Atalay, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen 17'nci Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı kapsamında düzenlenen Haberleşmede Siber Dayanıklılık Paneli'nde konuştu.

Bilgi güvenliğinin mahremiyet, bütünlük ve erişilebilirlik olmak üzere üç ayağı olduğunu dile getiren Atalay, "Hem erişilebilir olacaksınız hem bilgi bütünlüğünü sağlayacaksınız hem de bunları gerçekleştirirken mahremiyeti ve gizliliği de sağlayacaksınız. Ancak başkasının silahı ile savaşa girilmez. Yerli ve milli ürün ile çözümler olmadan bilgi güvenliğini sağlayamazsınız, Türksat olarak yerli ve milli ürünler konusunda sorumluluklarımız var. Kurumlarımızın yerli ve milli çözümlerle güvenliğini sağlayabiliriz. Kurumlarımız da yerli ve milli ürün ile çözümleri kullanmalı. Türksat olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız." ifadesini kullandı.

Atalay, dünyada 4,5 milyar civarında insanın internete bağlı olduğunu belirterek, "Yakın gelecekte dijital altyapıya bağlı nesne sayısı 50 milyara ulaşacak. Yeni bir evrenden, sanal evrenden bahsediyoruz. Bu evrende en büyük gücün bilgi olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin dijitalleşme alanında bankacılık gibi bazı konularda pek çok ülkenin önünde olduğunu ifade eden Atalay, "Şu anda Türkiye, sağlıkta dijitalleşmede dünyada ilk üç arasında. Bu alanda da her gün çok fazla sağlık verisi üretiliyor. Böyle birçok alanda veri üreten altyapımız var." dedi.

Atalay, bilgi güvenliğinin savunma gibi önemli bir konu olduğuna işaret ederek, dijital dünyada ve siber alanda ülkenin kendi silahlarını, kendi milli ürünlerini üretmesi ve geliştirmesi gerektiğini kaydetti.