Tüketicilerin e-İhracat pazaryerleri ve şirket sitelerinden satın aldıkları ürünleri çeşitli
gerekçelerle iade edebildiğini hatırlatan Tekin, iade durumunda şirketin Tüketicinin
Korunması Hakkındaki Kanun çerçevesindeki sorumlulukları haricinde de süreç ve maliyet
verimliliği açısından yapması gereken şartların bulunduğunu anlattı.
Tekin, "İade yönetiminde ürünün iadeye uygun olmayan ürünler veya koşullu bir şekilde
iadesi kabul edilecekler yönünden değerlendirilmesi dışında, ürünün ayıplı gelmesi ve sipariş
edilenden farklı bir ürünün geri gönderilmesi gibi problemler sıklıkla tespit edilmektedir. Bu
sorunların tespiti ve iade ödemelerinin düzgün, kanıtlı bir şekilde yapılması suistimallerin de
önüne geçilmesini sağlamaktadır." ifadelerini kullandı.
Müşterilerimize tespitler sunuyoruz
E-ticaret ve e-ihracat süreçlerinin yönetilmesinde yazılım çözümlerinin önemli rolü olduğuna
işaret eden Tekin, "Şirketlerin gönderim süreçleri dışındaki iade süreçlerinde de uluslararası
kargo taşımacılığı şirketi ile entegre çözümler üretmesini zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede
Asset Optimus yazılım çözümlerimize her geçe gün yeni bir entegrasyon geliştirip,
'Ölçemediğimiz değerleri yönetemeyiz' mottosundan yola çıkarak, müşterilerimizin
süreçlerini, maliyetlerini Anahtar Performans Göstergesi'ne (KPI) uygun olarak yönetilmesi
için detaylı ölçümlüyor, geliştirmeler yapıyor ve tespitler sunuyoruz." değerlendirmesinde
bulundu.
Tekin, ürünün, "Geri Gelen Eşya Yükümleri"nden faydalanması için bazı süre ve koşullara bağlı
olduğunu aktararak, fiili ihracat tarihi itibarıyla 3 yıl içerisinde eşya Geri Gelen Eşya
hükmünde geri getirileceğine değindi.
Tekin, "Eşyanın, Geri Gelen Eşya hükmünde vergi ödemeden gelmesi, eşyanın ihracı sırasında
durum ve niteliğini koruyor olması ve ayniyat tespiti koşullarına bağlıdır. Yani ihracatta giden
eşyayla geri geldiği beyan edilen eşyanın, Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP), eşya
kıymeti, eşyanın kilosu, eşyanın menşei gibi durumlar gerekmekte olup, ihracatta GTİP
tespitine, kilogram detaylarına dikkat edilmemesinden kaynaklı sorunlar göze çarpmakta
olup, özellikle bu konu başka bir uzmanlık gerektirmektedir." açıklamasında bulundu.
Geri gelen eşyanın ithalatında vergi muafiyeti uygulanması için yerine getirilmesi gereken
başka bir koşul daha olduğunu anlatan Tekin, eşyanın ihracatı nedeniyle yararlanılan hak ve
menfaatlerin iade edildiğinin belgelendirilmesi ve gümrük beyannamesi ekinde bu belgelere
yer verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Açık ara pazar lideriyiz
Tekin, şu açıklamalarda bulundu:
"E-ihracat sonrasında KDV'nin iade alınması veya mahsup edilmesi gibi durumlarda
yararlanılan hak ve menfaatin iade edildiğinin veya hiç alınmadığının tespiti, Basitleştirilmiş
Gümrük Beyanı (BGB) kalemi bazında aynı ayniyat sürecinde olduğu gibi bu belgelere yer
verilmesi gerekmektedir. Bu arada perakende sektöründe gümrük müşavirliği alanında açık
ara pazar lideriyiz. Burada mevcut verileri analiz ettiğimizde, e-ihracatta lojistik maliyetlerinin
eşya bedeline oranı yaklaşık yüzde 30'larda gözükmektedir. Burada eşya cinsi bazında
değişiklikler gözükmekte olup, belirleyicilerin başında eşya bedeli, kilogramı ve hacmi öne
çıkmaktadır. İade sürecinde de aynı yüzde 30 maliyet oranı bile baz alınsa da, maalesef zaman
zaman iadeyi geri getirmemek bile daha avantajlı hale gelebilmekte."
Yurt dışı depo yatırımlarının önemli sebeplerinden birinin de eşya dağıtımı organizasyonu
dışında, geri gelen eşyaların toplanması, etiket, ambalaj ve elleçlenmesi, tekrar satışı veya
konsolide bir şekilde geri getirilmesi olduğuna dikkati çeken Tekin, "Sonuç olarak e-ihracatta
iade yönetimi, başta gümrük ve maliye mevzuatları olmak üzere, yazılım, depo yönetimi ve
lojistik süreçlerini kapsayan biraz karmaşık olan bir süreçtir. Asset Worldwide Express olarak
bu saydığımız alanlarda son derece donanımlı uzmanlarımızla, e-ihracat iade lojistiğinde
pazar lideri olmaya devam ediyoruz." görüşünü paylaştı.