SON DAKİKA
Parfümeri ve kuyumculuk Pazar 12 Ocak 2025 15:43

MÜCEVHER SEKTÖRÜ İÇİN 2025'E GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu sene 5. kez düzenlenen Jewellery Antalya Alım Heyeti başarıyla tamamlandı. Dünyada ilk ve tek Türkiye tarafından düzenlenen etkinliğe katılan 500'ü aşkın uluslararası firmadan 1000'in üzerinde yabancı alıcı Türk Mücevher firmaları ile bir araya geldi. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Güner, her biri özenle seçilerek davet edilen yabancı alıcıların ağırlandığı böylesine kapsamlı bir alım heyeti etkinliğinin sadece mücevher sektöründe yapıldığını vurguladı.

Mücevher Sektörü için 2025'e Güzel Bir Başlangıç

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu sene 5. kez düzenlenen Jewellery Antalya Alım Heyeti etkinliği Antalya’da Rixos Sungate Otel’de gerçekleştirildi. Dünyada ilk ve tek Türkiye tarafından düzenlenen etkinliğe Güney Amerika, Orta Doğu, Balkanlar, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa ülkelerinden 512 firmadan 1000’in üzerinde satın almacı katıldı. Alım Heyetinin 1 milyon doların üzerindeki maliyeti etkinliğe katılan firmalar tarafından karşılandı. Etkinliğe katılan satın almacıların her biri özenle seçilip incelenerek davet edildi.

Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Güner, dünyada eşi benzeri olmayan böyle bir etkinliğin Türkiye tarafından gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Mücevher İhracatçıları Birliği olarak tüm yönetimler dünya çapındaki büyük satın alımcıların fuarlara ve böyle satın alım etkinliklerine katılmaları için gerçekten çok etkili ve yaratıcı çalışmalar yaptılar. Bunların üzerine koyarak devam etmek istiyoruz. Her sene daha iyisini yapmayı hedefliyoruz. Ekonomi yönetiminden beklentimiz de üretici ve ihracatçıların dünya standartlarında ham madde tedarik etmesidir. Türkiye hem büyük bir pazardır, iç pazar talebi yine Türk firmaları tarafından karşılanıyor. Aynı zamanda dünyanın en güçlü mücevher endüstrisi olarak dünyaya da ihracat yapıyoruz.”

Son dönemde uygulanan altın kotası nedeniyle Türkiye’deki hammadde fiyatları ile dünya fiyatları arasında ciddi farklar oluştuğuna dikkat çeken Güner, “Rakibimizin 80 bin dolara aldığı bir kilogram altını biz 84-85 bin dolar gibi fiyatlarla alıyoruz” diyerek, bunun üretimi ve ihracatı olumsuz etkilediğini ifade etti.

Jewellery Antalya Alım Heyeti etkinliğinin tamamen ihracatçı firmaların olanaklarıyla gerçekleştirildiğini belirten Güner, yılın iyi bir başlangıçla açıldığını belirtti. Altın kotası kaldırıldığında pek çok sözleşmenin ihracata dönüşeceğini ifade etti. Güner, sözlerine şu şekilde devam etti: 

“Dünyanın en büyük mücevher üretim merkezi olan Kuyumcukent’te atölyelerin yarısı şu anda kapalı… Özellikle başta Dubai olmak üzere ülkemize gelerek yatırım yapan firmalar yeniden Dubai’ye döndüler. Yanı sıra Mısır, Özbekistan gibi ülkelere gidenler var. 

Oysa Kuyumcukent’in yanı sıra 3 yeni üretim üssünü daha sisteme kazandırarak 100 binin üzerinde yeni istihdam yaratmak isterken şu anda 250 bin istihdamın yarısına yakınını kaybetme noktasına geldik. Bunlar nitelikli ustalar. 2 bin doların üzerinde maaş alan ve mücevher sektörü dışında başka bir sektörde çalışamayacak ustalarımız kaybediyoruz. Kimi de şirketlerle beraber başka ülkelere gidiyor ve onlara iş öğretiyor. Yani kendi rakiplerimizi yaratıyoruz.”

İtalya'nın mücevher ihracatının yüzde 70'inin Türkiye'ye yapıldığını belirten Güner, 700 milyon dolar olan bitmiş takı ithalatının bu yıl 5 milyar doları aştığını aktararak, "Ham madde fiyatlarındaki kilogram başına 3-4 bin dolarlık fark nedeniyle, Türkiye'de üretim yapmak, İtalya'da üretilen ürünü almaktan daha pahalı hale geldi." dedi.

MASAK uygulamaları zorluyor…

Türkiye’nin gri listeden çıkması noktasında hükümetin verdiği mücadeleye destek verdiklerinin altını çizen Güner, “Hiç bu dönemki kadar zorlandığımı anımsamıyorum. Bir yandan altın kotası bir yandan da MASAK’ın istekleri bizim için iş yapmayı zorlaştırıyor. Müşteriden kimlik istiyoruz, adam şirket mi kuracaksın diyor. Oysa biz resmi ihracat yapıyoruz. Alan belli, Eximbank var. Kaçak bir şey olması olanaksız. AB ülkeleri vize vermek için dünya kadar evrak istiyor. MASAK da bizden ihracat yapacağımız müşterilerden sürüyle evrak istiyor. Biz aylarca uğraşıp müşterileri buluyoruz, bu tarz evrak talepleriyle kaybediyoruz. Yurt dışında belgeleri hazırlayıp konsolosluklardan apostil yapmasını istiyor. Müşteri bunu yapmak istemiyor, Konsolosluklar gelen müşterilere bundan haberimiz yok diyor. Yani her taraftan Türkiye’de mücevher üretmememiz için her şey yapılıyor. Öte yandan biri 742 tane şirket kuruyor. Mali müşaviri, gümrükçüsü, adresi aynı. Her biri üzerinden 20’şer bir dolar ihracat yapılmış göstererek İhracatçılar Birliğine üye yapıyorlar. Bizim zaten aktif üyemiz 700-800… MASAK gidip bunları araştırmıyor“diyerek, hükümetin ve ekonomi yönetiminin kara parayla mücadelede daha etkili yöntemlerle yasal ve kayıtlı çalışan iş insanlarına yardımcı olmasını istedi.