MİNERAL GÜBREYE DÖNÜŞEN MADENLER TOPRAĞI BESLİYOR
Madenlerden üretilen mineral gübre, toprağın güçlenmesi için gerekli maddeleri sağlarken, bu gübrenin üretimi esnasında ortaya çıkan karbon salımının ortadan kaldırılması için Avrupa Birliği'nin (AB) talep ettiği düzenlemelerin devreye alınması gerekiyor.
Hayvansal gübreler kadar sık olmasa da tarımda kullanılan mineral gübreler, fosfat kayalarından elde edilen doğal minerallerin, potasyum, amonyak ve azot ile zenginleştirilip granül haline getirilmesiyle elde ediliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, mineral gübrelerin temel işlevinin toprağı beslemek olduğunu, toprak beslendikçe çıkan ürünün topraktaki mineralleri içine alıp tükettiğini söyledi.
Çetinkaya, "Sizin sürekli toprağı beslemeniz, ağırlıklı potasyum ve fosfor kullanarak toprağınızı muhakkak ve muhakkak sürekli yenilemeniz gerekiyor. Bu anlamda da mineral gübrelere ihtiyaç duyuluyor." dedi.
Büyük tarım alanlarında organik gübre miktarının yetersiz kaldığı durumlarda toprağın ihtiyacı olan besin maddesinin mineral gübreler aracılığıyla sağlandığını belirten Çetinkaya, ürün yetiştirirken toprak analizlerinin yaptırılarak doğru gübrenin doğru miktarda uygulanmasının hem verim elde etme hem de kaynakların doğru kullanımı açısından önemli olduğunu kaydetti.
Fosfat dışında magnezyum, mangan, çinko ve bor gibi madenlerin de gübre üretiminde kullanıldığını söyleyen Çetinkaya, kömürün bir üst tabakası olarak nitelendirilen leonardidin de tarım sektöründe gübre olarak kullanıldığını bildirdi.
Çetinkaya, mineral gübrenin üretim sürecinin çevreye etkileriyle ilgili şunları söyledi:
"Üretim sürecinde doğada zaten zengin biçimde bulunan fosfat kayasının oradan ayrıştırılarak sisteme dahil edilmesinden bahsediyoruz. Arta kalan diğer toprak ise zaten tekrar doğaya bırakılıyor ve orada tarım yapılmaya devam edilebiliyor. Burada Avrupa Birliği açısından tek önemli nokta; doğal gaz yakılırken ortaya çıkan karbon salımı. Bununla ilgili de bu karbon yakalama teknolojilerinden ya da yaktığımız doğal gazın yeşil amonyak üretimlerinden bahsediyorlar. Bu süreçlerin devreye alınması lazım. Yani buradaki tek endişe karbon salımı. Onun dışında bizim kendi topraklarımıza zararı değil aksine faydası var."