışlarında kalıcı bir dönüşüme yol açıyor.”
Performansını geleceğe taşıdı
3’üncü çeyrekte yaşanan normalleşme ile birlikte artan hareketliliğin daha dinamik bir mobil pazar sunduğunu vurgulayan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Mobil abone tabanımız, bu dönemde 500 binin üzerinde net abone kazanımı ile beklentilerimizin üzerinde büyüdü ve 2019 1. çeyrekten bu yana en yüksek artışa ulaştı. Toplam Prime tabanı 3. çeyrekte yıllık yüzde 64 büyürken, prime abonelerinin toplam faturalı taban içindeki payı yüzde 29’u aştı. Son altı çeyrektir ‘yükselen eğilim’ gösteren mobil gelir büyümesinde, stratejilerimizin olumlu yansımalarını bir kez daha görmekten memnunuz” diye konuştu.
Kısa süre önce Silikon Vadisi’nde dünyanın sayılı teknoloji şirketlerinden Juniper Networks ve en büyük küresel girişim ve inovasyon platformlarından Plug and Play ile iki önemli iş birliğine imza attıklarını belirten Önal, “Sadece Türkiye’de 5G’ye geçişe öncülük etmekle kalmıyor, aynı zamanda hızla dönüşen bir dünyada yeni nesil teknolojilerin standartlarını belirleyen küresel oyuncular arasında yerimizi de alıyoruz. Ar-Ge şirketimiz Argela ve onun ABD’deki inovasyon kolu Netsia aracılığıyla 5G, şebeke dilimleme, fiber optik ağlar, blockchain, veri analizi ve radyo erişim şebekesini kapsayan çeşitli alanlarda geliştirdiğimiz toplam 56 patentimiz ile tüm dünyaya 5G çözümleri sunuyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik yolculuğu
Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Bizim için teknoloji insana, topluma, doğaya iyilik ve fayda olarak dönüyorsa değerli” diyerek Türk Telekom’un sürdürülebilirlikle ilgili duruşunu şöyle anlattı:
“Günümüzde değişen öncelikler ve beklentiler doğrultusunda; sürdürülebilirliğin evrensel ilkelerini iş modelimize ve stratejilerimize entegre etme konusunda kayda değer bir gelişim süreci içerisindeyiz. Türk Telekom Grubunun sürdürülebilirlik hedefleri yönünde, kısa süre önce, veri merkezlerimiz için The International REC Standard’tan Yenilenebilir Enerji Sertifikası (REC) aldık. Bu sertifika ile veri merkezlerimizde yeşil enerji kullandığımızı belgeledik.”
“Bu anlamda, yalnızca Türk Telekom’a değil, veri merkezimizi kullanan müşterilerimize de yeşil enerji kullandırmak suretiyle, oluşturduğumuz katma değeri büyütmenin mutluluğunu yaşıyoruz” diyen Ümit Önal, normalleşen dünyanın sunduğu zenginliklerle, sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmek ve paydaşlara karşı temel sorumluluklarını yerine getirmek için kendilerini her zamankinden daha güçlü ve donanımlı hissettiklerini söyledi. Önal, “Tüm bu çabalarımızın ve bu uğurdaki gelişim yolculuğumuzun çıktılarını içeren kapsamlı sürdürülebilirlik raporumuzu yakında kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Siber güvenlik merkezi
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, İnsani merkezli çalışmalarında iki noktaya odaklandıklarını bunların ilkinin 5G ve sonrasındaki yeni nesil teknolojileri geliştirerek hayata geçirmek ve burada teknolojiyi kullanan ve tüketen bir teknoloji markasının ötesine geçmek gayretiyle çalıştıklarını belirten Ümit Önal, ikinci hedeflerinin Türkiye’yi yüksek hızla fiberleştirmek ve mümkün olduğu kadar kişiyi hızlı internetle buluşturmak olduğunu söyledi.
Ulusal güvenliğin önemli unsuru haline gelen siber güvenlik merkezi ve şebeke yönetim merkezi ile Türkiye’nin verisini güvende tuttuklarını anlatan Ümit Önal, “Ülkemizin sürdürülebilir refahı ve ekonomik bağımsızlığı teknolojik bağımsızlıktan geçiyor. 2018 yılında yüzde 25 olan üründe yerlileştirme bugün itibariyle yüzde 50’ye yaklaşmış durumda. 5G, yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), akıllı şehirler gibi teknolojileri de ülkemizin dijitalleşme yolunda ciddi seviler atlatmış bulunuyoruz. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketleriyle ulusal konsorsiyumlarda 5G’nin yol haritası çizilmesinde aktif rol üstleniyoruz. TT’nin mobil, sabit ve geniş bant şebekelerinin çalıştığı omurga tabir edebileceğimiz altyapılarımızı bu operasyon merkezlerimiz aracıyla 7/24 izliyoruz. Oluşabilecek sorunları buradan anında müdahale edebiliyoruz. Akıllı teknolojileri tamamen burada gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
5G’ye yarın geçebiliriz
Temel amaçlarının çalışanlarıyla birlikte herkesi değerli hissettirmek üzerine kurulu olduğunu belirten Ümit Önal, sadece Türkiye’de değil, ABD’de 5G ve ötesi yeni nesil teknolojilerle ilgili çok önemli çalışmalar yaptıklarını Silikon Vadisi’nde ürettikleri teknolojileri dünyaya pazarladıklarını söyledi. Önal, “Ar-Ge şirketimiz Argela ve onun ABD’deki Netsia vasıtasıyla ve diğer kurum ve kuruluşlarla sürekli etkileşim içindeyiz. Yeni teknolojileri artık dünyaya ihraç ediyoruz. Vran teknolojisi ve 5G erişim alanının ana taşıyıcısı olan fiber optik ağları, yazılım tabanlı ağlara dönüştüren SEBA projesi var. Dünya için çok önemli bir teknoloji. Bunun teknoloji olarak geri dönüşlerini de almaya başladık. Girişim şirketimiz de yerli girişimleri ulusal boyuta taşıyacak bir sistemde çalışıyor. Böylece girişim portföyümüzü ikiye katladık. Ülkemizden yeni Unicorn’lar çıkmasını destekler çalışmalar yaptığımızı bildirmek istiyoruz” dedi.
İki önemli ayaktan 5G’ye yerli imkanlarla geçmenin önemine dikkat çeken Ümit Önal, donanım olarak desteklenmiş yerli üreticilere ihtiyacın olduğunu, ancak dünya üzerinde yüzde 100 5G’ye geçen ülkenin olmadığını hatırlattı. Türk Telekom’un baz istasyonlarının yüzde 45’inin fiber olduğunu dolayısıyla her zaman hazır olduklarını ifade eden Ümit Önal, “Paramız, dövizimiz varsa bu ülke yarın sabah 5G’ye geçebilecek altyapısına sahip. Teknolojine büyüme stratejimis sürüyor. Türk Telekom’un patentiyle üretilmiş bir ürünün lansmanıyla yakında yine biraraya geleceğiz. Ancak sadece Türk Telekom’un 5G’ye geçmesi yetmez, diğer operatörlerin de geçmesi lazım. Mükerrer yatırım yapılmamalı, diyorum. Biz Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK’ya müracaat ettiğimizde indirimler aldık. Bu konuda fikir alışverişi içindeyiz” dedi.
Net kârlılığın sebebi
Dünyayı etkileyen salgının bir takım harcamaları verimli kullanmayı öğrettiğini, çok iyi bir yönetim anlayışıyla uzun döviz pozisyonu oluşturduklarını ve böylece hedge pozisyonlarını yüzde100’ün üzerine çıkartarak kur farkı zararlarını daha verimli hale getirdiklerini dile getiren Ümit Önal, “Etkin maliyet yönetimi ve etkin kur politika yönetimimiz net kârlılığı artırdı.
Türk Telekom CEO’su Önal, pandemiyi ve yılın sonuna doğru alan genişleten normalleşmenin dinamik bir mobil pazar sunmasını operasyonel performans, etkin kur riski ve gider yönetimiyle değerlendirdiklerini, 2021’in ilk 9 ayında 4,7 milyar lira net kâr elde ederken gelirlerini yüzde 18 artırarak 24,4 milyar liraya yükselttiklerini söyledi.
Net kârlılıkta etkin maliyet yönetimi ve FX pozisyonlarını birlikte etken olarak kullandıklarını, ancak henüz ticari olarak kârlılıkta geliştirdikleri ürünlerden kaynaklı yeterince gelirler sağlanmadığını ve bunu gelecek dönemde göreceklerine inandıklarının altını çizen Ümit Önal, “Bu gördüğümüz gelirler, büyük ölçüde operasyonel performanslardan gelen gelirler. Yurtdışı satışlar ve teknoloji gelişiminden kaynaklı gelir paylaşım modelleriyle ilgili gelirleri önümüzdeki birkaç yıldan itibaren gelmesini bekleyeceğiz. Ürünler halen ürünleştirme sürecinde. Operatörlerde test ediliyor, uluslararası pazarlarda deneniyor. Meselâ bunlardan biri SEBA. Bu ürün ticarileştiğinde birkaç Türk Telekom’dan bahsedebiliyoruz. Önümüzdeki dönemde bunlar gelişecek diye öngörebiliriz. Tabii burada bağımsız teknolojiler öne çıkıyor” bilgisini verdi.
Uyumlu bir yönetim
SEBA’nın bütün operatörler için bir devrim niteliği taşıdığına vurgu yapan Ümit Önal, bununla ilgili uluslararası alanda önemli bir ticari pazarın olduğunu gördüklerini belirtti. Bu çalışmaların avantajlarını Silikon Vadisi’ndeki çalışmalarıyla gördüklerini belirten Önal şöyle konuştu:
“Bahsettiğimiz kârlılıktaki artış içinde bunlar sınırlı olarak gösteriyor. Pandeminin olumlu etkisini, giderek artan hız ihtiyacını, müşterinin daha hız ihtiyaca duyduğunu, yüksek hızların yüksek paket demek olduğunu, yüksek paketin yüksek tarife olduğunu, daha yüksek tarifenin daha yüksek çarpan olduğunu, daha yüksek çarpanın daha fazla gelir olduğunu biliyorsunuz.”
Bankaların Türk Telekom’da yüzde 55 oranında varlığının olduğunu, LYY konsorsiyumu altındaki hissedarlarla birlikte şirketin bir uyum içinde yönetildiğine dikkat çeken Ümit Önal, “2019 yılı yatırımlarıyla kıyasladığımızda bugün 8,7 milyar liralardan konuşuyoruz. Bu yatırımlarımız aynı yönetim kurulumuz ve hissedarlarımız verdi. Bu zamana kadar alınan kararlar oyçokluğu değil oybirliği ile alınıyor. Türkiye’ye değer katma vizyonuyla hareket eden herkesin hissedar olmanın da ötesine geçip bu ülkenin bir değeri olarak anlam yüklediği bir yönetim yapımız var. Burada bir sorun yok, bundan sonra da bir sorun oluşturmayacağını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.