NÜFUSUN % 28'İ ÇOCUK
Türkiye'nin çocuk nüfusu, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 920 bin 422 olarak belirlendi. Çocuklar, ülke nüfusunun yüzde 28'ini oluşturdu. Çocuk nüfus oranının 2040 yılında yüzde 23,3'e, 2060'ta yüzde 20,4'e ve 2080'de yüzde 19'a gerileyeceği tahmin edildi
Türkiye'nin çocuk nüfusu, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 920 bin 422 olarak belirlendi. Çocuklar, ülke nüfusunun yüzde 28'ini oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, Türkiye'nin toplam nüfusu geçen yıl sonu itibarıyla 82 milyon 3 bin 882 iken, çocuk nüfusu 22 milyon 920 bin 422 olarak kayıtlara geçti.
Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken, bu oran 1990'da yüzde 41,8'e, geçen yıl ise yüzde 28'e geriledi.
Nüfus projeksiyonlarında, çocuk nüfus oranının 2040 yılında yüzde 23,3'e, 2060'ta yüzde 20,4'e ve 2080'de yüzde 19'a gerileyeceği öngörüldü.
Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerde 2018 yılında çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranı incelendiğinde, AB-28 üye ülkelerinin çocuk nüfuslarının toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18,7 oldu. AB'de en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkelerin yüzde 24,8 ile İrlanda, yüzde 21,9 ile Fransa ve yüzde 21,1 ile Birleşik Krallık olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 16,2 ile İtalya, yüzde 16,4 ile Almanya ve yüzde 16,6 ile Malta oldu.
Türkiye'de geçen yıl en yüksek çocuk nüfus oranına sahip il yüzde 46,3 ile Şanlıurfa, en düşük çocuk nüfusuna sahip il ise yüzde 16,7 ile Tunceli olarak belirlendi.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2018 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, geçen yıl en yüksek çocuk nüfus oranına sahip il yüzde 46,3 ile Şanlıurfa olurken, bu şehri yüzde 43,9 ile Şırnak ve yüzde 42,5 ile Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 16,7 ile Tunceli, yüzde 18,1 ile Edirne ve yüzde 18,7 ile Kırklareli olarak tespit edildi.
Yeni doğan bebeklere konulan en popüler erkek isimleri geçen yıl Yusuf, Eymen ve Ömer Asaf, en popüler kız isimleri Zeynep, Elif ve Defne oldu. Ayrıca, 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet, kızlarda Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.
Bir ülkede 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki her 100 kişinin bakmakla yükümlü olduğu 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanan "yaş bağımlılık oranı", ADNKS sonuçlarına göre geçen yıl yüzde 47,4 oldu.
Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişinin, bakmakla yükümlü olduğu 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden "çocuk bağımlılık oranı" ise yüzde 34,5 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarında çocuk bağımlılık oranının 2023'te yüzde 33,5, 2050'de yüzde 28,7 ve 2080'de yüzde 26,7'ye gerileyeceği öngörüldü.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre de 2002'de yüzde 21 olan sezaryen doğum oranı 2014'te yüzde 51, 2015, 2016 ve 2017'de ise yüzde 53 olarak kayıtlara geçti. 2017'de sezaryen doğumlar yüzde 64 ile en yüksek oranda Akdeniz, yüzde 34 ile en düşük oranda Kuzeydoğu Anadolu'da gerçekleşti.
İlkokulda net okullaşma oranı yüzde 91,5 oldu
Milli eğitim istatistiklerine göre ilkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2017-2018 öğretim yılında yüzde 91,5 oldu. Net okullaşma oranı cinsiyet bazında karşılaştırıldığında, cinsiyetler arasında önemli bir farklılığın olmadığı görüldü.
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre ise eğitim hizmetleriyle ilgili en fazla sorun masraflarda yaşandı. Devlet okullarında eğitim masraflarında sorun görenlerin oranı yüzde 44,2 iken, özel okullarda bu oran yüzde 60,4 oldu.
Eğitim hizmetleriyle ilgili geçen yıl en az sorunun okulların ısınma, temizlik gibi koşullarında yaşandığı görüldü. Bu oran, devlet okullarında yüzde 8,8, özel okullarda yüzde 1,3 oldu.
Kız çocuklarının evlilik durumları
Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarının resmi evlenmelerinin, toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2014'te yüzde 5,8 iken, geçen yıl yüzde 3,8'e düştü.
İl bazında incelendiğinde ise 2018'de Ağrı yüzde 14,8 ile kız çocuk evlenmelerinde en üst sırada yer aldı. Bu ili, yüzde 14,1 ile Muş ve yüzde 12,5 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu 3 il ise yüzde 0,7 ile Bolu, yüzde 0,9 ile Trabzon ve Artvin oldu.
Çocuklarda iş gücüne katılma
Hane halkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, 2017'de 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 20,3 iken, bu oran 2018'de yüzde 21,1 olarak gerçekleşti. İş gücüne katılma oranlarına cinsiyet bazında bakıldığında, 2017'de iş gücüne katılma oranı erkek çocuklarında yüzde 28,5 iken, aynı oran kız çocuklarında yüzde 11,8 olarak belirlendi. Bu oran geçen yıl erkek çocuklarında yüzde 30, kız çocuklarında yüzde 11,8 oldu.
Türkiye sağlık araştırması 2016 sonuçlarına göre, 7-14 yaş grubundaki çocukların son 6 ay içinde geçirdiği hastalık türleri incelendiğinde, ağız ve diş sağlığı sorunları ilk sırada yer aldı. Çocuklarının son 6 ay içinde ağız ve diş sağlığı sorunları yaşadığını söyleyenlerin oranı yüzde 23,4 oldu. Bunu yüzde 13,6 ile gözle ilgili sorunlar, yüzde 7,9 ile enfeksiyöz hastalıklar, yüzde 5,8 ile cilt hastalıkları izledi.
Çocuk ölümleri
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2017'de 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümleri, dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleşti. Bundan dolayı hayatını kaybeden 1-17 yaş grubundaki çocukların ölüm sayısı 2016'da 2 bin 270 iken, 2017'de bin 846'ya düştü. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları ise 1-17 yaş grubundaki çocuklarda ikinci en yüksek ölüm nedeni oldu. Bu yaş grubunda 2016'da bin 85 çocuk, 2017'de ise 992 çocuk sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Kara yolu trafik kaza istatistiklerine göre, 2017'de meydana gelen trafik kazalarının yüzde 15,2'si ölüm ya da yaralanmayla sonuçlandı. Kazalarda 7 bin 427 kişi yaşamını yitirirken, bunlardan 787'sini çocuklar oluşturdu. Hayatını kaybeden çocukların yaş grubu dağılımına bakıldığında, yüzde 42,1'nin 0-9, yüzde 22,2'sinin 10-14 ve yüzde 35,7'sinin 15-17 yaş grubunda olduğu belirlendi.