Dolar $
33.06
%0.16 0.05
Euro €
36
%-0.02 -0.01
Sterlin £
42.84
%-0.02 -0
Çeyrek Altın
4291.57
%2.18 90.35
SON DAKİKA
Haber Merkezi | Kültür - Sanat - Magazin Cumartesi 13 Temmuz 2024 13:51

OHANA SERGİSİ ARTEMİSİA SERGİ SALONU'NDA!

Sanata yetenekli otizmli yetişkin bireylerle amacı; mutluluklara vesile olmak olan bir atölyenin çalışmalarına öncülük eden Gülce Hamoğlu, anlamı "aile" olan "Ohana" ismini verdiği sergisiyle 16-21 Temmuz tarihlerinde Artemisia Sergi Salonu'nda geniş kitlelere ulaşmayı bekliyor.

Ohana Sergisi Artemisia Sergi Salonu'nda!

Gülce Hamoğlu, çok sayıda çocuğa dokunarak, onlara başarabildiklerini hissettirmek amacıyla açmayı hedeflediği merkezinde çeşitli el sanatlarının eğitimlerini vereceğini ve bu merkezde otizmli bireylerin  enerjilerini dengelemek amaçlı günlük spor aktivitelerini de yapabileceklerine işaret etti. 



PHOTO-2024-07-13-12-54-52

Hamoğlu, “Aile sıcaklığını hem yaşadığımız hem de ihtiyacı olanlara yaşatabileceğimiz bir oluşumdan bahsetmek istiyorum size… Hawaii dilinde aile anlamına gelen “Ohana” adını vermek istediğim meslek  edindirme amacı olan bir atölye kurma hayalim var. Her şey bu hayalim ile başladı zaten. Hepimizin hayatında adına yara ya da travma dediğimiz çocukluğumuzdan gelen eksik parçalarımız var. Bunları tamamlamaya çalışırken ya da bunları unutmak isterken çoğu insan içindeki iyi tarafları göremez hale geliyor. Bu dünya iyiyle kötünün arasında bir yerde ama günü geldiğinde iyiler kazanan taraf olacak biliyorum! İnancım da hayata bakışım da böyle, hep iyi olan tarafa bakmak ve orayı çoğaltmak, çünkü her şey bulaşır… Hayattaki motivasyonum daima beni mutlu eden hisler oldu, yolumu  hep kalbime dokunan yerlere doğru adım atarak  buldum. Kimsesi olmayan çocukların yetiştirme yurdunda büyüyerek, 18 yaşına gelince, geleceği belirsizce hayatın içine bırakıldığı bir ülkem var. Hayat bir aileye sahip olanlara karşı bile yeterince acımasızken, yapayalnız olan birinin ne kadar ışıksız kalabileceğini hiç düşündünüz mü? Yetiştirme yurtlarından çıkan okumaya yatkın olmayan gençler dışarıya çıktığında savrulmak yerine neden bir el sanatı icra ediyor olmasın ki? Hem kendi içimdeki çocuğu iyileştirmek hem de başka çocukların daha mutlu olabilmesi için nasıl bir imkan yaratabilirim diye düşünürken bazı vesilelerle, bir otizm okulu ile tanıştım… Otizmli oğulları olan iki annenin kurduğu bu okul iyi insanlarla dolu, orada yapmaya başladığım atölye çalışmaları sırasında, genç ve yetişkinliğe adım atmak üzere olan arkadaşlarımın kendinden çok küçüklerle aynı okula gitmek zorunda kaldığını farkettim. İnsanların otizm denince korkunç şeyler geliyor akıllarına; halbuki gittiğim okulda hepsinin birebir yaşam koçu var ve birçoğu aldıkları eğitimle bu süreci öyle güzel yönetiyor ve öyle yetenekliler ki aralarında milli sporcular bile var. O kadar yetenekli insanlar ki; otizmli ve otizmsiz iki kişiye renklerine göre ayırmak üzere taşlar versek; inanın bana, otizmli arkadaş diğerinden hem daha hızlı,  hem daha titiz bir şekilde tamamlar süreci… Bence bu gençlere birçok iş dalında çalışma imkanı verilebilir ve bu  arkadaşlarımız da en azından kendi yaşam koçlarının masraflarını, ailelerine yük olmadan ya da yardım aramak  zorunda kalmadan kendi imkanlarını oluşturabilirler  diye düşünüyorum. Sanata yetenekli otizmli yetişkin arkadaşlarımla yapmaya başladığım atölye çalışmaları sayesinde konuya  olan inancım ve  heyecanım daha da büyüdü… Yaptığım atölyeleri daha  geniş kitlelere ulaştırmak için açmak istediğim merkezde ihtiyacı olan farklı kurumlardan yetişebildiğimiz  kadar çok çocuğa dokunarak, başarabildiklerini hissettirmek istiyorum. Resim, heykel, takı, ahşap boyama, maket gibi el sanatlarının eğitimlerini verebileceğim bu merkezde otizmli arkadaşlarım, enerjilerini dengelemek amaçlı günlük spor aktivitelerini de gerçekleştirebilecekler.. Zamanla gençlerin yatkın olduğu alanlara göre, reçel-konserve gibi mutfak ürünleri hazırlama, tekstil ürünleri paketleme ve diğer mesleklere özgü çeşitli dalları da ekleyebileceğimiz, amacı; mutluluklara vesile olmak olan bir atölye olacak burası! Beni çok hayalperest görebilirsiniz belki de ancak sizinle lisede öğretmenimin anlattığı hiç unutamadığım o hikayeyi paylaşmak isterim, bir çocuk sahile vurmuş binlerce deniz yıldızının başında durmuş diğer bir çocuğun yıldızlarını tek tek alıp suya bıraktığını izliyormuş ve merak edip sormuş: “Hangi birine yetişeceksin, hepsini tek başına kurtaramazsın ki?”.  Elinde deniz yıldızı olan çocuk onu suya bırakarak cevap vermiş: “Bak onu kurtardım!” Özetle benim içime bu şevki veren onlarda gördüğüm mutluluk oldu. Onlar beni çok mutlu etti, ben de onları mutlu etmek istiyorum; durum aslında bu kadar kısayken ben lafı biraz fazla uzatmış olabilirim. İsterim ki herkes için, kalbinde olan en iyi en güzel ne varsa daima onu bulsun.” ifadelerini kullandı. “Bu oluşumun bir yerinde var olmak ister misiniz?” diyerek herkesi bu oluşuma ve farkındalığa davet etti.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR