"KÜRESEL TİCARETİN YENİ MERKEZİ TÜRKİYE OLUYOR"
Dünya ticareti zorlu bir sınavdan geçerken, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Türkiye'nin "coğrafi avantajını" nasıl "jeoekonomik bir güce" dönüştürdüğünü tüm detaylarıyla gazetemize anlattı. Orta Koridor'dan Kalkınma Yolu'na, Zengezur'dan dijital gümrük kapılarına kadar tüm bilgileri aktaran Bakan Bolat; "Hız, güvenlik ve maliyet avantajıyla Türkiye, Avrasya'nın sadece lojistik değil, üretim ve enerji üssü olacaktır" dedi

Hakan ÖZBAY
Pandemi, Süveyş Kanalı’ndaki tıkanıklıklar ve Kızıldeniz’deki güvenlik krizleriyle sarsılan dünya ticareti, kendine yeni ve güvenli rotalar arıyor. Bu arayışın tam kalbinde yer alan Türkiye, sadece coğrafi konumunu değil, geliştirdiği "jeoekonomik" stratejileri masaya sürüyor. Orta Koridor, Kalkınma Yolu ve Zengezur projeleriyle doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan Türkiye, 2030 vizyonuna doğru dev adımlarla ilerliyor.
Dünya ekonomisi, tarihin en keskin virajlarından birini alıyor. Yıllardır deniz yolları üzerinden kurgulanan, "ucuz ve yavaş" taşımacılığa dayalı küresel sistem; savaşlar, salgınlar ve jeopolitik gerilimlerle test ediliyor. Artık ticaretin yeni para birimi sadece "dolar" değil; aynı zamanda "hız", "güvenlik" ve "öngörülebilirlik".
İşte bu kritik kavşakta Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ile bir araya geldik. Bakan Bolat, Türkiye’nin Basra’dan Çin’e, Bakü’den Londra’ya uzanan devasa ticaret ağında nasıl bir merkez üsse dönüştüğünü; rakamlar, tarihler ve somut projeler ışığında Analiz Gazetesi’ne anlattı.
TÜRKİYE’NİN JEOEKONOMİK HAMLESİ
Dünya genelinde deniz taşımacılığı, hacim olarak hala aslan payına sahip. Ancak Bakan Bolat, bu tablonun niteliksel olarak değiştiğine dikkat çekiyor. Küresel krizlerin tedarik zincirlerini ne kadar kırılgan hale getirdiğini hatırlatan Bolat, şu stratejik tespiti yapıyor: "Dünya coğrafyasının yapısı nedeniyle deniz taşımacılığının payının tamamen değişmesi zor olsa da özellikle hızlı teslimatı gereken ve kıymetli ürünler için hava yolu; kıta içi entegrasyon, hız ve güvenlik gerekçeleriyle de kara ve demiryolları artık hayati bir alternatif rol üstleniyor. Ayrıca çevreyle ilgili artan duyarlılıklar, demiryolu gibi daha yeşil modları öne çıkarıyor."
Türkiye’nin bu değişimdeki rolü ise "coğrafi kader"in ötesine geçiyor. Bakan Bolat, Türkiye'nin pozisyonunu şöyle tanımlıyor: "Ülkemiz, üç kıtanın kesişiminde sahip olduğu 'lojistik köprü' konumunu, artık sadece coğrafi bir avantaj olarak görmüyor; bunu 'jeoekonomik' bir avantaja dönüştürüyor. Bakü–Tiflis–Kars demiryolu, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kars-İstanbul-Avrupa bağlantıları, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu projeleri, Türkiye’nin küresel ticaretteki konumunu perçinlemek ve ileriye taşımak için attığı kararlı altyapı adımlarıdır."
ORTA KORİDOR VE KALKINMA YOLU ENTEGRASYONU
Türkiye, şu anda dünya ticaret tarihine geçecek iki mega projeyi eş zamanlı olarak yönetiyor: Asya ile Avrupa’yı bağlayan Orta Koridor ve Basra Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayan Kalkınma Yolu. Bakan Bolat’a bu iki hattın nasıl entegre edileceğini sorduğumuzda, Türkiye’nin vizyonunu şu sözlerle özetledi: "Türkiye artık yalnızca bir Doğu–Batı geçiş ülkesi değil, aynı zamanda Kuzey–Güney bağlantı ülkesi olma yolunda. Orta Koridor, Süveyş’e alternatif güvenli rota iken; Kalkınma Yolu Körfez ile Avrupa’yı bağlıyor. Bu entegrasyon Türkiye’ye üç büyük kazanım sunacak:
1. Lojistik Merkez: Ülkemiz Avrasya ticaretinin tartışmasız dağıtım üssü olacak.
2. Sanayi ve İhracat: Yerli üreticimiz, daha kısa ve güvenli tedarik zincirleriyle rekabet gücü kazanacak.
3. Stratejik Konum: Türkiye, küresel ticarette 'dengeleyici koridor ülkesi' konumunu pekiştirecek."
Peki, Basra’dan gelen bir yük Çin’e veya Avrupa’ya nasıl ulaşacak? Bakan Bolat, bu entegrasyonun teknik rotasını harita üzerinde anlatır gibi detaylandırdı: "Kalkınma Yolu aracılığıyla Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan bir mal; Mardin-Şanlıurfa-Gaziantep-Adana hattı üzerinden Orta Anadolu demiryolu ağlarına bağlanacak. Buradan Ankara-Kars hattı takip edilerek Bakü-Tiflis-Kars (BTK) güzergâhına aktarılacak. Böylece Basra’dan Bakü’ye, hatta Çin’e kadar kesintisiz bir demiryolu sürekliliği sağlanmış olacak." Sadece demiryolu değil, deniz entegrasyonu da masada. Mersin, İskenderun, Filyos, İzmir ve İstanbul limanları, her iki koridor için transfer ve dağıtım merkezleri olarak planlanıyor. Hedef: Karadan denize kesintisiz "multimodal" taşımacılık.
LİMANLAR BÜYÜYOR KAPASİTE ARTIYOR
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası, Rusya üzerindeki kuzey rotasının kapanmasıyla tüm gözler Orta Koridor'a çevrildi. Ancak Hazar Denizi geçişindeki gemi ve liman kapasiteleri, artan talebi karşılamakta zorlanıyor. Bakan Bolat, bu "deniz engelini" aşmak için yürütülen çok uluslu çalışmalara dikkat çekti: "Savaş sonrası Hazar limanları, önceki dönemlere göre çok daha yoğun bir trafikle karşılaştı. Mevcut Ro-Ro gemileri hem sayı hem kapasite olarak bu talebi karşılamakta zorlanıyor. Ancak Hazar’a kıyısı olan ülkeler sorunun farkında ve çözüm için çok ciddi adımlar atıyor."
Bakan Bolat, bölge ülkeleriyle yürütülen altyapı hamlelerini tek tek sıraladı: "Bölgedeki ortaklarımız; Kazakistan’da Kurik, Azerbaycan’da Alat ve Türkmenistan’da Türkmenbaşı limanlarının fiziki altyapısını geliştirmek ve operasyonel verimliliği artırmak için yoğun faaliyet yürütüyor. Kritik ortağımız Gürcistan’da ise, 30 Ekim 2017’de açılan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolunun kapasite güçlendirme çalışmaları 2025 yılında tamamlanacak. Bu hamle, koridorun çok daha sağlıklı işlemesini sağlayacak."
KAĞITSIZ TİCARET VE E-TIR
Fiziki yollar kadar önemli olan bir diğer konu ise bürokrasi. Bir konteynerin gümrükte beklemesi, tüm hız avantajını yok edebilir. Bakan Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çatısı altında gümrükleri dijitalleştirmek için devrim niteliğinde kararlar aldıklarını açıkladı. 06-08 Eylül 2025 tarihlerinde Kazakistan/Türkistan’da yapılan toplantıyı hatırlatan Bolat; "Basitleştirilmiş Gümrük Hattı", "Tek Pencere" ve "Yetkilendirilmiş Yükümlü" uygulamalarında hızlandıklarını belirtti.
Ancak en büyük müjde, "e-TIR" projesiyle geldi. Bakan Bolat, kağıt bürokrasisini tarihe gömecek projeyi şöyle anlattı: "Kağıt ortamındaki işlemleri bitiriyoruz. Bakanlık olarak BM ile veri alışverişi konusunda çok önemli bir mesafe katettik. Ocak 2025’teki toplantıda TDT ülkeleri, e-TIR’ı hayata geçirmek için bir eylem planı imzaladı. TDT ülkelerinin ve bölgedeki diğer ülkelerin, dünya üzerindeki ilk e-TIR koridorunu kurmaları bir sürpriz olmayacaktır." Sistem tam olarak devreye girdiğinde; hareket ülkesince onaylanan beyanname, güzergâh üzerindeki tüm ülkelere elektronik olarak anında ulaşacak. Risk analizi hızlanacak, maliyetler düşecek ve sınırlardaki o uzun bekleyişler sona erecek.
400 KM KISALAN YOL ARTAN TİCARET
Türkiye’yi Türk dünyasına ve Orta Asya’ya bağlayacak olan Zengezur Koridoru, sadece stratejik bir hayal değil, ticari bir zorunluluk. Bakan Bolat, projenin somut getirilerini rakamlarla ortaya koydu: "Mevcut durumda Orta Asya’ya ihracatımız, Sarp Sınır Kapısı üzerinden yaklaşık 950 km’lik bir yol kat edilerek yapılıyor. Zengezur Koridoru açıldığında, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki karayolu mesafesi 400 kilometreye kadar azalacak. Bu kısalma, Çin-Avrupa hattındaki taşıma süresinde 5-7 gün, maliyetlerde ise %15-20 oranında düşüş sağlayacak."
Bölgedeki siyasi dengelere (İran ve Ermenistan) de değinen Bolat, projenin "dışlayıcı" değil, tüm bölge için "kazan-kazan" olduğunu vurguladı: "Jeopolitik rekabeti sıfırlamak zor olsa da, ticari potansiyelin cazibesi bu engelleri aşacak güçtedir. Zengezur, uzun vadede bölgesel güven artırıcı bir barış projesine dönüşecektir."
17 MİLYAR DOLARLIK VİZYON VE 2030 HEDEFİ
Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye ile Irak’ı birbirine bağlayan, Basra Körfezi’ndeki Büyük Faw Limanı’ndan başlayıp Avrupa’ya uzanan "Yeni İpek Yolu" olarak adlandırılıyor. Bakan Bolat, IMEC gibi alternatif projelere kıyasla Kalkınma Yolu'nun avantajını "uygulanabilirlik" olarak açıkladı: "Proje mevcut altyapıya dayanıyor, jeopolitik riskleri daha yönetilebilir."
Projenin finansal ve teknik boyutuna dair şu kritik bilgileri paylaştı: "Kalkınma Yolu’na ilişkin proje çalışmaları %95 oranında tamamlanmış durumda. 17 milyar dolarlık yatırım bütçesi öngörülen bu proje, 2030 yılında tam işlerlik kazanacak. Demiryolu, otoyol ve enerji hatlarının inşasıyla birlikte bölgede 1,5 milyon kişilik istihdam yaratılması hedefleniyor."
Bölgedeki güvenlik endişelerine dair net konuşan Bakan Bolat, "Ekonomik refah, beraberinde istikrarı da getirir" dedi. Irak ile ilişkilerin somutlaştığını belirten Bolat, 1 Nisan 2025 tarihinin bir milat olduğunu söyledi: "Irak, 1 Nisan 2025 tarihi itibariyle uluslararası TIR sistemine resmen dahil oldu. Artık Irak üzerinden transit geçiş yapılabiliyor. Bu, güvenliğin ve normalleşmenin en büyük kanıtıdır."
SADECE YOL DEĞİL: ENERJİ VE DİJİTAL HATLAR GELİYOR
Bakan Ömer Bolat, röportajın sonunda bu koridorların sadece kamyon ve tren taşıyan yollar olmadığını, çok daha büyük bir entegrasyonun parçası olduğunu hatırlattı. "Kalkınma Yolu ve Zengezur Koridoru, çok modlu taşımacılığın ötesinde, stratejik enerji ve iletişim koridorları olarak planlanmaktadır" diyen Bolat; petrol ve doğalgaz boru hatlarının, fiber optik altyapıların ve elektrik iletim hatlarının da bu projelere entegre edildiğini, Türkiye’nin sadece bir lojistik üs değil, bir üretim ve enerji merkezi olma hedefine yürüdüğünü vurguladı.
RAKAMLARLA DEV PROJELERİN KİMLİK KARTI
• 17 Milyar Dolar: Kalkınma Yolu Projesi için öngörülen toplam yatırım maliyeti.
• 2030 Yılı: Kalkınma Yolu Projesi'nin tam kapasiteyle faaliyete geçmesi beklenen hedef tarih.
• 1,5 Milyon Kişi: Projenin bölgede (Irak ve Türkiye hattında) yaratması beklenen istihdam sayısı.
• %95: Kalkınma Yolu’na ilişkin proje çalışmalarının tamamlanma oranı.
• 400 Kilometre: Zengezur Koridoru'nun Türkiye-Azerbaycan karayolu mesafesinde sağlayacağı kısalma.
• 5-7 Gün: Zengezur Koridoru sayesinde Çin-Avrupa hattında kısalacak tahmini transit süre.
• %15-20: Zengezur hattının lojistik maliyetlerde sağlaması beklenen düşüş oranı.
• 15,6 Milyar Dolar: Türkiye’nin 2024 yılında TDT üyesi ve gözlemci ülkelere yaptığı ihracat rekoru (%10 artış).
DİPLOMASİ TRAFİĞİ – BAĞDAT VE TÜRKİSTAN TEMASLARI
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, projelerin başarısı için sahada olduğu kadar diplomasi masasında da yoğun bir mesai harcıyor. İşte o trafiğin kritik durakları:
• Irak’ta TIR Sistemi Devrimi (1 Nisan 2025): Irak, uluslararası TIR sistemine dahil oldu. Artık tek bir karne ile Avrupa'dan çıkan yük Irak'ı transit geçebiliyor.
• Bağdat Çıkarması (30 Ekim 2025): Bakan Bolat ve iş dünyası heyeti Bağdat’taydı. "Türkiye-Irak Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (JETCO)" toplantısı yapıldı.
• Türk Müteahhitler Masada: Irak Kalkınma Fonu Başkanı Muhammed Neccar ve Irak Su Kaynakları Bakan Yardımcısı Hussein Abdulameer ile Türk müteahhitleri "Yuvarlak Masa"da buluştu. Irak tarafı, "Türkiye’nin tecrübesine ihtiyacımız var" mesajı verdi.
• Ortak Fon ve Gümrük: Türkiye Varlık Fonu ile Irak Kalkınma Fonu ortak yatırım fonu üzerinde çalışıyor. Ayrıca iki ülke arasında her yıl toplanacak "Ortak Gümrük Komitesi" kurulması kararlaştırıldı.
• Türkistan Zirvesi (Eylül 2025): TDT Gümrük Başkanları Kazakistan’da toplandı. "Basitleştirilmiş Gümrük Hattı" ve dijitalleşme için teknik çalışma grupları kuruldu.