KURDA ZİRVE GÖRÜLDÜ ÇÖZÜLMELER BAŞLADI
Türkiye – ABD ilişkilerinin soykırım iddialarıyla yeniden bozulması ve ülke risk priminin 400'lerde seyretmesine rağmen 8,48 lira ile 6 Kasım 2020'den bu yana aynı seviyeye gelen dolar/TL'deki yükseliş, yatırımcı ve yerleşiklerin döviz bozdurmasıyla yerini düşüşe bıraktı, kur 8,20'yi gördü.

Sedat YILMAZ
Dövizde zirveyi gören portföy yatırımcısı Türkiye’nin avantajını değerlendirmek için döviz satışına yöneldi. Dövizini bozduran yatırımcıya yerleşiklerin kâr satışları da eşlik etti.
Hafta boyu ABD Merkez Bankası’nın (FED) varlık alım beklentileri ve dolardaki zayıflığın ABD tahvil piyasasını baskılaması sonucu gelişen ülke para birimlerinin değerlenmesine karşılık Türkiye – ABD ilişkilerinin Ermeni soykırım iddialarıyla yeniden gerilmesi dolar/TL ve euro/TL kurlarını aşırı yükseltti.
TL’ye karşı dolar geçen hafta, haftalık bazda yüzde 3,08, euro da yüzde 3,21 değer kazandı. Haftayı 8,3120 lira ile kapatan dolar bu hafta başında 8,48 liraya kadar çıktı. Euro da geçen haftayı 9,9780 liradan tamamlamasına rağmen 23 Nisan’da 10,15 lirayı görerek zirve mesajını ilk veren para birimi oldu.
Dövizdeki erime hızlandı
Üst seviyeleri gördükten sonra 26 – 30 Nisan haftası başında dövizdeki erime hızlandı. Türkiye – ABD ilişkilerinin soykırım iddialarıyla yeniden bozulması ve ülke risk priminin 400’lerin üzerinde seyretmesine rağmen 8,48 lira ile 6 Kasım 2020’den bu yana yaklaşık aynı seviyeye gelen dolar/TL kurunda yükseliş yerini geri çekilmeye bıraktı. Kurun 8,40’tan aşağı yönlü kırılmasıyla dolar 8,20 liraya kadar geriledi. TL, dolar karşısında bir günde yüzde 1,5’un üzerinde değer kazandı.
Türk Lirası aynı zamanda gelişen ülke para birimlerinin arasında dolara karşı en fazla değer kazanan para birimi olarak kayıtlara geçti. 8,20’nin altında kalıcılık sağlanması durumunda kurun, bayram sonrası 8 liranın altına inme ihtimali üzerinde duruluyor.
Türkiye yatırımda avantajlı
Yüzde 5’lik enflasyon hedefine ulaşılıncaya kadar sıkı duruşun devam ettirileceğinin söylenmesine karşılık TCMB’deki yeni yönetimin gevşeme politikaları uygulayacağına odaklanan ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), G-20 ile gelişen ülkeler arasında reel faizi en yüksek olan Türkiye’deki reel faizi ve tahvil getirisi avantajını değerlendirmek isteyen portföy yatırımcısının harekete geçtiği ve döviz bozdurmaya başladığı tahmin ediliyor.
Yatırımcıya yerleşiklerin de döviz bozdurarak eşlik ettiği gözleniyor. Dövizdeki çözülmeye ABD tahvil alımı ile uzun vadeli tahvillerindeki getiri belirsizliği, altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketlenme ve Türkiye’deki tam kapanmanın da etkili olduğu düşünülüyor.
Bayram sonrası hızlanır
TCMB’nin yarın (29 Nisan Perşembe) açıklayacağı enflasyon raporu reel faiz ve tahvil avantajından faydalanmak isteyen yatırımcılar için önemli bir parametre olacak. Mayıs’ın başında açıklanacak Nisan ayı enflasyon rakamları da gösterge niteliği taşıyacak.
ABD Merkez Bankası’nın (FED) bugünkü toplantısından tahvil alımının azaltılacağına dair çıkacak sonuçlar ve FED Başkanı Jerome Powell’ın açıklamaları ABD uzun vadeli tahvil getirilerinin seyrini ve dolardaki trendi ortaya çıkaracak.
FED’den gelecek haberler ve henüz risk iştahının bozulmadığı küresel piyasaların da etkisiyle bayram sonrası Türkiye’ye yönelik portföy yatırımlarının hızlanabileceği öngörülüyor.
Gösterge ekonomide iyileşme
Bazı analistler FED’in bu yıl 120 milyar dolarlık varlık alım programında azaltma uygulayacağını ve 2023 yılından önce herhangi bir faiz artırımına gitmeyeceğine dair yorumlar yapıyor. Bazı analistler ise ekonomide tam olarak iyileşme olmazsa varlık alım programındaki azaltma uygulamasının ertelenebileceğini de kaydediyorlar.
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da ABD ekonomisiyle ilgili bilgi verirken ülkede iyileşmelerin görülmesine karşılık aşağı yönlü risk olmayacağının şu anda garanti edilemeyeceğini, toparlanmanın sürdüğünü, ekonomi iyileştikçe politika değişikliklerinin gelebileceğine işaret ediyor.