Geçmiş dönem Hatay Sanayici ve İşadamları Derneği (HASİAD) Başkanı ve iş insanı Gökhan Alkan, Türkiye'nin küresel lojistik pazarındaki %2,5’lik payını ve dünya sıralamasındaki 11’inciliğini vurgulayarak, bu güçlü pazar payına rağmen sektörün büyük darbe aldığını belirtti. Alkan, özellikle Suriye’deki iç savaşın etkileri ve bölgedeki diğer olumsuz koşullar nedeniyle Türkiye’nin lojistik sektörünün önemli kayıplara uğradığını ifade etti.

Hatay gibi lojistik açısından kritik öneme sahip bölgelerde yaşanan zorluklar, bu durumu daha da derinleştirdi. Hatay, geçmişte Türkiye’nin lojistik sektöründe her zaman ilk üç sırada yer alan illerinden biri olarak biliniyor. Bu durum, bölgedeki lojistik firmalarının, özellikle Arap ülkelerine taşıma yapamadıkları için alternatif güzergâhlara yönelmek zorunda kalmalarına neden oldu. Alkan, bu yeni güzergâhların kullanılmasıyla birlikte, halihazırda bu yolları kullanan taşımacılık şirketlerinin karlılıklarının düştüğünü ve rekabet güçlerinin zayıfladığını belirtti.

Alkan, lojistik sektörünün sadece ekonomik açıdan değil, psikolojik açıdan da zor bir dönemden geçtiğini vurguladı. Son 13 yıl içinde Türkiye’nin karşılaştığı mülteci sorunları, Suudi Arabistan’ın uyguladığı ambargolar, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve özellikle Hatay’ı derinden etkileyen 6 Şubat 2023 depremi gibi ard arda gelen olumsuzluklar, bölge halkını ve işletmeleri ciddi şekilde yıprattı. Bu zorlu süreçlerin, sektördeki çalışanlar ve firmalar üzerinde kalıcı etkiler yarattığını söyleyen Alkan, tüm bu sorunların sektörde bir moral bozukluğuna yol açtığını ifade etti.

Bu bağlamda, Alkan, Türkiye ile Orta Doğu ve Körfez ülkeleri arasındaki kara sınır kapılarının tamamının aktif hale getirilmesinin kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, ikili ve transit taşımacılık güzergâhlarının yeniden işler hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, başta Suriye olmak üzere karayolu taşımacılığının ve ihracatın tekrar canlandırılmasının, sektördeki daralma ve kayıpların telafi edilmesinde önemli bir adım olacağını söyledi.

Alkan, hükümete ve ilgili paydaşlara çağrıda bulunarak, tüm sivil toplum kuruluşları (STK) ve siyasi iradelerin ortak bir yapı kurarak Türkiye'nin ihracat seviyesini artırmak için gerekli girişimlerde bulunmalarını temenni etti. Bu tür girişimlerin, kaybedilen pazarları geri kazanmak ve sektörü yeniden büyütmek için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Alkan, “Sektörümüzün yeniden canlanması için tüm taraflarla işbirliği yapmaya hazırız. Bu süreçte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırız” dedi.