MAKİNE ZİRVESİ
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal: "Mevcut durumda öncelikli alanlar toplam destek tutarının yüzde 10'u oranında desteklenirken, bu oranı 2019 yılında yüzde 30'a, 2023 yılına kadar da yüzde 75'e çıkarmayı hedefliyoruz. 2019-2020 Çağrı Planı'nı hazırladık. Ülkemiz için kritik stratejik olan teknolojilerin ve yüksek katma değerli ürünlerin yerli olarak geliştirilmesini destekliyoruz. Değer zincirinin her aşamasında kuvvetli üniversite-sanayi iş birliklerini önemsiyoruz. Makine sektörü özelinde Ar-Ge yoğunluğu ve toplam Ar-Ge harcaması açısından karşılaştırmalı üstünlük sağlayan ülkeler, dünya ihracatında da rekabet gücü daha yüksek ülkelerdir"
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Mevcut durumda öncelikli alanlar toplam destek tutarının yüzde 10’u oranında desteklenirken, bu oranı 2019 yılında yüzde 30’a, 2023 yılına kadar da yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
Mandal, Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun (MAKFED) düzenlediği Makine Zirvesi-Vizyon 2030’da yaptığı konuşmada, üretimde değer yaratan temel etkenler arasında TÜBİTAK açısından bakıldığında, teknoloji ve yenilik ile insan kaynağının olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
Bu iki aktör olmadan bu süreçte başarılı olmanın mümkün olmadığını ifade eden Mandal, Ar-Ge ve insan kaynağından makine sektörünün önemli ölçüde faydalandığını söyledi.
Mandal, özel sektör Ar-Ge harcamasına bakıldığında makine sektörünün başı çektiğini aktararak, “Makine sektörü özelinde Ar-Ge yoğunluğu ve toplam Ar-Ge harcaması açısından karşılaştırmalı üstünlük sağlayan ülkeler, dünya ihracatında da rekabet gücü daha yüksek ülkelerdir.” dedi.
Türkiye’de robotik, mekatronik ve makine tasarım imalatında akademik birikimin yüksek olduğunu vurgulayan Mandal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2019-2020 Çağrı Planı'nı hazırladık. Ülkemiz için kritik stratejik olan teknolojilerin ve yüksek katma değerli ürünlerin yerli olarak geliştirilmesini destekliyoruz. Değer zincirinin her aşamasında kuvvetli üniversite-sanayi iş birliklerini önemsiyoruz. Mevcut durumda öncelikli alanlar toplam destek tutarının yüzde 10’u oranında desteklenirken, bu oranı 2019 yılında yüzde 30’a, 2023 yılına kadar da yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz.”
Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu da "Ben yüzlerce teşvik gördüm. Çok da krizler gördük ama bunların hepsi geçer. Kim ne derse desin Türkiye’nin önü açık. Biz bu durgunluğu da atlatacağız ama el birliği yapmamız lazım. Herkes mümkün olduğu kadar yerli malı kullanmaya gayret edecek." ifadelerini kullandı.
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin ise Türkiye’nin, standart belirleme meselesinin önemli olduğunu 1950’li yıllarda fark ettiğini belirterek, "TSE bünyesinde bir yazılım ortamında herhangi bir fiziki harekete dönüşmeden de fikir verebilmeyi sağlayan bir ortamı, platformu oluşturmakla ilgili bir AB projesi yaptık. Yakın zamanda neticelenmek üzere..." diye konuştu.
“Desteklerin önemli bir kısmını Ar-Ge ve inovasyona ayırıyoruz”
KOSGEB Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ, Türkiye’de 3 milyon 470 bin KOBİ bulunduğunu, ülkedeki tüm işletmelerin yüzde 99,7’sini KOBİ’lerin oluşturduğunu bildirdi.
Akdağ, “Elimizdeki kaynakları daha rasyonel kullanmak için her şeyi gözden geçirdik ve imalat sektörünün öncelikli sektör olarak belirlenmesi, katma değer üretecek sektörlere yoğunlaşılması prensiplerini belirledik. Desteklerin önemli bir kısmını Ar-Ge ve inovasyona ayırıyoruz.” dedi.
KOBİ Teknolojik Ürün Yatırımı Destek Programı ile 5 milyon TL’ye kadar destek sunduklarını aktaran Akdağ, geçen yıl yaptıkları uygulamalar sonucu olumlu sonuçlar elde ettiklerini, 3 ay önce ikinci döneme başladıklarını bildirdi.
Makine sektörünün ihracat rakamının memnun ettiğini, ithalat rakamının üzdüğünü ifade eden Akdağ, Stratejik Ürün Destek Programı ile ithalatın azaltılması için Türkiye’de üretilecek stratejik ürünlere destek verdiklerini kaydetti.
Akdağ, Uçtan Uca Yerlileştirme Programı’nın açıklanmasını beklediklerini, kendilerine düşen desteği vereceklerini de söyledi.