Demircan, lojistik firmalarının global pazarda rekabet gücünü koruyabilmesi için göz önünde bulundurması gereken 6 temel konuyu paylaştı.

Gelişen küresel ticaret ağı, lojistik sektörünü daha karmaşık ama aynı zamanda daha stratejik bir konuma taşıdı. Bu bağlamda lojistik firmalarının yalnızca taşımacılıkta hız ve maliyet avantajı sağlaması yeterli değil; aynı zamanda uluslararası mevzuatlara uygun hareket etmesi de gerekiyor. Lanes Lojistik Operasyon Direktörü Ali Demircan, “Global arenada faaliyet gösteren firmalar, sadece yasal yükümlülükleri yerine getirmekle kalmamalı; müşteri güveni, marka itibarı ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda tüm süreçlerini uluslararası standartlara göre şekillendirmeli” dedi.

 YEREL VE ULUSLARARASI MEVZUAT BİLİNCİ ŞART

Demircan, her ülkenin farklı gümrük, sağlık, ithalat-ihracat ve güvenlik düzenlemelerine sahip olduğunu hatırlatarak, bu yasal çerçevelerin doğru analiz edilmesinin ve güncel tutulmasının önemini vurguladı. Örneğin, lojistik sektörünün en önemli belgelerinden biri olan CMR (Convention on the Contract for the International Carriage of Goods by Road) ile taşımacılık sırasında meydana gelebilecek sorunlar hukuki güvence altına alınıyor. 58’den fazla ülkede geçerli olan CMR, global taşımacılıkta ortak bir dil oluşturup operasyonel verimliliği artırıyor.

DİJİTAL UYUM VE VERİ GÜVENLİĞİ

Dijitalleşme ile birlikte veri güvenliği lojistik sektöründe ön plana çıktı. Avrupa Birliği’nin GDPR gibi veri koruma kanunları, firmaların bilgi güvenliği politikalarını yeniden düzenlemesini gerektiriyor. Demircan, “Veri ihlalleri, sadece cezai yaptırımlara neden olmaz, aynı zamanda müşterilerin gözünde güven kaybına yol açar. Bu nedenle firmalar dijital altyapılarını güçlendirmeli, bilgi güvenliği yönetim sistemlerini entegre etmelidir” dedi.

ÇEVRE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STANDARTLARINA UYUM

Karbon salınımını azaltma hedefi, lojistik firmaları için yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda ticari bir zorunluluk haline geldi. Avrupa Birliği’nin Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi uygulamalar, çevreye duyarlı lojistik faaliyetlerini teşvik ediyor. Demircan, “Karbon ayak izini azaltmayan firmalar, AB sınırlarında ciddi engellerle karşılaşabilir. Bu yüzden sürdürülebilir taşımacılık modellerine geçiş artık ertelenemez” dedi.

GÜMRÜK VE VERGİ MEVZUATLARINA UYUM

Uluslararası taşımacılık yapan firmalar için farklı ülkelerin gümrük düzenlemeleri ve vergi yükümlülükleri önemli bir maliyet kalemi oluşturuyor. Vize ve sigorta sorunlarının yanı sıra, bürokratik engellerin aşılması için firmaların bu süreçlere hâkim olması gerekiyor. Demircan, “Gümrükte yaşanacak aksamalar, operasyonel maliyetleri artırırken müşteri memnuniyetini olumsuz etkiler. Bu da firmaların rekabet gücünü doğrudan etkiler” diye konuştu.

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ VE SAĞLIK STANDARTLARI

Lojistikte saha operasyonları kadar ofis içi süreçler de çalışan güvenliğiyle yakından bağlantılı. Uluslararası taşımacılıkta iş kazalarının önüne geçmek ve güvenli bir çalışma ortamı sunmak için sağlık ve güvenlik standartlarının eksiksiz uygulanması gerektiğini vurgulayan Demircan, “Çalışan memnuniyeti, uzun vadede müşteri memnuniyetine dönüşür” ifadesini kullandı.

ETİK TİCARET VE KALİTE STANDARTLARI

Lojistikte etik kurallar ve adil ticaret uygulamaları global pazarda güvenilirliği belirleyen unsurlar arasında yer alıyor. Rüşvet, yolsuzluk ve haksız rekabet gibi uygulamalardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Demircan, KYS (Kalite Yönetim Sistemi) ve ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi (BGYS) gibi standartların firmalara operasyonel güç kattığını belirtti. Bu sistemler, şirketlerin uluslararası rekabet gücünü artırmanın yanı sıra yasal uyumu da kolaylaştırıyor.

Ali Demircan, küresel lojistikte başarıyı sürdürebilmenin yolunun, bu altı temel alanda atılacak doğru adımlardan geçtiğini vurguladı. “Sadece taşımacılık değil, işin mutfağında da kurallara uygunluk olmazsa olmaz. Firmalar, bu alanlarda stratejik yatırımlar yaparak global pazarda kalıcı olabilirler” diyerek sözlerini tamamladı.