SON DAKİKA
Sürdürülebilirlik Perşembe 07 Kasım 2024 15:41

KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK LİDERLERİ ZİRVESİ

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, gelecek dönemde hem konvansiyonel alanda hem de sukuk ve benzeri alternatif finansman modellerinde, EGS tahvil piyasalarında etkili bir şekilde yer almayı planladıklarını söyledi.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Liderleri Zirvesi

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ortaklığıyla düzenlenen Kurumsal Sürdürülebilirlik Liderleri Zirvesi kapsamında İş Birliği ve Farkındalık toplantılarının ilki, Halkbank Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Toplantıya Hazine ve Maliye Bakan Yardımcıları Osman Çelik ve Abdullah Erdem Cantimur, SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, KGK Başkanı Hasan Özçelik ve davetliler katıldı.

Zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, ESG piyasasının 2025'e kadar yaklaşık 31 trilyon dolarlık bir hacme ulaşarak, küresel varlıkların üçte birini oluşturmasının beklendiğini söyledi.

Sürdürülebilirlik bilgilerinin raporlamasının her geçen gün daha büyük önem kazanacağına işaret eden Çelik, "Ülkelerin konuyla ilgili olarak hızlı bir şekilde aksiyon alacağı ve bunun da artık zorunlu hale gelmesi nedeniyle de milli bir mesele olarak ele alınması ve sahiplenmesi önem arz ediyor." diye konuştu.

Çelik, işletmelerin bu yeni dönemde çevre, doğa ve topluma daha duyarlı yeni stratejiler ve iş modelleri geliştirerek, süreç iyileştirmeleri yapmalarının ve bu dönüşüm sürecini en iyi şekilde yönetmelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Son üç yılda sürdürülebilirlik alanında dünya genelinde ve Türkiye'de önemli adımlar atıldığını belirten Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Bu dönemde küresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaya yönelik hızla gelişen bir mevzuat değişikliği ve dönüşüm sürecine tanık olduk. Ülkemizde de ilgili bakanlıklarımız ve kurumlarımızın uyumlu bir şekilde yürüttüğü çalışmalarla bu alanda önemli mesafeler kaydettik. Ticaret Bakanlığımızın geliştirdiği Responsible Programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın dijital ve yeşil dönüşüme yönelik destek programları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığımızın taksonomi çalışmaları gibi çeşitli projelerle sürdürülebilirlik alanında önemli ilerlemeler kaydediliyor."

Çelik, Hazine ve Maliye Bakanlığının sürdürülebilir finans alanında yeni strateji ve politikalarla finansal modellerin geliştirilmesi için önemli adımlar attığını ve bu doğrultuda yeni bir daire kurulduğunu belirtti.

Bakanlık nezdinde yapılan çalışmalardan bahseden Çelik, şunları söyledi:

"Diğer taraftan ulusal düzeyde yeşil finans alanında üst düzey bir politika belgesi olan ve bu alanda da hayata geçirilmesi gereken projeleri takip edeceğimiz bir eylem hazırladık. Bunu da yakın zamanda sizlerle paylaşacağız. Başta ESG tahvil ihraçlarımız olmak üzere bu alana özel enstrümanlar üretmeye de devam ediyoruz. Yine önümüzdeki dönemde hem konvansiyonel alanda hem de sukuk ve benzeri alternatif finansman modellerinde, EGS tahvil piyasalarında etkili bir şekilde yer almayı planlıyoruz."

Çelik, zirve kapsamında tanıtımı yapılan Kapasite Geliştirme Programı'na da değindi.

Sürdürülebilirliğin yalnızca mevzuat altyapısıyla sağlanamayacağını belirten Çelik, "İşletmelerimizin ve kurumlarımızın en üst düzey yöneticilerinin bu konuya sahip çıkmaları, benimsemeleri ve gerekli adımları atmaları sayesinde bu süreci başarıyla sonuçlandırabileceğimiz bilinciyle hareket ediyoruz. Bu nedenle hepimizin sürece gereken desteği vermesi büyük önem taşıyor. Programın ilk aşaması olan farkındalık ve işbirliğinin sağlanması, diğer aşamaların başarıya ulaşması için kritik bir rol oynuyor." değerlendirmede bulundu.

- "Sürdürülebilirlik bilgilerinin raporlanması önemli bir ihtiyaçtır"

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cantimur da sürdürülebilirlik kavramının özellikle Paris İklim Anlaşması ile ülkelerin verdikleri taahhütleri gerçekleştirmek için oluşturdukları yeni politika ve düzenlemelerin ekonomik ve finansal sistemin merkezine yerleşerek iş yapma kurallarını yeniden şekillendirdiğini söyledi.

Son yıllarda yaşanan ve şiddeti artık gittikçe artan iklim krizlerinin ticari hayatın dinamiklerini de köklü şekilde değiştirdiğini ifade eden Cantimur, şunları kaydetti:

"Bu durum ülkeleri bu alanda yeni politikalar oluşturmaya ve yeni düzenlemeler yapmaya sevk etmiştir. Söz konusu politika ve düzenlemeler, değer zincirinde yer alan tüm aktörleri farklı şekillerde etkileyerek odak noktasını rakamların ötesine taşımış ve işletmelerin doğaya, topluma ve sahip olduğu beşeri kaynaklara daha duyarlı hale gelmelerini sağlayacak pek çok fırsatı da beraberinde getirmiştir."

Cantimur, yatırımcıların ve işletme paydaşlarının, şirketlerden iklim, çalışma koşulları, insan hakları ve kurumsal yönetimle ilgili yüksek kaliteli, güvenilir ve karşılaştırılabilir raporlar talep ettiğini anlattı.

Sürdürülebilirliğe yönelik stratejik adımların yalnızca bir tercih değil, uzun vadeli başarı, rekabet gücü ve kurumsal itibarı sağlamanın temel koşulu haline geldiğini belirten Cantimur, "Tam da bu noktada sürdürülebilirlik bilgilerini güvenilir, tarafsız karşılaşıtırılabilir ve kapsamlı bir şekilde raporlanması önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu itibarla sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ülke politikalarımızla uyumlu ve dünyadaki gelişmelere paralel olarak sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin gerekli düzenlemelerin yapılması adına KGK, 2022 yılında Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişiklikle uluslararası standartlara uygun Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nı belirlemeye ve yayımlanmaya yetkili kılınmıştır." diye konuştu.

Cantimur, söz konusu yetki çerçevesinde KGK'nin, sürdürülebilirlik raporlarının şeffaf ve karşılaştırılabilir olmasını ve aynı zamanda küresel geçerliliğinin olmasını sağlayacak uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları'nı kısa adıyla TSRS'leri mevzuata kazandırdığını anımsattı.

TSRS'lerin faydalarına değinen Cantimur, şu bilgileri paylaştı:

"TSBS'lere uygun olarak yapılacak raporlama, işletmelerin sürdürülebilirliğine ilişkin risk ve fırsatları şeffaf bir şekilde ortaya koymanın yanı sıra risk ve fırsatlara ilişkin uyum, stratejiler belirleyerek kendi sürdürülebilirlik yolculukları için bir yol haritası oluşturacaktır. Bu sebeple raporlamanın başarıya ulaşmasındaki en büyük etmen bu sürecin işletmenin en tepe noktası tarafında sahiplenilmesi ve sürdürülebilirlik kavramının, işletmenin genel stratejisi ile temel önemli karar alma süreçlerine entegre edilmesidir."

- " Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı 2024'te tamamlamayı hedefliyoruz"

SPK Başkanı Gönül de sürdürülebilir kalkınma konusunda kilometre taşlarına bakıldığında, 2015'te, yoksulluk, gıdaya erişim, temiz suya erişim, eğitim gibi sosyal konuların yanı sıra temiz enerji, iklim eylemi, sudaki hayat ve karasal yaşam gibi çevresel konuları ele aldığını belirtti.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA) yayımlanmasının önemli bir eşik olduğuna işaret eden Gönül, SKA'lar kapsamında 17 üst amaç, 169 alt kalem ve 232 göstergeye yer verildiğini ifade etti.

SKA'ların uygulamasının faydalarına değinen Gönül, şöyle devam etti:

"SKA'lar iş dünyasına ekonomik faaliyetlerinin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve olumlu etki yapacak girişimlerde bulunmak yönünde ödevler yüklemiştir. Özellikle finansal raporlama, başlangıçta şirketlerin finansal göstergelerine dayalı iken, ekonomik faaliyetlerde sürdürülebilirlik odaklı değişimler, raporlamanın sürdürülebilirlik hedeflerini de kapsayacak şekilde genişlemesine neden olmuştur. 1990'lı yıllardan itibaren görülmeye başlayan çevresel raporlama, sonraki dönemde sosyal sorumluluk raporlarını da kapsamış, 2010'lu yıllardan itibaren ise Sürdürülebilirlik Raporlaması önem kazanmıştır."

Gönül, sürdürülebilirlik kapsamında uluslararası anlaşmalar ile iklim değişikliğiyle mücadelenin yaygınlık kazanmasının önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.

Kyoto Protokolü, daha sonra da Paris İklim Sözleşmesi çerçevesinde, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik ulusal taahhütler oluşturulduğunu belirten Gönül, "Ülkemiz de 2021 yılında Paris İklim Sözleşmesi'ni onaylamıştır. Bu sözleşmeyle birlikte, ülkemizde sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme ilişkin çalışmalar hız kazanmıştır. Özellikle 2021 yılında yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı, kamu kurumlarının sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerini koordineli bir şekilde yürütmelerine yönelik bir yol haritası sağlamıştır." diye konuştu.

Gönül, sürdürülebilirlik raporlamasına ilişkin SPK çalışmalarına değinerek, ilk girişimin sürdürülebilirlik ilkeleri uyum çerçevesinin yayımlanması olduğunu ifade etti.

Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında, 2022 Şubat'ta "Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi" yayımlandığını hatırlatan Gönül, "2022 yılı haziran ayında ise sürdürülebilirlik ilkeleri uyum çerçevesine yönelik raporlama şablonu da Kurulumuz tarafından belirlenmiştir. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı 2024 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Son olarak, bu çalışmaların yatırımcılarımızın sürdürülebilirlik konusundaki farkındalıklarını artacağını ve uzun vadede yatırımcılarımızı Çevre, Sosyal ve Kurumsal Yönetim konusunda çalışan şirketlere yönlendireceğini düşünüyorum." dedi.

KGK Başkanı Özçelik de toplantıya katılan kurumların dijital ve yeşil dönüşüm alanlarında öncü olduklarını, bu dönüşüm sürecinin daha geniş çapta, hayatın her alanına yayılan bir yapı olduğunu vurguladı.

Özçelik, kurumların tedarik zincirindeki firmalara dönüşüm süreçlerinde rehberlik ederek destek sağlama sorumlulukları olduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu görevlerde yalnız değilsiniz. Kamu kurumları, bakanlıklar, STK'ler, üniversiteler ve ulusal-uluslararası ortaklıklarla ülkemizi ikiz dönüşüm devrimine hazırlıyoruz. Her risk, aynı zamanda fırsatlar sunar. Bu fırsatları yakalayıp riskleri azaltmak ve dünyadaki ikiz dönüşüm devriminde öncü olmak için birlikte çalışmaya hazırız."

Özçelik, KGK'nın 2023 yılı aralık ayında dünyayla eşzamanlı olarak sürdürülebilirlik raporlama standartlarını yayınladığını hatırlattı.

Bu süreçte bir kapasite geliştirme programı hazırladıklarını anlatan Özçelik, "Türkiye genelindeki şirketlere ve çalışanlarına yönelik eğitim ve farkındalık programları düzenliyoruz. Bu çalışmaları ilgili bakanlıklarımızla farklı illerde gerçekleştiriyoruz. Ticaret ve Sanayi bakanlıklarımızla yaklaşık 10 ilde toplantılar yaptık ve bundan sonra daha fazla sahada olmayı planlıyoruz." diye konuştu.

ABONE OL