KRİPTO PARAYI ANLAMA KILAVUZU
2008 yılında yaşanan ve tüm dünyayı sarsan finansal kriz sonrası kullanılmaya başlayan Bitcoin ilk kripto paraydı.
Aradan geçen 13 yılda dünyada çoğu merkeziyetsiz 9 binden fazla kripto para bulunuyor.
Bu kripto paraların toplam piyasa hacminin 2,1 trilyon doları aştığı hesap ediliyor.
Dünyada 70 milyondan fazla kripto para cüzdanı olduğu biliniyor. Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kripto para alım satım cüzdanı bulunuyor.
Bir kişinin birden fazla cüzdan sahibi olması tavsiye edildiğinden tekil kullanıcı sayısının ne kadar olduğu hakkında kesin bir bilgi yok.
Bitcoin, blockchain, kripto paralarla ilgili Bahçeşehir Üniversitesi BlockchainIST Center Direktörü Dr. Bora Erdamar ile konuştuk.
Kripto para nedir?
“Kripto paralar arkasında herhangi bir şekilde patron olmayan, herhangi bir arkasında kurumu olmayan bir yazılımla algoritmayla nasıl üretilebileceği ve kimlerin bu üretime katkı sunabileceği önceden belirlenmiş bir yeni nesil merkeziyetsiz finans sisteminin araçlarıdır.”
Kripto para ne zamandır hayatımızda?
“Bu, 2009 yılında ilk Bitcoin ile başladı. 2008 yılında yaşanan finans krizinin hemen sonrasında bizim ‘white paper’ dediğimiz bir makale yayınlandı. Bu hakemsiz makalenin internette bir ‘manifesto’ biçiminde düşmesiyle insanların dikkatini çekmiştir. Bu makalenin başlığı, kişiler arası para gönderme sistemi Bitcoin’dir. Ancak biraz daha detaylı bakıldığında burada bir parasal sistem değil; yepyeni, herkesin katılımcı olabileceği, üretiminde ve kullanımında insanların doğrudan söz sahibi olduğu yeni bir finansal sistemi olduğu anlaşılıyor. 2015 yılında da Etherium diye bizim şu anda Bitcoin’den sonra ikinci büyük kripto para olarak kabul ettiğimiz yeni bir varlık tanımlanmıştır.”
Blockchain nedir?
“Blokchain de bu kripto paraların kaydedildiği altyapıdır. Blockchain, bir çeşit ‘dağıtık defter’ dediğimiz merkeziyetsiz kayıt sistemdir. Bitcoin bunun ilk popüler kullanımıdır. Etheriumise ikinci kullanım alanıdır. Etherium’la beraber iş sadece kullanımdan çıktı. Bizim ‘akıllı kontratlar’ dediğimiz daha da sofistike yazılımlar, algoritmalarla finans sisteminin sadece para ödeme, para göndermeden çıkıp tüm bankacılık hizmetlerinin sağlanabildiği finans sisteme döndü. ‘Supply chain’ dediğimiz lojistik sektöründe çok kullanılan bütün bu nakliyat zincirinin kaydının tutulmasından, enerji sektöründe merkeziyetsiz bir şekilde üretimin yapılmasına ve bunun koordine edilmesine her türlü kaydın herhangi bir otorite tarafından ya da herhangi bir merkezi yer tarafından tutulmadan yapıldığı finansal bir yapı inşa edildi. Şu anda Bitcoin ve Etherium’dan sonra ‘merkeziyetsiz finans’ diye son bir akım var. Burada bankacılık kredi vermenin borç vermenin sigorta işlemlerinin türev ürünleri alıp satmanın ve daha pek çok protokolün bulunduğu kişilerin özgür iradesine dayalı bir finans sistemi inşa edilmektedir.”
Kaç tane kripto var?
“İlk kripto paralar merkeziyetsiz yapıda olan Bitcoin ve Etherium idi. Ama şu anda 9000 küsur coin var. Bunların bir kısmı Bitcoin ve Etherium’dan farklı olarak merkeziyetsiz değil. Bir takım grupların, şirketlerin, şahısların çıkardığı hatta bazıların kendi isimlerini verdikleri coin’ler var. Blockchain ve Bitcoin 2008’deki finans krizinin yarattığı güven sarsıntısını değerlendirip bunun teknoloji ile farklı bir yolu mümkün diye bir davettir aslında. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde insanlar kripto paraların potansiyelini daha çok fark ediyor. Bu zor durumdan çıkmak için Bitcoin, Etherium ve kripto paralardan yani bu yeni finansal sistemin araçlarından medet umuyor.
Kaç kişi kripto para kullanıyor, kripto paranın piyasa hacmi ne kadar?
“Türkiye’de 3 milyondan fazla odluğuna dair bir tespit var. Bu çok ciddi bir rakam. Bu Borsa İstanbul’un kullanıcılarından çok daha fazla. Dünyaya dair tam bir rakam söylemek mümkün değil. genel olarak çok sayıda kullanıcısı olduğunu söyleyebiliriz. Ama kişi sayısını tespit etmek kolay değil. Çünkü buradaki sayıları bire bir değil. Yani bir kişinin birden fazla cüzdanı olması olabiliyor hatta bu öneriliyor. Dolayısıyla biz cüzdan sayılarını görebiliyoruz. Dolayısıyla bizim için önemli gösterge olan piyasa hacmini ölçebiliyoruz. Toplam piyasa hacmi 2,1 trilyon dolar civarında. Bu forex piyasaları ile karşılaştırdığımızda küçük bir rakam gibi görülebilir. Bu kadar arkasında herhangi bir şirket, herhangi bir kurum ya da kişinin olmadığı dolayısıyla halka mal olma hedefiyle yola çıkmış bir sistemin zaman içinde sürekli büyümesi bu rakamlara gelmesi işin daha da gidebileceği boyutu göstermek açısından önemli.”
Dijital para ve kripto para ve dijital para farkı nedir?
“Merkez bankaları buradan feyz alınmış blokchain’in kendi yapısında özelliklerinden teknolojik yapısında dağıtık defter yapısında feyz alınmış tanım itibariyle merkeziyetsiz olamayacak kendi tekellerinde olan dijital paraları yapıyorlar. Dijital para ve kripto para ayrımı bu. Kripto para merkeziyetsiz patronsuz, dijital para merkezi ve patronlu. Bu patron bir şirket olabilir veya merkez bankasının kendisi olabilir.”
Devletler kripto paraları yasaklayabilir mi?
“Bu işler ve teknolojik işler önüne geçilebilecek yasaklanacak işler değil. Blokchain’i, kripto paraları yasaklamak, interneti yasaklamaya benzer. Olmaz.
İşin doğasına ters. Halihazırda kripto paralara karşı biraz temkinli bir bakış ve yaklaşım var. Bu daha çok kripto paraların volatil olmasından kaynaklanıyor. Burada merkez bankaları ve devletler yatırımcıların mağdur olma riskini ön plana çıkarıp burada önlem alma gerekliğini vurguluyorlar. Akademisyen olarak farklı düşünüyorum. Eğitim bu mağduriyetleri engeller, kripto paraların yasaklanması ya da kullanımlarının azaltılması değil. İkinci sebep, kara para aklamada veya terörün finansmanı gibi işlerde bir araç olarak kullanımının olması sebep gösterilerek kripto paralara karşı bir temkinlilik, yasakçı tutumlar sergileniyor. Kabahat kripto paralarda değil. Dünyanın en çok bu karanlık işlerde kullanılan parası yine tanım itibariyle rezerv paradır, dolardır. En çok kullanılan para hangisi ise bu işlerde o kullanılır. Doları yasaklamamız nasıl bu işin önüne geçmezse kripto paraları yasaklamamız da bu işin önüne geçmez. Burada da yine yapılması gereken bu karanlık işleri aracı kılanların tespit edilmesi ve onlara yaptırım uygulanmasıdır. Kripto paraların önünün kesilmesi değil.”
Kripto paralar ne tür riskler barındırıyor?
“Buradaki yükseliş trendi göründükçe, insanların biz alalım zengin olalım beklentisi oluyor. Bu riskli. Bu işleri uzun süredir takip edenler, piyasaları bilenler çok basit bir veriyi çok içselleştirmiş durumdadır. Ne zaman ki Bitcoin ve Etherium’da yüksek seviyeler görülür muhakkak bir düşüş yaşanır. Yüzde 10-20, 30’lara varan düşüşler yaşanır. Geçtiğimiz hafta sonu benzer bir düşüş oldu. Hepi topu yüzde 10 düştü. Normal piyasalarda bu yüzde 10 düşüş, büyük bir düşüş olarak algılanabilir. Ama kripto paralarda yüzde 50 yüzde 60 yükselişler var. Yüzde 30 yüzde 40 düşüşler de gayet olası. Riskli varlık, tanımı gereği gayet olası. Ama bir anda yüzde 10 düştüğünde insanların panik satışı yaptığını, yandı bitti kül oldu gibi değerlendirildiğini görüyoruz. Bu tarz fevri davranışların yaratabileceği risklere dair devlet kurumlarımızın bu tür uyarı, teşvik edilmemesi gerektiğini savunan önlemleri yönetmelikleri var. Esas yapılması gereken eskiden finansal okur yazarlık önemli bir kavramdı. Hala mühimdir. Şu anda onun güncel bir versiyonu var. Finansal teknoloji okur yazarlığı bu işler çok iç içe geçti. Finans bilgisi gerektiği kadar doğru bir şekilde donanım kullanma ve teknolojiye hakim olma bilgisi de gerekiyor. Okuyup araştırma gerekiyor.”
Türkiye, kripto dünyasının neresinde?
“Türkiye olarak bu ekosistemde projelerin üretilmesini teşvik etmek lazım. Türkiye’de de var bu tarz projeler. Cüzdan hizmeti sağlayıcılar var. Kripto ekosistemi ile bankacılık ekosistemi arsıda köprü rol üstlenmeye çalışan ödeme kuruluşları, e-para kuruluşları var. Şimdi bizzat burada yetişen dünyada ‘unicorn’ olmaya çalışan ‘fin-tech’ startup’ları var. Bu startup’ların önü açılmadan bizim ülkemizin yapacağı dijital para projesinin de ekosistemde kolay bir şekilde adapte olmasını beklemek, bunun kabullenilmesini beklemek çok gerçekçi olmayacaktır. Tüm dünyada insanlar harıl harıl kod öğrenip bu alanda proje geliştiriyorlar. Ülke olarak bizim bir ya da iki tane projemiz vardır ya da yoktur. Ama az önce 3 milyon kullanıcıdan bahsettik. Ülke olarak ne kadar genç nüfus olduğumuzu biliyoruz. Dolayısıyla bu nüfusu gençleri bilgilendirmek , bu işte üretim yapacak şekilde motive etmek en doğrusudur. Bu insan kaynağının üretilmesine ve potansiyelin gerçekleştirilmesine yol açar.