MICE SEKTÖRÜ YAZ SEZONUNU BEKLİYOR
Türkiye'nin toplam turizm gelirinin yüzde 30'luk payının kongre, toplantı, etkinlik, destinasyon düğünleri, fuarlar, spor ve festival organizasyonlardan geldiğini belirten Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) Başkanı Hüseyin Kurt, "Afetle birlikte etkinlik ve organizasyonlarda yüzde 30 iptal ve yüzde 70 nisan ve mayıs ayına ertelemeler aldık. Ancak geçen yılki gibi yoğun bir yaz dönemi ve çok yoğun bir son çeyrek görebiliriz" dedi

Çağlar ÇAĞATAY
Türkiye turizminin en önemli unsurlarından birini oluşturan MICE (meetings, incentives, conferences and exhibitions toplantı, teşvik, kongre ve sergi) sektörü, yılda yaklaşık 80 bin civarında etkinlik ve organizasyona ev sahipliği yapıyor. MICE sektörü, 200 binin üzerinde direkt ve 400 binin üzerinde dolaylı çalışana istihdam sağlayarak 50 civarında sektör paydaşıyla şehir ve yerel ekonomilere katkı sunuyor. Aynı zamanda hizmet verdiği misafir profiliyle de tanıtıma destek verirken deniz, kum ve güneş misafirine göre 3 – 4 katı fazla geliri de ülkemize bırakılmasını sağlıyor. Türkiye’nin toplam turizm gelirinin yüzde 20 – 30’luk payının kongre, toplantı, etkinlik, destinasyon düğünleri, fuarlar, spor organizasyonları, festival vb. organizasyonlardan geldiğini belirten Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği (I-MICE) Başkanı Hüseyin Kurt, “Mili gururumuz Türk Hava Yolları’nın dünyanın 300 noktasına uçuyor olması, dünyanın yarısına neredeyse 4 – 5 saat uçuş mesafesinde olmamız, otellerimiz, insan kaynağımız, misafirperverliğimiz, sektörümüzün yüksek kapasitesi, coğrafi konumumuz ve başta 3 imparatorluğa başkentlik yapmış güzide şehrimiz İstanbul ile her daim potansiyeli yüksek bir destinasyon olarak varlığımızı sürdüreceğiz” dedi.
Ertelemeler yüzde 70’e vardı
Kovid 19 pandemisi nedeniyle 15 – 16 ay boyunca çok zorlu ve yıpratıcı bir dönem geçirdiklerini söyleyen Kurt, “Fatura kesemediğimiz, kasamıza 1 TL, 1 Euro veya 1 Dolar girmedi. 2021 Haziran ayı itibariyle başlayan hareketlik her ne kadar 2021 Aralık ve 2022 Ocak ayında görülen omicron varyantı sebebiyle kısıtlı da olsa iptal ve ertelemelere sahne olduysa da genel olarak 2022 yılı yaralarımızı sardığımız, ayağa kalktığımız ve neredeyse 2019 yılını yakaladığımız hareketli bir yıl oldu. Her ne kadar 2023 yılına oldukça hızlı giriş yapsak da 11 şehrimizi ve 14 milyon insanımızı etkileyen ve hepimizi derinden sarsan büyük afet, etkinlik ve organizasyonların ertelenmesine sebep oldu. Aynı zamanda depremden etkilenen şehirler ağırlıklı olarak kültür turizmine, bölgesel toplantı, etkinlik, organizasyon ve özellikle şirketlerin satış ve pazarlama kadrolarında çalışan arkadaşlarımızın şehirlerarası seyahatlerde bölge konaklamalarına ev sahipliği yapan illerdi. Kayıp maalesef çok yüksek oldu. Hepimizi derinden sarsan bu afetle birlikte etkinlik ve organizasyonlar tarafında da yüzde 25-30 arası iptal ve yüzde 60-70 civarında Nisan , Mayıs ve sonraki aylara ertelemeler aldık” diye konuştu.
Yoğun bir yaz dönemi bekliyoruz
Kurt, “Önümüzde Ramazan ayı, Ramazan Bayramı ve 14 Mayıs’ta seçim var. Bu dönemin biraz durgun geçmesini öngörüyoruz. Ancak geçen yılki gibi yoğun bir yaz dönemi veya çok yoğun yılın son çeyreği görebiliriz. Aynı zamanda 11 şehrimizde olan büyük afet, İstanbul depremi gerçeğini hepimizin önüne getirdi. Deprem gerçeği, şu anda güzide şehrimiz İstanbul’da rezervasyonlar ve talep açısından yoğun olarak etkilenmektedir. Buradaki iletişim yöntemimizi dikkatle yönetmeliyiz çünkü bu olası talepleri yoğun bir şekilde negatif etkilemektedir. Arka planda yerel yönetim, hükümet ve STK’lar her gün depremi konuşmasının önüne geçilmeli” ifadesini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 programında turizm gelir hedefi 50 milyar dolar ve 60 milyon turist olarak yer aldığına dikkat çeken Kurt, “Bizler sektör temsilcileri olarak gayet rahat ulaşılabilir bir hedef olarak görüyoruz. Zira, katıldığımız yurt dışı fuar temaslarımız, gözlemlerimiz ve taleplerimizde de bunu görüyoruz. MICE sektörü olası tüm krizlerde ilk etkilenen ve neredeyse en son toparlanan sektör. Sektörün ve hizmet verdiğimiz firma, kurum ve kuruluşların önlerini görüyor ve gelecek adına planlama yapabiliyor olmaları gerekiyor. Bu bağlamda başta bakanlığımız ve biz STK’lara çok fazla rol düşüyor” diye konuştu.
Organizasyonlarda devlet güvencesi sağlanmalı
MICE sektörünün yerel yönetimler ve hükümet nezdinde kendini anlatması için var güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Kurt, yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı: “Diğer tarafta ne yazık ki kurların yönünün nereye gideceği belli olmayan bir dönemi yaşıyoruz. Bu durum bizi bütçeleme yaparken ve gelecek adına yoruyor ve zorluyor. Aynı zamanda enflasyonist etki, asgari ücretin geldiği nokta çalışanın ve işverenin mutlu olmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Üzülerek belirtmek gerekirse mavi yaka ve beyaz yakanın iç içe geçtiği bir dönemi yaşıyoruz. Burada devletimizin çalışanlar adına hak ve hukuku gözetirken işverenler adına da destek politikaları geliştirmesi sektörümüzün nitelikli insan kaynağını koruması açısında elzem derede önem taşımaktadır. Rusya – Ukrayna savaşı, bölge ülkelere sıçrama olasılığı, enerji ve gıda krizi ve bunların maliyet ve girdilere olan etkisi, deprem bölgelerinin tarım, sanayi, turizm sektörüne etkisi ve konaklama vergisi önümüzdeki dönem takip edeceğimiz durumlar olarak masa ve ajandamızda duruyor. Ekonomik ve endüstriyel büyüklüğü, istihdama olan katkısını ilgililer ile paylaşmalıyız. Özellikle insan kaynağı yönünde ivedi destekleyici tedbirler alırken işverenleri de ayakta tutacak birtakım teşvikler ve paketler hayata getirilmeli, var olanlar güçlendirilmeli. Kurumlar ile STK’lar ortak çalışmalı. Sektörümüzün sahada hizmet verdiği misafirlerle olan iş yapış şekline muhakkak yapısal ve yasal regülasyonlar getirilmeli. Sektörümüz adına sigorta mevzuatı çıkarılmalı. Özellikle uluslararası kongre, etkinlik, fuar, festival, spor müsabakaları vb. organizasyonlarda devlet güvencesi sağlanmalı. Sektör öngörülebilir politikalar ile desteklenmeli. Pandemi sonrası dünyada pazarlama alanında daha agresif olunmalı.”