KURANDA'DA İKONİK BİR YOLCULUK
Gelin sizi bu hafta çok uzaklara, doğanın içinde çok özel bir yolculuğa götüreyim. Eminim çok seveceksiniz. Avustralya'nın kuzeydoğusunda Queensland eyaletinin Cairns kentindeyiz. Dünyadan çok ırak bir nokta burası. Evimizden tam 14.000 km uzaktayız

Deniz DİKMEN
Seyahatlerimi yolda olmayı her zaman çok seviyorum. İster kendi aracımızla, ister gemi, uçak veya tren yolculuğu olsun hepsi benim için çok keyiflidir. Yolda bir de güzel manzaralar seyrediyorsanız ve yanınızda lezzetli atıştırmalıklarınız varsa, çayınızı veya kahvenizi de termosunuza koyduysanız değmeyin keyfimize. Üstüne bir de sevdikleriniz, aileniz veya dostlarınız yaninizdaysa, o yolculuk muhteşem olur.
Gelin sizi bu hafta çok uzaklara, doğanın içinde çok özel bir yolculuğa götüreyim. Eminim çok seveceksiniz.
Avustralya’nın kuzeydoğusunda Queensland eyaletinin Cairns kentindeyiz. Dünyadan çok ırak bir nokta burası. Evimizden tam 14.000 km uzaktayız. Avustralya’nın bu bölgesini çok seviyorum zira Great Barrier Reef, 2000 km uzunluğu ile dünyanın en uzun mercan resifi ve Moss Gorge’da dünyanın en eski yağmur ormanlarından bir tanesi burada bulunuyor. Eğer Aborjin halkını daha yakından tanımak isterseniz Moss Gorge’da onlarla birlikte bu çok eski ve iyi korunmuş yağmur ormanlarında yürüyüş yapıp dünyanın en eski halkı, inanç sistemleri ve hayat felsefeleri hakkında bir çok bilgi edinebilirsiniz.
Bu yazımda sizi Cairns bölgesinde Kuranda bölgesinde yapmış olduğumuz harika bir tren yolculuğuna götürmek istiyorum.
Bu manzaralı tren ve skyrail yolculuğu, bölgede yapacağınız en güzel deneyimlerden bir tanesi olacaktır. Muhteşem yağmur ormanları ve deniz manzaraları ile önce tren ve daha sonra teleferiğe binip gün boyu bölgenin güzelliklerine tanık olup doğanın ihtişamına doyamayacaksınız.
Sabah saatlerinde Cairns’den otobüsümüze biniyoruz ve yaklaşık 25 km uzaklıktaki Freshwater Tren İstasyonu’na gidiyoruz. Burası deniz seviyesinden 328 metre yükseklikte bulunuyor ve Avustralya’nın en güzel tren yolculuklarından bir tanesinin başlangıç noktası.Bu tren yolunun inşaatı Cairns’den 1887 yılında başlayıp 1891 yılında Queeensland Bölgesi’nin Atherton Platoları’nda Barron Gorge Milli Parkı’nın yanında bulunan Kuranda köyünde bitirildi.

Mühendislik harikası
19’uncu yüzyılda bu bölgede modern makinalar olmadan ve neredeyse tamamen insan iş gücüyle yapılan bu tren yolu bir mühendislik harikası olarak kabul ediliyor.
1910 yılında tasarlanan bu tren yolunun tren istasyon binaları etrafındaki süs bitkileri ile birlikte Kuranda’nın istasyon şefleri olan George Wriede ve Bert Wickham tarafından geliştirilmiş ve çok özgün bir yapıya kavuşmuş. Bu nedenle buradaki istasyon binaları tropikal bahçeleri, tarihi dokuları, kendine has mimarileri ile dünya çapında ün kazanmıştır. Binaların doğa ile bütünleşmiş olması ortama çok keyifli apayrı bir ambiyans katmaktadır.
Bölgede Freshwater kasabasında bulunan evlerin çoğu zamanında1920 ve 1930larda burada çalışan demiryolu işçileri ve yerel çiftçiler için yapılmış. Bölgede göreceğiniz devasa mango ağaçları ise 1890 lı yıllarında buraya dikilmiş.
Freshwater Tren İstasyonu’na varınca dostlarımızla bu tarihi binada bulunan çay odalarının bir tanesinde küçük bir çay - kahve molası veriyoruz. Arzu edenler burada güzel bir kahvaltı da yapabilirler. Ya da istasyondaki dükkanlardan hediyelik eşyalar da satın alabilirler. Trene biniş biletlerimiz alıp trene biniş saatimizi bekliyoruz. Tren istasyonun ambiyansı da, tarihi trenimiz de çok tatlı. Tren istasyonunda meraklılara bir de müze bulunuyor.
Çok ikonik trenimize binip Barron Gorge Bölgesi’nin içinden Barron Şelaleleri’ne kadar uzanacağız. Yolculuğumuz başlıyor. 37 kilometre uzunlukta olan bu tren yolculuğunda 15 tünel, 98 viraj ve 55 köprü bulunuyor. Çok heyecan verici değil mi… Trenimizde atıştırmalıkların, çay kahvenin de satıldığı iki ayrı altın wagon da bulunuyor.
Kuranda treni ile Dünya Mirası listesinde bulunan dünyanın en eski tropikal yağmur ormanlarından ve muazzam şelalelerin yanından geçiyoruz. Aşağıda Queensland’ın masmavi kuzey sahilleri görünüyor. Avustralya’da bu yağmur ormanlarında gördüğüm bitkiler ve ağaçlar kadar yüksek, yoğun ve çeşidi bol endemik bir bitki örtüsü hiç bir yerde görmemiştim sanırım. Burada göreceğiniz binlerce yıllık dev ağaçlara hayran olacaksınız. Gözlerimizi bu doğal güzelliklerden hiç ayırmıyoruz.

90 dakikalık yolculuk
Tren yolculuğumuz bu muhteşem doğanın içinde yaklaşık 90 dakika sürüyor ve bizi Barron Boğazı’na ulaştırıyor. Muhteşem köprülerden geçip, aşağıdaki yemyeşil vadileri izleyip, sonunda muazzam Barron Şelalesi’ne varıyoruz.
Barron Şelalesi dört ayrı şelaleden oluşuyor ve 260 metre uzunluğunda, granit yüzeyli, dik akan bir şelale. En yüksekten aktığı nokta ise 125 metre.
Şelaleyi yakından görmek isterseniz “Skyrail The Edge” Gözlem Noktası’ndan bu doğal harikayı izleyebilirsiniz. Tren yolculuğumuz 1.5 saat sonra Kuranda Tren İstasyonu’nda son buluyor.
Bu tren istasyonu’ndan devam ederek ister yürüyüş yollarından çevreyi daha detaylı gezebilirsiniz, ister Skyrail Yağmur Ormanı Teleferiği’ne devam edip 45 dakika daha yamaçlardan yukarı doğru tırmanabilirsiniz.
Biz kısa bir doğa yürüyüşümüzü yaptıktan sonra Skyrail ile yolumuza devam etmeye karar veriyoruz ve teleferiğimizin 6 kişilik kabinine biniyoruz. Bu Skyrail yolculuğu da Avustralya’nın en güzel eko deneyimlerinden bir tanesi kabul ediliyor çünkü 7,5 kilometrelik bir mesafeyi tropikal ormanların üzerinden bu havadaki gondollarla aşıyorsunuz.
Tropikal ağaçların sadece bir kaç metre üzerinden süzülerek geçiyoruz. Ellerimiz sanki ağaçlara dokunabilecekmiş gibi hissediyoruz. Doğanın mis gibi kokusu, hayvanlardan gelen sesler, ormanın dinginliği ve öünyanın en büyüleyici ve botanik açıdan en zengin bölgelerinden geçerken bu yolculuk bize hafızamızda unutulmaz anılar bırakıyor. Büyülenmiş olarak son durakta Skyrail’in kabininden iniyoruz. Herkes birbirine “Şahane bir yolculuktu” diyor.
Kuranda’ya geldiğinizde buradaki yerel kültür mirası pazarlarını da gezebilirsiniz. Bu kültür mirası pazarlarda Aborjin sanat eserleri, Didgeridoo müzik aletleri, Avustralya’ya has şapkalar, timsah derisinden el yapımı kemerler, kanguru derisinden yapılmış ürünler, takılar, sabunlar ve bir çok hediyelik özel ürünler alabilirsiniz.

Kuranda Yağmur Ormanı
Kuranda’daki bu pazarların geçmişi 1978’lere dayanıyor. O dönem bir grup yerel halk bu mütevazı pazarları kuruyor ve yaptıkları el sanatı eserleri ve yerel ürünleri gelen ziyaretçilere satmaya çalışıyor.
Bugün gördüğünüz bir çok satıcı çok uzun senelerdir bu pazarlarda yerini koruyor Günümüzde bu pazarlarda artık organik, geri dönüştürülmüş, doğal ve iyileştirici yönü olan ve çevre bilinci ile yapılan ürünler satılıyor. Bu pazarları muhakkak ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Aynı zamanda 1500 tropikal kelebek çeşidine ev sahipliği yapan kelebekler evini de ziyaret edebilirsiniz. Koala Bahçesi’nde Avustralya’ya has kangurular, wallabiler, timsahlar, wombatlar gibi hayvanları görebilirsiniz.
Kuranda Yağmur Ormanı’nda nehirde bir tekne turu yapabilirsiniz. Bal evi’nde Avustralya balını tadabilirsiniz ve satin alabilirsiniz. Anlayacağınız bu bölgeye geldiğinizde tam bir günü bu çevrede geçirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınız da varsa, bu serüven çok eğitici, çok özgün ve çok keyifli geçecektir.
1960 ve 70’li yıllarda Kuranda alternatif yaşam tarzlarını arayanların çok ilgi odağı haline gelmişti ve bu popülaritesini günümüzde de hala koruyor diyebilirim.
Avustralya’nın bu bölgesinde bambaşka dünyaların kapısı size açılacaktır, doğanın ihtişamı burada bir kez daha gözünüzün önüne gelecektir. Aslında insanoğlunun doğanın gücü karşısında ne kadar da küçük olduğunu hissedeceksiniz.
Olur da bir gün, Avustralya’yı ziyaret edecek olursanız mutlaka Cairns’e de gelmenizi ve buraya bir kaç gün ayırmanızı ve bölgenin tüm güzelliklerini, denizinden, yağmur ormanlarına, hayvanlar aleminden, doğal geçitlerine ve yerel Aborjin halkına kadar hepsini doya doya yaşamanızı tavsiye ederim. Size bu seyahat belki de hayatınız için farklı bir bakış açısı kazandıracaktır.
