"MESLEKİ EĞİTİMİ İLAVE KATKILARLA DESTEKLEMELİYİZ"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, mesleki eğitimin hak ettiği yere tam olarak ulaşabilmesi için çalışmaları bir ileri seviyeye taşımak ve ilave katkılarla desteklemek gerektiğini söyledi.
İSO Meclisinin küresel salgın başladıktan sonra ilk kez yüz yüze düzenlenen aylık toplantısı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımı ve "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle gerçekleştirildi.
Programın açılışına konuşan Erdal Bahçıvan, 21. yüzyılın birçok alanda olduğu gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinde de devrim niteliğinde ilerlemelerin yaşandığı bir süreç olduğunu kaydederek, teknolojinin eğitimde yoğun bir şekilde kullanılmasının gerekli olduğunun açıkça görüldüğünü anlattı.
Bu süreçte yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri analitiği ve bulut teknoloji gibi kavramların önem kazandığını dile getiren Bahçıvan, sanayinin, eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalıştığını, rekabetten, bilim ve teknolojiden haberi olmayan bir eğitim sisteminin, sanayiye yardım etmesinin imkansız olduğunu söyledi.
Bahçıvan, "Gençlerimizi, meslekleri ile gurur duyacakları şekilde eğitmeliyiz. Yeni çağın yeni mesleklerini etkili bir şekilde icra edebilecek nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanmalıyız. Bu noktada şu sorunun sorulması gerekiyor: 'Çok yakın bir gelecekte daha da hayati öneme sahip olacak nitelikli insan ihtiyacı karşısında ne yapabiliriz?' Yapmamız gereken ilk şey, nitelikli eğitime bugünden başlayarak gereken önemi vermektir." diye konuştu.
35 okulla başlayan Mesleki Eğitim İşbirliği Projesi 66 okula ulaştı
Erdal Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile imzaladıkları "Mesleki Eğitim İşbirliği Protokolü"nü mesleki eğitim ile üretim hayatı arasında sağlam bir köprü olarak gördüklerini belirterek, bu uygulamanın mesleki eğitimin niteliğini artırdığını, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetişmesini sağladığını bildirdi.
Yaklaşık 3 yıldır meslek lisesi öğrencilerine işletmelerde, gerçek üretim ortamlarında beceri eğitimi ve staj imkanları sağladıklarını kaydeden Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da 35 okulla başladığımız Mesleki Eğitim İşbirliği Projemizde, daha sonra eklenen güzel sanatlar liseleri, kaynakçılık mükemmeliyet merkezleri ve özel eğitim meslek okullarıyla birlikte bugün 66 okulluk büyük bir operasyonel ölçeğe ulaştık. Öte yandan, bu okullarımızı çeşitli sektörlerdeki 130'u aşkın meclis ve meslek komitesi üyemizle birlikte geliştiriyoruz. Proje kapsamında öğrencilerin ilgisini çeken dijital dönüşüm ve yeni teknoloji trendleri gibi konularda eğitim atölyeleri düzeliyoruz. Bunların yanı sıra, okulların döner sermayelerini güçlendirecek ve onları birer Ar-Ge ve üretim merkezi gibi konumlayacak iş birlikleri oluşturuyoruz."
"İSO Mesleki Eğitim İşbirliği Projemiz artık bir marka oldu"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, projede gelinen noktaya ilişkin bilgiler vererek, "İSO Mesleki Eğitim İşbirliği Projemiz artık bir marka oldu. Bünyesinde oluşan yeni projelerle şemsiye bir kavram haline dönüştü. Ne mutlu bizlere. Üç yıl önce başladığımız mesleki eğitim yolculuğumuz, hayallerimizi hep yüksek tutarak ve adım adım gerçekleştirerek dev bir kartopuna dönüştü ve büyümeye devam ediyor." diye konuştu.
Ülkenin ve çocukların geleceğinin mesleki eğitimi güçlendirmekten geçtiğini vurgulayan Bahçıvan, şu ifadeleri kullandı:
"Bunun için çalışmaya, hayal etmeye hep birlikte devam edeceğiz. Bu şemsiye altında oluşan yeni projelerimizin birincisi; Türkiye'de bir ilk olacak olan 'Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Merkezi'. İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle fizibilite çalışmasını tamamladığımız projeyle; mesleki ve teknik eğitimin sosyal statüsünü güçlendirmeyi, niteliğini artırmayı, eğitim-sektör ilişkisini güçlendirerek bölgenin beşeri ve kurumsal kapasitesini geliştirmeyi amaçlıyoruz. İSO MEİP kapsamındaki bir diğer proje de Kaynakçılık Mükemmeliyet Merkezleridir. MEB tarafından belirlenen 5 okulumuz, kaynakçılık alanında aranan elemanlar yetiştirecek birer mükemmeliyet merkezine dönüştü."
Mesleki eğitime talebi artıracak teşvikler
Erdal Bahçıvan, mesleki eğitimin hak ettiği yere tam olarak ulaşabilmesi için çalışmaları bir ileri seviyeye taşımak ve ilave katkılarla desteklemek gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu amaçla, toplumu, aileleri ve öğrencileri mesleki eğitime daha da yakınlaştırmak, mesleki eğitime olan talebi artırmak için hem aileler hem de öğrenciler maddi olarak teşvik edilmeli. Bu kapsamda, çocuklarını mesleki eğitime gönderen ailelerin eğitim süresince sosyal yardım yaklaşımıyla maddi olarak desteklenmesi, meslek lisesindeki öğrencinin ilk yılından itibaren sosyal güvencesinin başlatılması ve devlet tarafından ödenmesi, okuduğu süre boyunca burs sağlanması, mezun olduktan sonra kendi alanında çalışmak şartıyla belli bir süre ücretine vergi muafiyeti tanınması ve erkek öğrenciler için askerlik avantajı getirilmesi mesleki eğitime talebi daha da artırmak için önemli teşvikler olacaktır."