Türkiye'nin 7 şehrindeki hastaneleri ve uluslararası standartlardaki sağlık hizmetleriyle her yıl milyonlarca kişiye sağlık hizmeti veren Medicana, geçen yıl İstanbul'da hizmete giren Medicana Ataköy Hastanesi'nin ardından Medicana Zincirlikuyu Hastanesi'ni hizmete açtı.

Medicana, yurt dışında da açtığı hastanelerle sektöre yeni sağlık kuruluşları kazandırmayı sürdürüyor. Grup, yurt dışı büyüme planları çerçevesinde Bosna Hersek ve İngiltere'de yeni yatırımlar yaparken Medicana Ataköy, Medicana Zincirlikuyu ve Medicana Saraybosna Hastaneleri için 400 milyon dolarlık bir yatırıma imza attı.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Özkaya, insanların sağlık hizmetini almak için son derece rahat ulaşabilecekleri önemli bir konumda olan ve modern tıbbi altyapıyla kurulan Medicana Zincirlikuyu Hastanesi'nin grubun 17'inci hastanesi olduğunu söyledi.

Özkaya, Medicana Türkiye'nin sağlık grubu olarak en büyük 500 şirketi arasında 163'üncü sırada olduğuna dikkati çekerek, "Bu yurt dışındaki yabancı yatırımcıların da çok ilgisini çekiyor. Bir sağlık grubu Türkiye'de birçok sanayi kuruluşunu sollayarak Türkiye'nin en büyük şirketleri arasına giriyor. Dolayısıyla yurt dışından da bizimle ortaklık yapmak istiyorlar. Biz yerli ve milli bir kuruluşuz. Yani yabancı bir ortağımız yok. Dolayısıyla bizde kazanılan paralar yurt dışına transfer olmuyor yine yurt içindeki yatırımlara Fenerbahçe Üniversitesi'ne Amway sağlık okullarına gidiyor. Dolayısıyla bizim için bu yön çok önemli. Ama yurt dışında o ülkelerin ortaklarını arıyoruz." diye konuştu.

- "Artık sektör olarak yurt dışına bakacağız"

İki ay sonra Bosna Sarayova'da hastanelerinini açılacağı bilgisini paylaşan Özkaya, bunun Sarayova'nın tek özel hastanesi olduğunu ve bir Türk yatırımı olduğunun altını çizdi.

Özkaya, Balkan coğrafyasında bir Türk yatırımının, üstelik sağlık yatırımının olmasının insanlara güven ve gurur verdiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Şimdiye kadar o bölgedeki biraz da etnik yapıların etkisiyle kendilerini sağlık konusunda çok güvensiz hissetmişler. Ama şimdi orada artık bir Türk hastanesi, Türk doktorları ve modern hizmet veren, aynı zamanda Bosna'da istihdama da faydalı olabilecek bir yatırım var. İngiltere'de ve Essex, Winchester hizmet veriyoruz, Londra'da ise bir binamız hazır, önümüzdeki dönemlerde bu binamızı hastaneye çevireceğiz. Yine Türk diasporasının yoğun olduğu Almanya'da Berlin, Köln, Düsseldorf'da hatta belki dördüncü bir şehri daha alıp Hamburg'da sağlık hizmetlerine gireceğiz, artık son aşamadayız.

Türk diasporasının güçlü olduğu her yerde Türkiye'den bir sağlık kurumu olarak orada sağlık yatırımı yapacağız. Bu hem Türkiye'nin oradaki prestijini hem sağlık sektöründeki güvenirliğini hem de oradan Türkiye'ye gelebilecek yabancı sağlık hizmeti alabilecek insanlar açısından da Türkiye'ye bir döviz akışını beraberinde getirecek. Almanya'da Romanya'da Macaristan'da bugün Avrupa Birliği'ne üye olan ülkelerde Türk menşeili hastanelerin bulunduğunu düşünün, bu açıkçası Türkiye için çok özlenilen bir durum."

Türkiye'de de yatırımların devam edeceğine işaret eden Özkaya, Türkiye'deki yatırımlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Antalya'da da Adana iki yerde de yine Türkiye'nin en büyük özel hastanelerinden birini açacağız. Sivas'ın tek özel hastanesiyiz. Orada da istihdam sağlıyoruz. Konya'nın en büyük özel hastanelerinden biriyiz. Samsun'da, Ankara'da, İzmir'de, Bursa'da varız. Şimdi İstanbul'daki yatırımlarımız da devam ediyor. O yüzden bunu Türkiye'de artık sağlık hizmetini, devletin üniversitelerde ve devlet hastanelerinde ve şehir hastanelerinde özel sektörün de dünyayla rekabetçi olan sağlık yatırımlarıyla artık Türkiye'de bir sağlık sorunu kalmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Artık biz sektör olarak yurt dışına bakacağız."

Göz hastalıklarının tedavisinde uluslararası rekabetin çok ötesinde olduklarını belirten Özkaya, Almanya, İngiltere ve Hollanda'dan göz bölümü için çok ciddi talepler olduğunu kaydetti.

Özkaya, "Avrupa'nın birçok şehrinden gelip Türkiye'de göz ameliyatlarını yaptırmak isteyenler var. Biz şu anda bu bölümde sadece bir katta özellikle yabancı hastalara yönelik göz hizmeti veriyoruz. Tümör ameliyatları çok önemli. Avrupa'da çok uzun aylar bekliyorlar. Hem bu ameliyatları beklerken ne yazık ki hayatını kaybedenler oluyor. Avrupa'da böyle bir bekleme süresi var, ama Türkiye'de yok. Dolayısıyla bu hizmeti üstelik ekonomik şartlarda Türkiye sıra beklemeden alabilmek hem Türkiye'ye döviz kazandırıyor hem o insanların hayat ve yaşam kalitelerine pozitif etki ediyor." şeklinde konuştu.

- "Biz her yerde rekabete varız"

"Türkiye'de en büyük sağlık gruplarından biriyiz, biz her yerde rekabete varız." diyen Özkaya, bulundukları şehirlerde hastalara sadece özel sigorta değil, SGK'larını da kullanarak hizmet alma imkanı tanıdıklarını hatırlattı.

Özkaya, Ticaret Bakanlığı tarafından Turquality programı içerisinde en yüksek puanı alarak bu teşvik programına kaydedilmiş sağlık kuruluşlarından biri olduklarına atıfta bulunarak konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ticaret Bakanlığı Türkiye'ye döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan şirketlere destek oluyor. Dolayısıyla biz de bununla ilgili Türkiye'ye sağlık turizmi anlamında hasta getirebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Peki hasta nasıl gelecek? Bir hasta sizin hekim kalitenize ve hekimlerle ilgili sunduğunuz hizmetlere güvenmek ister. Bununla ilgili de hekimlerin bütün referansları, uluslararası yaptıkları yayınlar, bunları hep biz kendi internet sayfalarımızda duyuruyoruz. Binanın her yeri akıllı bina, cihazlar son model. Burada binanın içinde sadece üç tane robotik cerrahi aleti var. Cerrahi ameliyatlar için. Fizik tedavide dahi robotik bir uygulama yaparak felçli hastalara sağlık hizmeti veriyoruz."