Bu inceleme sırasında Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Milli savunma sanayimizin en büyük projelerinden biri olan milli muharip uçak KAAN, yeni prototipleriyle gökyüzüne kanat açmaya hazırlanıyor. TUSAŞ tesislerimizde, 2 binin üzerinde yerli ve milli parçanın montajı tüm hızıyla devam ediyor,” dedi.

Görgün, KAAN’ın, Türkiye’nin savunma alanındaki bağımsızlık hedeflerinin somut bir örneği olduğunu vurguladı. Ayrıca, milli muharip uçağın, sadece bir uçak projesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin mühendislik gücünün ve kararlılığının simgesi olduğunu belirtti. Görgün, "Bir zamanlar KAAN'ın ilk prototip görselleri üzerinden alay edenler, bugün bu büyük başarı karşısında sessizliğe büründü. KAAN, milletimizin kararlılığı, mühendislerimizin emeği ve tam bağımsız Türkiye hedefimizin gökyüzündeki sembolüdür," diyerek Türkiye'nin savunma sanayiindeki ilerlemeyi ve bu projedeki kararlılığı övdü.

Proje, TUSAŞ tesislerinde devam eden üretim aşamaları ile ilerliyor ve çok sayıda yerli üretim parça bu süreçte montajlanıyor. Görgün, 2025 yılının sonunda ilk uçuşun yapılmasının planlandığını ve bu uçuşun Türk savunma sanayisinin bir dönüm noktası olacağını belirtti. Türkiye’nin savunma sanayisinde her prototipte yeni başarılar yazılmaya devam ediliyor ve bu ürünlerin seri üretime geçmesiyle birlikte, Türkiye’nin hava gücünün daha da güçlenmesi hedefleniyor.

KAAN, Türk Hava Kuvvetleri’ne kazandırılacak ve Türk ordusunun gücüne güç katacak. Milli Muharip Uçak KAAN, Türk mühendisliğinin ve teknolojisinin geldiği noktayı göstermesi açısından da büyük bir anlam taşıyor. Savunma sanayiindeki bu gelişmeler, Türkiye'nin dünya genelindeki konumunu güçlendirecek ve savunma teknolojilerindeki bağımsızlık hedefine büyük katkı sağlayacak.

Görgün, ayrıca Türkiye'nin savunma sanayiindeki yerli ve milli üretimle, dışa bağımlılığın azaltılmasının önemine dikkat çekti. KAAN projesi, hem içeriği hem de yurtdışındaki başarısı ile Türk savunma sanayisinin geleceğini şekillendirecek en önemli projelerden biri olarak tarihe geçiyor.

KAAN'ın 2. prototipinin ilk uçuşu, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli bir teknoloji ve savunma adımı olacak. Projenin tüm aşamaları, Türkiye'nin teknolojik ve mühendislik gücünü yansıtacak şekilde ilerliyor ve önümüzdeki yıllarda Türk savunma sanayisinin uluslararası arenada daha da güçlü bir oyuncu olmasına katkı sağlayacak. Bu süreç, Türkiye'nin kendi savunma ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, global pazarlarda da daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak.