Pandemi döneminde dijital hayata geçişin hızlanmasıyla teknolojik cihazlar günlük hayatın vazgeçilmez parçaları haline geldi. Bu süreçte hem ebeveynler hem de öğrenciler teknolojiyi daha çok kullanmaya başladı. Dijital ebeveynlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan, “Teknoloji ve medya okuryazarı haline gelen dijital ebeveynler öğrenme platformlarındaki yetkinlik, çağdaşlık ve güvenirlik derecelerini kıyaslayarak adeta çocuklarına dijital bir rehber haline geliyor. Hızlı tüketim çağında yetiştirmeye çalıştıkları çocuklarının zamanı hem en verimli hem de en sağlıklı şekilde yönetebilmelerine de liderlik etmiş oluyor” dedi.

 

Günümüzde Dijital Ebeveynlik

Gün geçtikçe “Dijital Ebeveynlik” tanımı daha çok gündeme geliyor. Dijital etkileşim ve iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte ebeveynlerin sorumluluk alanları da artıyor. Dijital Ebeveynlik, çocukların internet ve teknoloji kullanımları sırasında zararlı alışkanlıklardan uzak durması ve teknolojiyi amacına uygun olarak kullanması sırasında ebeveynlerin rehberlik etmesini kapsıyor. Çocuklarını online öğrenme içerikleri, öğrenme temelli oyunlar, bilimsel yazılar ve araştırmalara yönlendiren ebeveynler son zamanlarda dijital öğrenme platformlarına da daha çok ağırlık veriyor.

 

Motivasyonunuzu Diri Tutun

Uzmanlar, dijital öğrenme platformlarına yeni başlayan ve alışmaya çalışan çocuklar için ebeveynlere çeşitli önerilerde bulunuyor. Bu doğrultuda ilk olarak çocuklara öğrenme konusunda merak ve öz-disiplin aşılamak gerekiyor. Sonrasında ise programa uymak, programı ve öğrencinin gelişimini takip etmek ve motivasyonunu diri tutmak gerektiği vurgulanıyor. Motivasyon ve disiplin konusunda ebeveynlere önerilerde bulunan Klinik Psikolog İlkem İşcan, “Enformasyonun hızla elde edilip geliştirildiği bir dönemde merak duygusunu destekleyecek tekniklerin tercih edildiği Doping Hafıza gibi öğrenme platformları, birincil öncelik olsa da öğrencinin ders çalışmaya ilişkin hazır bulunuşluğu süreci doğrudan etkileyebiliyor. Yeterli motivasyonu olmayan öğrenci kullandığı kaynak ne kadar yeterli olursa olsun etkili bir şekilde faydalanamayabiliyor. Öğrenme motivasyonunun her zaman yeterli düzeyde olması için ebeveynlerin çocuklarını bu bağlamda bilgilendirmeleri ve yine ilgilerini çekecek doğru araçlara yönlendirmeleri birincil öncelik haline geliyor. İlgi ve merak düzeyinin istenen seviyeye gelmesiyle birlikte ders çalışmaya başlayan öğrencilere doğru ve gerçekçi bir hedef belirlemek gerekiyor. Çocukların var olan potansiyelleriyle uyumlu, gerçekçi hedefler belirlemek ders çalışma sürekliliğini doğrudan etkiliyor. Doğru hedef öğrenciye çalışma sürekliliği konusunda olumlu anlamda destek sunuyor. Hedefini belirleyen öğrencinin yapması gereken bir diğer adım sağlıklı bir çalışma programı hazırlamak. Burada ise günümüz teknolojisinin önemli bileşenlerinden yapay zeka devreye giriyor. Öğrencinin günlük yaşamı ve potansiyeliyle uyumlu çalışma programını hazırlama konusunda yapay zeka destekli öğrenme platformları yüksek derecede fayda sağlıyor.” dedi.