SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği 2024 SES Yılın Kadınları Ödül Töreni Pera Müzesi’nde gerçekleşti. SES Yılın Kadınları Ödülleri’nde ‘Laiklik Mücadelesi Veren Girişimler Adına’ Nazan Moroğlu
 ödüle değer görüldü. Moroğlu’nun ödüle değer görülme gerekçesi şu ifadelerle belirtildi:

“Laiklik mücadelesi veren binlerce kadın adına, yaşamını medeni hukukun savunulmasına adayan, Türkiye’nin ilk kadın hukuku uzmanı ve kadın hareketinin önemli isimlerinden Nazan Moroğlu, laiklik mücadelesi veren kadınların en önde gelen kişisidir. Akademisyen ve hukukçu kimliğinin ötesinde aktivist kimliği ile de öne çıkan Nazan Moroğlu, laiklik mücadelesinin sembol ismi olmuştur. Nazan Moroğlu, Medeni Kanun’un özellikle kadın haklarını koruyan maddelerinden geri adımlara karşı mücadele vermiş, laik eğitimin bireylerin özgürce gelişimini sağlayacak en önemli araç olduğunu savunmuştur. ‘İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği’ ve ‘Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’ başkanlığı süresince projeler gerçekleştirmiş, kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesinde önemli rol oynamıştır. Hukukçu kimliği, kadın haklarına adanmışlığı, aktivist ruhu ile kendinden sonra gelen nesillere ilham olmaya devam ediyor.”

‘Laiklik yoksa demokrasi yok,eşitlik yok, haklarımız yok.”

Törende ödülü teslim alırken yaptığı konuşmada Nazan Moroğlu, laiklik mücadelesinin önemine vurgu yaptı:

“Kadının insan hakları alanında Türkiye’de ilk akademik araştırmayı yapmış ve Kadının Soyadı tezini yazmıştım. Bu yüksek lisans tezimde kadının kimliği olmadığını, kadının soyadının olmamasının Anayasa’daki eşler arası eşitlik ilkesine ve insan haklarına aykırı olduğunu yazmıştım. Bundan 25 yıl sonra, 2023’te Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı yayınlandı. Kadının soyadı maddesi Anayasa’daki eşler arası eşitlik ilkesine ve insan hakları açısından eşitliğe aykırıdır, iptal edilmiştir dendi. Hala laiklik peşinde koşuyorsak çok haklıyız. Çünkü laik bir ülkede Anayasa Mahkemesi kararının tanınmaması diye bir şey olamaz. Bedeller ödeyenler, acı çekenler, Silivri’dekiler, hepsine selam olsun. Onların hakkında da Anayasa Mahkemesi kararı verilmişti, laik bir hukuk devletinde bu kararlar uygulanmalıydı, uygulanmadı. Kadının soyadı maddesi iptal edildi, ancak TBMM’de yeni bir düzenleme hala yapılmadı. Biz kimliğimize, Cumhuriyet’le kazandığımız tüm haklarımıza sahip çıkacağız. Laiklik yoksa demokrasi yok, eşitlik yok, haklarımız yok.”