SON DAKİKA
Haber Merkezi | Lojistik Perşembe 13 Haziran 2024 08:52

LOJİSTİK SEKTÖRÜ KİLİT BİR ROLE SAHİP

Son yıllarda sera gazı etkisi, küresel ısınma, enerji kaynaklarının tükenmesi, karbon salınımı gibi çevre sorunları artış gösteriyor. Üretim ve taşıma faaliyetlerinde sürdürülebilirlik kavramına uygun faaliyetlerin sağlanması bu sebeple büyük önem taşıyor.

Lojistik sektörü kilit bir role sahip

En son yayınlanan raporlarda, lojistik sektörünün kendi içinde sera gazı emisyon oranına dağılımına bakıldığında, taşımacılığın yüzde 89, depolamanın ise yüzde 11 seviyelerinde sera gazı emisyon payına sahip olduğu görülüyor. 

Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş, “Günümüzde sürdürülebilirlik, çevre bilinci ve iklim değişikliği gibi konular, toplumların ve iş dünyasının gündeminde önemli bir yer tutuyor. Lojistik sektörü küresel tedarik zincirinin önemli bir parçası olarak Yeşil Mutabakat'ın hedeflerini gerçekleştirmede kilit bir role sahip. Sektörün, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 5'ini tek başına oluşturan önemli bir çevresel etkiye sahip olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu nedenle, sektörün karbon salınımını azaltmaya yönelik çabaları ve sürdürülebilir uygulamaları benimsemesi büyük önem taşıyor. Lojistik bir bütün olarak taşıma, depolama ve dağıtım süreçlerinde dünyada üretilen toplam enerjinin önemli bir kısmını tüketiyor. Daha sürdürülebilir uygulamalar ve dijitalleşmiş depolama sistemleriyle desteklenen lojistik süreçler, enerji verimliliğini artırma ve çevresel etkileri azaltma potansiyeline sahip. Optimize edilmiş rotalama ve taşıma planlamasıyla yakıt tüketimini azaltırken dijital teknolojilerle verimlilik sağlayabiliriz. Öte yandan otomatikleştirilmiş ve dijitalleşmiş süreçlerle kağıt kullanımı azaltılabilir” dedi. 

Su tüketiminde tasarruf sağladık 

Sertrans Logistics'in genel müdürlük ve ana deposunun yer aldığı Hadımköy tesisinin sektörün Gold Leed Sertifikasına sahip ilk lojistik tesisi olduğunu belirten Nilgün Keleş, şirket olarak bu alandaki çalışmalarını şöyle anlattı: “Tesiste kullanılan ileri teknoloji ürünü su armatürleriyle kullanıcı konforundan ödün vermeden uluslararası standartlarda su verimliliği sağlanıyor. Böylece su tüketiminde yüzde 40'ın üzerinde tasarruf sağladık. Tesislerde kullanılan tüm servis sistemlerinde, enerji verimliliğine önem veriyoruz. Verimli aydınlatma armatürleri, ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinde verimlilik ön planda. Uluslararası nakliyede filosunda kullanılan araç lastikleri atık yönetim politikamız kapsamında geri dönüşüm süreçlerine tabi tutuldu. Filomuz çekicilerini piyasadaki yakıt verimliliği en yüksek avro emisyonlarıyla yeniliyoruz. İntermodal taşımacılığı etkin ve yaygın kullanarak senelik 7.211.160 CO2 emisyonu iyileştirmesi sağlıyoruz. Mümkün olduğu kadar kâğıtsız çalışma modeline geçtik ve süreçleri dijitalleştirdik. Atık yöneyimi konusunda detaylı çalışmalar yapıyoruz; bu alanda son iki yılda 8.5 ton atık geri dönüşüm sürecine sokuldu. Şirket bünyesinde tüketilen sarf malzemeleri oluşturulan geri dönüşüm süreçlerine dahil edildi. Bu kapsamda son iki yılda toplamda plastik, kâğıt, pil, su ve benzeri 8.206.839,65 ton ürün, dönüşüm süreçlerine sokuldu.” 

“Dönüştürülen 4.5 ton atık miktarımızı 6,7 oranına yükselteceğiz” 

Şirketin gelecek hedeflerinden de bahseden Nilgün Keleş, “İntermodal taşıma modlarındaki kapasite ve pazar payını geliştirmeyi hedefliyoruz. Büyüyen e-ticaret hacmimiz sebebiyle önümüzdeki beş yıl sonunda dönüştürülen 4.5 ton atık miktarımızı 6,7 oranına yükselteceğiz. İklim eylem bilincine dair çalışanlarımızın farkındalığını geliştirmek üzere projeler hayata geçirmeyi planlıyoruz. Öte yandan doğal kaynak kullanımını azaltma noktasına geliştirmelere devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte tesislerimizde güneş enerji yatırımı yapmak iş planlarımız arasında.” ifadelerini kullandı.